İşletmelerin geleceği tehlikede!
TOBB Başkanı: Reel sektörün yaşama mücadelesi verdiği bir dönemde iş güvencesi yaklaşımı, işletmelerin geleceğiyle oynuyor
Erken seçim kararı alan, AB uyum yasalarını çıkaran Meclis`in, iş güvencesi tasarısını da görüşmeye hazırlanması patronları tedirgin etti. Türk-İş, DİSK ve Hak-İş Başkanları, geçen hafta TBMM Çalışma Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu`nda kabul edilen iş güvencesi yasa tasarısının Genel Kurul`da ele alınması için gerekli imzayı toplamayı başardı.
İş güvencesi tasarısı, işverenlerin tepkisine rağmen Çalışma Komisyonu Başkanı DSP`li Ertuğrul Kumcuoğlu tarafından müzakereye açılmış ve görüşmeleri işçi kesimi adına Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, Hak İş Başkanı Salim Uslu, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, patronlar adına da TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler izlemişti.
TİSK: YEN İSTİHDAM ENGELLENİR
Türk-İş Başkanı Bayram Meral, iş barışının sağlanması, üretimin artırılması ve işletmelerin ayakta kalmasından yana olduklarını ve bunun için katkıda bulunduklarını söylerken TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler, iş güvencesinin halen hazırlıkları devam eden yeni İş Kanunu kapsamında ele alınması gerektiğini bildirdi. Bu konuda tüm kesimler arasında konsensüs olduğunu hatırlatan Pirler, getirilmek istenen güvence modelinin, ülkenin 30-40 yılını ipotek altına aldığını savundu ve şöyle devam etti: Kriz ortamında, bırakınız yeni istihdam yaratılmasını, mevcut işçilerin işlerinde tutulmasının giderek güçleştiği bir dönemde aslında sanal bir güvence getirilmek isteniyor. Bu düzenleme, mevcut çalışanlara üç kat fazla koruma zırhı getirirken, yeni istihdamı engelleyecektir. İş güvencesi, kıdem tazminatı ile birlikte yeniden ele alınan İş Kanunu`nun bir parçası olarak görüşülmeli, böyle aceleye getirilmemeli.
Meral ise Pirler`in konuşmasına Şimdiye kadar iş güvencesi mi vardı ki, biz kriz yaşadık? diye tepki gösterdi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da reel sektörün yaşama mücadelesi verdiği, ilave bir kişiyi işsiz bırakmamak için çabaladığı bir ortamda, sosyal barışı tehditi edecek özellikler taşıyan iş güvencesi yaklaşımını işletmelerin geleceği bakımından riskli bulduklarını belirtti ve İş yerleri ayakta durmazsa kağıt üstündeki iş güvencesinin ayakta durması da mümkün olmaz diye konuştu.
TOBB: DEVLET DAİRESİ OLMAYALIM
Hisarcıklıoğlu, Gümüşhane`de yaptığı konuşmada da, rekabetçi sisteme dayanmayan hiçbir sistemin ayakta kalmasının mümkün olmadığını belirterek, ``Bizi de devlet dairesi haline getirmeyin`` dedi: ``Soruyorum size, bu kriz döneminde herkes işini kaybederken, siz hiç işini kaybeden bir bürokrat duydunuz mu? Ankara`ya kriz miriz gelmedi... İşte özel sektör de bu hale getirilmek isteniyor. Bürokrasideki memura sendika haklarını vereceksin, sendikasını kuracak, grev, lokavt hakkını alacak ama öbür taraftan da eğer işini yapmazsa, işini kaybetmesi riski olmayacak. (Hangi sene girdin, hangi okulu bitirdin) kıyaslamasıyla bir memura maaş veremezsiniz. Bu sistem geçtiğimiz yüzyılda çöktü.``
İş yerinin güvencesi bulunmazken, işçinin iş güvencesinin olamayacağını öne süren Hisarcıklıoğlu, rekabete dayanmayan hiçbir sistemin ayakta kalmasının mümkün olmadığını söyledi. Türkiye`de 12 milyon kişinin yeşil karta sahip olduğunu ve kendisine bakamayacak durumda bulunduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, bu koşullar altında devletten işadamlarının önünü açmasını istediklerini vurguladı.