Bakan Şimşek: Enflasyon için kararlı adımlar atacağız

26.04.2024 - 10:52 | Son Güncelleme :
Bakan Şimşek: Enflasyon için kararlı adımlar atacağız | Politika Haberleri

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin açılışında bir konuşma yaptı. Şimşek enflasyonu düşürmek için kararlı adımlar atılacağını söyledi. Öte yandan Şimşek "Tasarruf konusunda çalışmalarımızı nihai bir noktaya getirdik, yakında bazı hususları paylaşacağız ve gereken adımları atacağız" açıklamasında bulundu.

Şimşek'in konuşmasından satır başları şöyle:

Bizim gibi ülkelere fon akışına daha destekleyici bir sürece girme ihtimalleri yüksek. IMF'nin öngörüsü reel olarak emtia fiyatlarının istikrarlı bir şekilde deva medeceği yönünde. Jeopolitk gelişmeler önemli ama bu gelişmeler bölgede Türkiye'nin stratejik önemini ortaya çıkaracak.

Küresel dezenflasyon devam ediyor. Muhtemelen devamında Fed ve ECB faiz indirimlerini öngörüyor.

Haberin Devamı

Piyasalar jeopolitik gelişmeleri fiyatlamıyor. Önümüzdeki 5 yılda küresel büyüme yavaşlayacak. Ama orta vadede büyümeyi olumlu yönde etkileyecek yapay zeka faktörü var. Yapısal reformlar esas belirleyici olacak. Bu iki faktör büyümeyi etkileyebilir.

OVP'yi güçlü bir şekilde uyguluyoruz, program çalışıyor, arzulanan sonuçları veriyor, programı güçlendireceğiz, Türkiye'nin makroekonomik sorunlarını çözmekte son derece kararlıyız.

OVP'de en büyük önceliğimiz fiyat istikrarı. Fiyat istikrarını destekleyici olarak mali disiplin ve bunun bir yan ürünü olarak da daha sürdürülebilir bir cari açık öngörüyoruz. Ön plana çıkan, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve sanayi dönüşümü. Sanayide dönüşümden kastımız ekonomideki kompleksiteyi artırıpi katma değer zincirinde yukarıya çıkıp, Türkiye'nin bu sanayide dönüşümden zenginleşmesini sağlamak. Ama Türkiye'nin amacı sağlıklı büyümedir. 

Fiyat istikrarı önemli. Firmalarımızın uzun vadeli finansmana erişmesinin tek yolu fiyat istikrarından geçiyor. Sürdürülebilir büyüme fiyat istikrarından geçiyor. 

Dezenflasyon bu yılın ikinci yarısında başlayacak. Dezenflasyona geçiş için para politikasında bir geçiş süreci gerekiyordu. Şu an bunu başarmış durumdayız. Para politikasının aktarım mekanizması gecikmeli çalışıyor. Dezenflasyonu önümüzdeki dönem destekleyecek ilave adımlar atacağız.

Haberin Devamı

ENFLASYON İÇİN KARARLI ADIMLAR ATACAĞIZ 

Dezenflasyon zaman alıyor. Enflasyonu düşürmek bütün dünyada bir süreç işidir. Geçen sene yayınlanan bir çalışmada enflasyonun şok öncesi döneme dönmesi 3,4 yıl alıyor. Bu bir süreç. para politikası gecikmeli bir şekilde etkide bulunduğunu hatırlamak lazım. Enflasyon için kararlı adımlar atacağız.

Önümüzdeki seneden itibaren deprem harcamaları dahil bütçe açığını yüzde 3'ün altına çekeceğiz. 

Harcamaların gözden geçirilmesi bir süreç işi, tasarruf konusunda çalışmalarımızı nihai bir noktaya getirdik, yakında bazı hususları paylaşacağız ve gereken adımları atacağız.

Biz OVP'de vergi muafiyet ve istisnaları gözden geçireceğimizi söyledik. 

Kayıtdışı ile mücadele eylem planı açıklamayacağız sadece uygulayacağız. Hazine ve Maliye Bakanlığı çok güçlü bir şekilde sahada olacak. 

BÜYÜME PERFORMANSI ÇOK GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE SEYRETMEYE DEVAM EDECEK

Önümüzdeki seneden itibaren hedeflerimiz çok basit. Bütçe açığı milli gelire oran olarak yüzde 3'ü geçmeyecek. Borcun milli gelire oranı deprem etkisi dahil yüzde 35'i geçmeyecek. 

Önümüzdeki dönem şokları ve reformlar için mali alan oluşturacağız. Merkez Bankası'na dezenflasyon için destek vereceğiz. 

Türkiye'de kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 29,5. Bizim gibi ülkelerde ise yüzde 70. Mali politikanın tek hedefi var dezenflasyona yardımcı olmak. Ama orta vadede yapısal alan için mali alan oluşturacağız. 

