Türkiye balonu

Güncelleme Tarihi:

Türkiye balonu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2010 14:10

Caner ÖZDURAK

Haberin Devamı

Dün (11.11.2010) Royal Bank of Scotland’ın Gelişmekte Olan Piyasalar Sorumlusu Timothy Ash’in yaptığı Türkiye ekonomisi ile ilgili bir sunuma katılma imkanım oldu.

Kısaca sunumda aktarılan önemli başlıkları ve italik yazılı kişisel yorumlarımı aşağıda dikkatinize sunuyorum:

• Sunumda öncelikle 1999 yılından bu yana gelişmekte olan piyasaların (Emerging Markets) gelişmiş ekonomilere göre (Advanced Economics) daha iyi performans sergilediği vurgulandı. Burada dikkat edilmesi gereken husus bu durumun özellikle 2008 krizinden sonra dile getirildiği gibi sadece global finansal kriz sürecine bağlı olmadığıdır. EM son 10 yıldır AE’den daha iyi performans sergilemektedir.

• 1999 sonrası EM ve AE yüzde GDP değişim grafiklerine bakıldığında GDP artış oranının ciddi anlamda AE’de EM’a kaydığı gözlemlenmiştir. Fakat göz önünde bulundurulması gereken husus her iki grafiğin de hemen hemen aynı yönde birbirini imite ettiği ve korelasyonun ciddi pozitif yön göstermesidir. Yani EM büyüyebilmek için ciddi anlamda AE’ye bağımlıdır.

•  Timothy Ash ABD’ye 2-3 hafta önce yaptığı gezide ABD’de ciddi bir ekonomi politik değişikliği olduğuna dikkat çekti. Quantitative Easing ise FED’in silahındaki son kurşun olarak nitelendirdi. Burada kilit unsurun ne kadar nominal realizasyon yapılacağı olduğunun altını çizdi. Son olarak Çin’deki milliyetçi tutuma dikkat çekti.

• Büyümelerle ilgili akla takılan bir başka hususta EM’ların büyümelerin dolar cinsinden hesaplanıyor ve dolar da son dönem de hemen hemen her para birimi karşısında değer kaybediyor ise kur farkının bu tablolardan arındırıldıktan sonra karşımıza nasıl bir tablo çıkacağıdır. 2010 yılındaki dolar endeks grafiği aşağıdaki gibidir.



• Türkiye’nin Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Romanya’dan daha iyi performans gösterdiği iddia edildi. Aşağıdaki 5 yıllık swap rate’lere bakıldığında bunun nedeni çok net anlaşılabilir.



• Romanya, Rusya, Türkiye, Macaristan ve Mısır gibi gelişmekte olan ülkelerde dolarizasyonun yüksek düzeyde olduğuna dikkat çekildi.

• Mısır ve Türkiye karşılaştırılmasında göze çarpan en önemli husus Türkiye’nin kamu borçlanmasından dış borçlanmaya meyletmesiyle daha klasik iktisat politikalarına yönelmiş olması, Mısır’ın ise dış borçlanmadan daha çok kamu borçlanmasına kayarak Keynesyen politikaları tercih etmiş olmasıdır.

• Kredi Derecelendirme Kuruluşları’nın Türkiye’ye haksızlık yapıldı iddia edildi. Notları Türkiye’den daha yüksek olan Mısır, Polonya ve Rusya’nın; GDP, CPI, kamu borcu / GDP oranı, dış borç, likidite rasyosu, Avrupa Birliğine üyelik, bütçe açığı/GDP, politik konular gibi kriterleri Türkiye ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin bu ülkelerden daha az yatırım yapılabilir bir yer olmadığı iddia edildi. 2007 yılında 4 milyar 322 bin dolar olan Portfolyo yatırımlarının 13 milyar 805 bin dolara ulaşması ve doğrudan yatırımların 2007 yılında 13 milyar 771 dolardan, 4 milyar 148 dolara gerilemesi notumuzun neden düşük olduğunu açıklayabilir sanıyorum.


Caner ÖZDURAK
Finans Danışmanı
İntepe Trade Co.
http://www.intepe.com.tr/

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!