Erçel davasında görevsizlik kararı
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, eski Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel`in ``görevini kötüye kullandığı`` gerekçesiyle yargılandığı davada, görevsizlik kararı verdi. Daire, Ankara Asliye Ceza Mahkemesi`nin görevli ve yetkili olduğuna hükmederek, dosyayı bu mahkemeye göndermeyi kararlaştırdı.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, eski Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel`in ``görevini kötüye kullandığı`` gerekçesiyle yargılanmaya başlandığı davada, görevsizlik kararı verdi.
Daire, Ankara Asliye Ceza Mahkemesi`nin görevli ve yetkili olduğuna hükmetti.
Erçel`in hakkında, dalgalı kura geçilmeden önce Merkez Bankası rezervlerinden bazı kurumlara toplam 5 milyar 188 milyon 900 bin ABD Doları satıldığı, kişisel hesabındaki Türk lirasını dolara çevirdiği iddiasıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu tarafından açılan dava, başladı.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi salonunun darlığı nedeniyle Ceza Genel Kurulu salonunda yapılan duruşmaya, Erçel ile avukatı Erhan Büyükerk katıldı.
Çok sayıda basın mensubunun izlediği duruşmanın başında kısa süreyle görüntü almasının ardından, foto muhabirleri ve kameramanlarsalondan çıkarıldı.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Fadıl İnan, Erçel`in avukatı Büyükerk`in Daire`nin davaya bakmakla görevli olmadığı yolunda yazılı dilekçe verdiğini belirterek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı`nı temsilen duruşmaya katılan savcıdan bu konudaki görüşünü sordu.
Savcı, iddianamenin son kısmında Erçel`in eylemleri ve sıfatı itibariyle TCK`da taanan ``memur`` kavramına girdiğini ve üzerine atılı eylemlerinden dolayı Yargıtay 4. Ceza Dairesi`nde yargılanması gerektiğini belirterek, istemin reddini talep etti.
Erçel`in avukatı Büyükerk ise Erçel`in önemli bir kişi olmasının memur olarak Yargıtay 4. Ceza Dairesi`nde yargılanmasını gerektirmediğini ifade etti.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı İnan, daha sonra, heyetin bu konuda verdiği kararı okudu.
İnan, öncelikle, sanığın, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanmasına İlişkin Yasa hükümlerine tabi ve yargılanma yerinin de 4. Ceza Dairesi olup olmadığı üzerinde durulması gerektiğine işaret etti.
``YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI KASTEDİLMİYOR``
1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu`nun 68. maddesinin de göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret eden İnan, Merkez Bankası başkanlarının atama yoluyla bu göreve geldiklerini anımsattı.
Aynı maddenin, Merkez Bankası başkanları hakkında görevleri ile ilgili eylemleri dolayısıyla ``Başbakan`ın Cumhuriyet Başsavcılığı`na başvurması`` şartını da içerdiğini ifade eden İnan, Daire`nin buradaki başsavcılık tanımından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı`nı değil, suçun işlendiği yerdeki başsavcılığı anladığını kaydetti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kastedilmek istenseydi 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu`nun 68. maddesini değiştiren 4651 sayılı yasada bunun ``açıkça ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde`` belirtilmesi gerektiğini belirten İnan, aksi düşüncenin diğer Merkez Bankası personeli için de soruşturmanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı`nca yapılmasını zorunlu kılacağını kaydetti.
Bütün Merkez Bankası çalışanları için kendi yasalarındaki görevlerini yerine getirirken işledikleri fiillerden dolayı kovuşturma makamının suçun işlendiği yerdeki cumhuriyet başsavcılığı olduğunu anlatan İnan, aradaki farkın, bazı personel için kovuşturma yapılmasını isteyecek olanın Banka Meclisi, bazıları için ise başbakan olmasından ibaret olduğunu söyledi.
İnan, ``Bu açıklamalardan anlaşılmaktadır ki, Merkez Bankası Başkanı olan ve göreve atama yoluyla gelen sanığın 4483 sayılı yasaya tabi olmadığı ve 1221 sayılı yasadaki görevlerinin yerine getirilmesi sırasındaki yüklenen eylemlerinden dolayı hakkında hazırlık soruşturması yapmakla görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde bulunduğu Ankara Asliye Ceza Mahkemesi`nde yargılanması zorunlu olduğundan Dairemizce görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir`` dedi.
Daire, bu kararı oybirliğiyle aldı.
İTİRAZ HAKKI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı`nın, karara itiraz hakkı bulunuyor.
İtiraz durumunda istemi Yargıtay 5. Ceza Dairesi karara bağlayacak.
5. Ceza Dairesi`nin vereceği karar, kesin nitelik taşıyacak ve belirlenen mahkeme yargılamayı yapacak.
``SORUŞTURMA SÜRECİ SAKAT HALE GELDİ``
Duruşmadan sonra Erçel, karara ilişkin sorular üzerine, yargılamanın devam ettiğini, herhangi bir açıklamada bulunmayacağını söylerken, avukatı Büyükerk ise soruşturma sürecinin ``sakat`` hale geldiğini ileri sürerek, sürecin yeniden başlatılması gerektiğini savundu.
Bu arada, DYP İzmir Milletvekili Süha Tanık ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı`ndan emekli işçi olan Ali Dursun da davaya müdahil olarak katılmak üzere, duruşmaya geldiler.
Ali Dursun, vatandaş olarak zarara uğradığını ileri sürerek, ``Zararımı tazmin etmek için Erçel`i mahkemeye verdim. Sokaklarda eylem yapmak yerine mahkemeye vermek daha doğru`` diye konuştu.
Tanık da aynı gerekçelerle davaya müdahil olarak katılmak istediğini belirtti.
Davada, Erçel`in, TCK`nın ``görevi kötüye kullanma`` fiilini düzenleyen 240 ve suçun tekrarında cezanın yarıya kadar artırılmasını öngören 80. maddelerine göre 4.5 yıla kadar hapsi isteniyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu, dalgalı kura geçme kararı alınmadan önce bazı kurumlara dolar satıldığının ortaya çıkması üzerine Başbakanlığa başvurarak Erçel hakkında ön inceleme yapılarak, soruşturma izni verilmesini istemişti. Başbakanlık,soruşturma izni vermemiş, Kanadoğlu`nun başvurusu üzerine Danıştay 2. Dairesi bu kararı kaldırmıştı. Kanadoğlu da soruşturma yaparak, dava açmıştı.