Türkiye'nin toplam borçluluğuna baktığımız zaman gelişmekte olan ülkelerin yarısında az. Toplam borcun milli gelire oranı geçen sene yüzde 108. Bize benzer ülkelerde bu oran yüzde 255, dünyada ortalama yüzde 331. Küresel ekonomide en önemli sorunlardan biri yüksek borçluluk. Aşırı borçlanma büyüme önünde önemli bir engel. Türkiye'nin burda önemli avantajları var. 

Bizde büyüme potansiyeli gelişecek ve büyüme performansı çok güçlü bir şekilde seyretmeye devam edecek. 

Haberin Devamı

CARİ AÇIĞI YÜZDE 2,5'UN ALTINA ÇEKECEĞİZ 

Sürdürülebilir cari açık aslında dezenflasyon programımızın bir çıktı. Cari açığın milli gelire oran olarak yüzde 2,5'un altına çekilmesidir. Sıkı maliye, sıkı para politikası kalıcı düşük cari açığı getirecek. 

Altın ithalatında normalleşmeye doğru gideceğiz. Yurt içi doğalgaz ve petrol ve doğalgaz üretiminde artış var. Yeni bir sanayi programı ile birlikte Türkiye'nin cari açığını kalıcı bir şekilde sürdürülebilir patikada gerçekleştireceğiz. 

Cari açık yüzde 4 civarında. Altının katkısı 2,3 puan. Cari açığın yarısından fazlası altın ithalatından kaynaklı. Çok büyük ihtimalle cari açık 2,5'un altında olacak. 

Bütçede de 2024 yılı için OVP yaptığımızda temkinliydik. Hedefimiz yüzde 5'in altı. İlave tedbirler alıyoruz. 

Enerjide dönüşüm önemli bir alan. Türkiye için bir zaruret. Türkiye 2022 yılında doğalgaz ve petrol ithalatına 97 milyar dolar bir fatura ödedi. Geçen seçen sene 70 milyar dolar ödedi. Dolayısıyla ciddi bir şekilde dışarıdan petrol ve doğal gaz alıyoruz. Bunu düşürdüğümüz ölçüde cari açık kaynaklı makro finans kaynaklı riskleri de daha iyi yönetecebileceğiz. 

Önümüzdeki 10 yıl içinde yenilebilir enerjiye 100 milyar dolarlık bir yatırım olacak. Nükleer de devreye girecek. Nükleer santralin devreye girmesiyle dışa bağımlılık azalmış olacak.

Türkiye'de Karadeniz'de doğal gaz, Gabar'da petrol var. Önümüzde yıllarda petrol ve doğal gazın yüzde 25'ini Türkiye'den temin edeceğiz. OVP programda cari açıktaki iyileşme tamamen makro ekonomik alanlarladi iyileşme ile ilgili. 

YATIRIMLAR SONUÇ VERMEYE BAŞLADI 

Sanayide dönüşüm önemli bir alan. İmalat sanayinin milli gelire olan oranına baktığınız zaman Türkiye çok iyi bir durumda. Almanya'dan yüksek bir orana sahibiz ancak onlar kadar zengin değiliz. Yüksek teknoloji üretiminde arzuladığımıız yerde değiliz. O yüzden son 20 yıldır Türkiye'de çok güçlü bir ekosistem inşa ettik. Bu ekosistem sonuç vermeye başladı. Endüstri bölgelerinden teknoloji geliştirme bölgelerine kadar Türkiye'de son 20 yılda muazzam bir gelişme var. Bu yatırımlar sonuç vermeye başladı. 

Savunma Sanayi'nin katkısı çok büyük. Türkiye şu anda çok güçlü şekilde savunma sanayinde yüksek teknolojili ürünler üretiyor. Dünyada savunma sanayi ihracatında geçen yıl 11'inci sıraya yükseldik. İlk 5'e girmeyi düşünüyoruz. 

Dünya ekonomisinden aldığımız pay yüzde 1,1 civarı. Katma değer zincirinde bir miktar daha yükselmemiz gerekiyor. AR-GE'ye öncelik vereceğiz. AR-GE harcamalarının milli gelire oranı yüzde 1,3-1,4 arası. Bunu yüzde 2 üzerine taşımakta kararlıyız. 

Büyüme sorunumuz yok ama büyümenin kompozisyonunu değiştirmeye kararlıyız. Kısa vadede dezenflasyon sürecinde büyüme biraz yavaşlayabilir ama dezenflasyon yüksek sürdürülebilir büyümenin ön koşulu. O yüzden biz bunu geçici bir durum olarak görüyoruz. 

Son 20 yıla baktığımızda büyüme yüzde 5,5 olmuş fakat net ihracatın katkısı yüzde 0,1. Geçen sene iç talebin büyümeye katkısı 7,6 olurken net ihracat büyümeyi 3,6 puan aşağı çekmiş ve ortalama yüzde 4,5 büyüdük. Bu dünya ortalamasının üzerinde. 

Çok kapsamlı bir yapısal reform planımız var. Beşeri sermayenin güçlendirilmesi. Yani bütün çalışanlarımızın niteliklendirilmesi. Yatırım ortamının iyileştirilmesi. Kayıt dışılıkla mücadele, yeşil ve dijital dönüşüm. Bütün bunlar büyümeyı artıracak ve dezenflasyona yardımcı olacak. 

