Çocuktan esirgemedik
Kendi giyimi ve eğlencesini lüks olarak gören Türk insanı, krizde bile çocuklarının eğitim ve giyimlerine para akıtmaya devam ediyor. Visa`nın son araştırması Türk tüketicisinin 4 ana kimlikte toplandığını ortaya koyuyor
Visa AB Bölgesi adına Türkiye`de gerçekleştirilen araştırma, krizden sonra Türk tüketicisinin profilini ortaya çıkardı. Buna göre, tüketiciler çocuklarının eğitim ve giyim harcamalarından kesinti yapmıyor; bu tip harcamaları kira, ulaşım, elektrik, su giderleri gibi zorunlu görüyor. Bağımsız araştırma kuruluşu Sever İmpeks tarafından gerçekleştirilen ve Türkiye`de 16-50 yaş arası katılımcılarla yapılan araştırma, yetişkinlerin kendi giyim alışverişlerini, seyahat ve eğlence giderlerini lüks olarak nitelendirdiklerini de ortaya koydu. Araştırma, Türk tüketicisini 4 ana kimlik altında topluyor. Bunlar, parasının hesabını bilemeyen ve arayış içerisinde olanlar, ailelerinden geçinen gençler, paranın zamana karşı değerini bilen kart kullanıcıları ve borç fobisi bulunan nakit bağımlıları.
Bir tarafımız Osmanlı
Araştırma sonuçlarını dün düzenlediği basın toplantısıyla açıklayan Visa Türkiye Genel Müdürü Berna Ülman, genel olarak Türk tüketicisinin savunmacı ve ilerici etkiler arasında gidip geldiğini bildirerek `Savunmacı etki; kontrol mekanizmasını sabitleyen temel faktörler, gelenekler dahilinde otoriteye duyulan saygı, Osmanlı tarafımız. İlerici etkiler; özellikle 1980`li yıllardan itibaren ivme kazanan liberalizasyon ve Batılılaşma olgusu, tüketiciyi harcama yapma konusunda cesaretlendiriyor` dedi.
Türkiye`de ulaşım, kira, ekmek, gazete gibi temel harcamaların nakit parayla karşılandığını belirten Ülman, `Süpermarket harcamaları çoğunlukla kredi kartı ile yapılırken, eğitim harcamaları senet yoluyla yapılıyor. Sağlık harcamaları nakit yoluyla ödeniyor. Kişisel bakım, giyim, eğlence gibi isteğe bağlı harcamalarda kredi kartı kullanılıyor` dedi.
Yüzde 77`si nakit
Türkiye`de banka kartlarının bilinçli kullanılmadığını belirten Ülman, banka kartının kredi kartı kabul eden her yerde geçtiğine dikkat çekti. Avrupa Birliği`nde banka kartının alışverişte kullanım oranı yüzde 60 iken, bu rakamın Türkiye`de yüzde 0.5 olduğunu söyleyen Ülman, sözlerine şöyle devam etti: `Bugün Türkiye`de yüzde 77 oranında nakit kullanılıyor. Harcamaların yüzde 6`sı Visa kredi kartı ve yüzde 5`i de ATM`lerden çekilen nakitle gerçekleşiyor. Bunu düşürmenin en önemli yöntemlerinden biri banka kartının alışverişte kullanımı.`
Türk tüketicisinin profili
Arayışta olanlar
- Bütçelerini kontrol edecek araçlar arıyorlar.
- Ayı kredi kartları limitleri dahilinde tamamlıyorlar.
- Birikim gerçekleştiremiyorlar.
- Krizden önce savurgan şimdi tutumlu tavır izliyorlar.
Kredi kartı dostları
- Promosyon kampanyalarını, indirimleri yakından takip ediyorlar, ödeme yöntemini ona göre belirliyorlar.
- Bütün finansal opsiyonları değerlendiriyorlar.
- Her fırsatta kredi kartını tercih ediyorlar.
- Akılcı kullanıldığında kredi kartının bir tehdit oluşturmadığını düşünüyorlar.
Nakit bağımlıları
- Krediden ve borçtan uzak duruyorlar.
- Kredi kartını beklenmedik harcamalarda sağlık sorunlarında ve ölüm durumunda kullanıyorlar.
- Bütçelerine sadıklar, riskten kaçınıyorlar.
- Arkadaş ve yakın çevreden borç almayı tercih ediyorlar.
Gençler
- 16-17 yaş grubu ve/veya aile yanında yaşayan bekarlar.
- Her zaman ulaşım için paraları oluyor, geri kalan ihtiyaçlarını paraları oldukça gideriyorlar.
- Ödeme konusunda sorumlulukları yok.
- Çoğunlukla ailelerinden geçiniyorlar.