Hazine`ye 3 yeni isim

Ekonomi yönetiminde kilit öneme sahip kurumlardan Hazine`de müsteşar yardımcılıklarına Dağdaş, Coşkun ve Aktaş getiriliyor

Uzun yıllardır Hazine`de üst düzey yönetici olarak görev yapan ve `kurumun hafızası` olarak nitelenen müsteşar yardımcıları Aydın Karaöz, Ferhat Emil ve Hakan Özyıldız`ın görevden alınarak, Başbakanlık Müşavirliği`ne atanmasının ardından müsteşar yardımcılıklarına getirilecek isimler büyük ölçüde netleşti. Edinilen bilgilere göre, Devlet Bakanı Ali Babacan, söz konusu 3 isimden boşalan müsteşar yardımcılıklarına Merkez Bankası Danışmanı Cavit Dağdaş, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Türkiye Temsilcisi İsa Coşkun ve Hazine Kontrolörleri Kurulu eski Başkan Yardımcısı Burhanettin Aktaş`ın atanması için kararname hazırlığına başladı. Dağdaş, DPT kökenli ve ekonomik programlar konusunda Türkiye`nin önde gelen ekonomist bürokratlarından biri. Dağdaş daha önce DPT`de Yıllık Programlar ve Konjonktür Değerlendirme Genel Müdür Yardımcılığı yaptı ve 57. Hükümet döneminde uzun bir süre genel müdürlüğe vekalet etti. İsa Coşkun ise Maliye Bakanlığı`ndan Hazine`ye geçen ve Hazine`de uzun yıllar görev yaparak, Yabancı Sermaye Genel Müdür Yardımcılığı`na kadar yükselen bir isim. 57. Hükümet döneminde kıdem itibariyle Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü`ne atanması beklenirken; 3 yıllık süre için OECD`de görev yapmak üzere Paris`e tayin edildi. Aktaş ise şu anda, Ali Babacan`ın danışmanlığını yürütüyor.

Hükümet dikkatli

Hükümetin, kadrolaşma eleştrileri ve uygulanan ekonomik program nedeniyle piyasaların duyarlılığını da dikkate alarak, müsteşar yardımcılıklarına yapılacak atamalarda Hazine ya da ekonomi bürokrasisi kökenli teknik isimleri belirlemeye büyük özen gösterdiği belirtilirken; müsteşar yardımcılıkları için Hazine Kontrolörler Kurulu Başkanı Hikmet Esen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı`nda görev yapan ve Hazine Müsteşarlığı için de adı geçen Mesut Pektaş, Dünya Bankası uzmanlarından İsmail Aslan`ın da isimlerinden söz ediliyor. Ancak Aslan ve Pektaş`ın Hazine kökenli olmamaları, atanmaları halinde kurumda uyum sorunu yaşabilecekleri gerekçesiyle müsteşar yardımcılıklarına atanma olasılığının azaldığı belirtiliyor.