Program tam bizim planladığımız şekilde çalışıyor. Bazı alanlarda öngürlerimizden çok daha iyi çalışıyor. Rasyonel politikalar ve yapısal reformlar beraberinde yatırımcı güvenini etkileyecek. Bu portfoy tercihlerini etkileyecek. Reel kurda istikrar getirecek. Beraberinde bu döngü dezenflansyonu getirecek. 2024'ün ikinci yarısında net olarak sonuçlar ortada olacak. 

Türkiye'nin risk primi 600-700 baz puandan hızlı bir şekilde 300 baz puan seviyesine düştü. Biz bunu 150 puana düşürmeyi planlıyoruz. Bunu piyasa belirliyor. 

TÜRKİYE EKONOMİSİNE ÇOK BÜYÜK BİR GÜVEN VAR 

Türkiye geçen Ağustos'tan itibaren gelişmekte olan ülkelere oranla çok daha iyi bir performans yüklendi. Türkiye'nin risk primi gelişmekte olan ülkelere olanla daha hızlı düşüyor. Kur oynaklığı azaldı. Çok büyük bir ihtimalle bu senenin ilk çeyreğinde net ihracatın katkısı pozitide döndü. 

Geçen Mayıs ayında 12 aylık zamanda 60 milyar dolara çıktı. Bu yıl 25 milyar doların altına inecek. Türkiye'nin dış kaynak ihtiyacı azalıyor.

Türkiye'de Ocak-Mayıs döneminde dış finansmana erişimi dramatik bir şekilde artmış durumda. Bugün roll-over rasyosu bankalar için yüzde 150, reel sektör için yüzde 120 oranına çıktı. Bunlar programın çalıştığını gösteriyor. 

Net portföy girişinde de artış var. Haziran 2023 - Şubat 2024 17 milyar dolar portföy girişi var. Türkiye'nin kaynak girişi bol. Uluslararası bankalardan kaynak da net bazı artıda. Uzun bir aradan sonra bankalarımız ilk defa uzun vadeli kaynağı küresel piyasalardan devşirmeye başladılar. Bankalarımız 3 ayda toplamda 3,5 milyar dolarlık sermaye benzeri dışardan kaynak buldular. Türkiye ekonomisine dünyaya çok büyük bir güven var. 

Rezervlerde bir toparlanma var. Bir süreç işi. Brüt rezervler 126 milyar dolara çıktı. Arzuladığımız yerde değiliz. Ama KKM'deki düşüş ile değerlendirirseniz rezervlerdeki artışın çok daha dramatik olduğunu göreceksiniz. KKM'deki düşül 70 milyar dolar civarında. 

Ekim ayında 12 aylık enflasyon beklentisi yüzde 45'ti. Bugün yüzde 35. Yaz aylarında enfasyon çok hızlı düşecek. Piyasa enflasyon beklentileriyle bizim hedeflerimiz arasındaki fark kapanacak.

Pazartesi günü kredi derecelendirme kuruluşu yöneticileri ile toplantılar yaptım. İnanıyorum ki Türkiye'ye kredi notu artışları gelecek. Türk varlıklarını izliyorsanız eğer piyasalar bize mevcut piyasa koşullarının iki katı fiyatlama yapıyor. 

YÜKSEK GELİRLİ ÜLKELER GRUBUNA GİRME İHTİMALİMİZ VAR

Türkiye'nin orta uzun vadeli perspektifte kötümserliğe yer yok. Üst orta gelirli ülkeler grubundayız, bu sene yüksek gelirli ülkeler grubuna girebiliriz. 1950'li yıllarda orta gelirli ülkeler grubuna girmişiz bu yıl yüksek gelirliler arasına girme ihtimalimiz var. 

Son 20 yılda altyapıya 270 milyar dolarda fazla kaynak aktardık. Türkiye bu konuda sorununu çözdü. Karayollarında yapmamız gerektiğini yaptık. Demiryolu önümüzdeki dönemde en büyük önceliğimiz. Önümüzdeki 30 yıl içerisinde demiryollarına 70 milyar dolar harcayacağız. Bugün 3'ü inşa halinde 70 adet havalimanına ulaşmış olacağız. 

 


Etiketler

Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
  • BIST
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
10.267 Değişim: -0,10% Hacim : 103.322 Mio.TL Son veri saati : 18:05
Düşük 10.202 06.05.2024 Yüksek 10.326
Açılış: 10.282
32,3017 Değişim: -0,11%
Düşük 32,1618 06.05.2024 Yüksek 32,4250
Açılış: 32,3374
34,8180 Değişim: 0,02%
Düşük 34,1255 06.05.2024 Yüksek 35,0070
Açılış: 34,8108
2.416,49 Değişim: 0,96%
Düşük 2.375,95 06.05.2024 Yüksek 2.419,34
Açılış: 2.393,53
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.