Odeabank’a atanamayan müdür olayının perde arkası

Akbank’ta fon yönetiminden sorumlu genel müdür yardımcısı Kerim Rota, Odeabank’ın hissedarından bankaya genel müdürü olarak gelmesi konusunda teklif alır, prensipte kabul eder. El sıkışırlar. Ancak bankasından istifa etmeden önce BDDK’dan onay almak ister. BDDK’da başkan yardımcısına konuyu açar. Gayet olumlu sözlerle hiçbir sakıncası olmadığı bildirilir. Başkan’ın da onayı olduğu iletilir.

Bunun rahatlığıyla bankasındaki genel müdüre ve hissedara istifasını sunar. İş BDDK’dan yazılı onay almaya gelmiştir. Sözlü onay alındığı için rahattır.

Odeabank’ın hissedarı Ankara’ya BDDK Başkanı’nı ziyarete gider. Banka ile ilgili birkaç konusu vardır konuşacak. Tüm konuları konuştuktan sonra, “Biliyorsunuz Kerim Bey’le genel müdür olarak el sıkıştık, atama yazısını hemen yazacağız” der.

İşte bu sözden sonra BDDK başkanının sözleri kaynar su gibi başından aşağıya akar: “Yazıyı yazmayın” der başkan. “Neden?” sorusunu yanıtlamak istemez, sonra “Başka bir üst kurul karşı çıkıyor” der. Hissedar allak bullak çıkar odadan.

Sonradan bu “Kurulun” kim olduğu sorulur soruşturulur; “Merkez Bankası” denilir.

Sonra Merkez Bankası başkanına sorulur; “Hayır bizim herhangi bir itirazımız yok, böyle bir işlevimiz, görevimiz de yok, tersine memnun oluruz” der başkan. BDDK Başkanı hedef şaşırtmıştır; böyle bir durum yoktur.

Gazeteciler Bakan Şimşek’e sorarlar. Bakan sorar soruşturur; “Efendim yazılı başvuru yapılmamış ki?” yanıtını alır.

Mevzuata göre, atama için yazılı başvuru gerekmektedir. BDDK’nın da 7 gün içinde bir itirazı yoksa atama gerçekleşmektedir. Hissedara “Atama için yazıyı yazmayın” denilmiştir. Ama soran Bakan bile olsa “Efendim yazılı başvuru yapılmadı ki” denilmektedir.

Yazılı başvuru yapılması halinde, eğer BDDK’nın bir itirazı varsa bunu bildirmesi söz konusu oluyor. Eğer yoksa “Yazılı başvuru yapmayın, size yazılı olarak itiraz edecek durumum yok. Ama bu atamayı da istemiyorum” demek oluyor.

Kerim Rota’yı bankacılık kesiminde çok düzgün ve deneyimli bir isim olarak herkes tanıyor. BDDK’nın bu şekilde “Osmanlı oyunu” oynaması hiç de iyi olmamış.

Bu konuyu soranlara Kerim Rota ise soranlara şaşkınlık içinde “Yorum yok” demekten başka bir söz diyemiyor.

Siyasetçisinden bürokratına “Finans Merkezi” iddiası olan İstanbul’da, pırıl pırıl bir öz geçmişi olan genel müdürü atayamayan bankanın yabancı hissedarı ne yapacak bilinmiyor. BDDK ile “Papaz olmayı” istemeyecekler mi? Yoksa “Biz buraya bu kadar sermaye getirdik, istediğimizi neden seçemiyoruz” mu diyecekler?

Ankara’daki “Yüksek” bürokratlara diyecek bir söz yok; Hazine Müsteşarı’nın dünürünü kurul üyesi yapan BDDK başkanının iyi yetişmiş, deneyimli be itibarlı bir bankacıyı “Osmanlı oyunuyla” saf dışı bırakmaya kalkışması bizatihi o kurumun altını boşaltıyor. Olan kurumlara ve sisteme oluyor.

Asıl merak ettiğim şu: Londra’da yatırımcılara Türkiye’yi, ekonomiyi, bankacılık sistemini anlatmaya giden Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ne yapacak, ne diyecek bu duruma? Hukukun, kurumların altı boşalırken yatırımcılara bunun yapılmasını nasıl açıklayacak?

Sağlıcakla kalın...

Hulusi Abiniz