Büyük bankalar iflas eder
Bazı büyük bölgesel ya da ulusal bankalar subprime nedeniyle <ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/349morganyabanci.jpg" align="right" vspace="5"> iflas eden 200 şirketin arasına katılabilir. Northern Rock örneğinde olduğu gibi mevduat sahiplerinin mevduat sigortası konusundaki kaygıları paniğe dönüşebilir. FED, bazı bankaların başarısız olmak için çok büyük olduklarına ilişkin doktrinini yineleyebilir. ABD`nin en büyük mortgage şirketi Countrywide likidite sıkıntısını aşamayınca, şirkete kamu parasından Federal Home Loan Banks (FHLB) sistemiyle 55 milyar dolar aktarılmıştı. Krizin büyüme halinde Countrywide`a benzer nakit akışı büyük bankalar için de gerçekleşebilir, bu da ABD ekonomisini zorlar.
Bankaların açık LBO pozisyonları artıyor: Yüz milyarlarca dolarlık kaldıraçlı kredi finansal kuruluşların bilançolarındaki en büyük kara deliklerden biri haline geldi. Bankaların LBO`lardan oluşan portföylerindeki zararlar ise gün geçtikçe büyüyor. Önümzüdeki dönemde çok büyük LBO kredilerinde bile ABD`nin resesyon sürecine girmesi sonucu şirketlerin karşı karşıya kalabileceği olası iflaslar, bankalar tarafından verilen yüklü kaldıraçlı kredilerde geri ödeme soruna yol açabilir, bu kredilerde de batık sorunu ile karşı kaşrıya kalınabilir. Üstelik ABD`de şimdiden bazı bankalar önceden vermek için anlaştıkları kaldıraçlı kredileri ertelemeye başladı.
Şirketlerde iflas furyası yaşanabilir: ABD`deki resesyonun iyice hisseidlmesi halinde şirket iflaslarında çok büyük bir atlama yaşanabilir. 1971 ila 2007 yılları arasında ABD`de şirket iflasları oranı ortalama yüzde 3,8`di. 2006 ila 2007 yıllarında bu oran yüzde 0,6 arttı. ABD`de resesyonun ağırlaşması halinde iflas oranı yüzde 10`a kadar çıkabilir. ABD ve Avrupa`dkai şirketler 2001 krizine nazaran daha iyi durumda olsalar da, kar oranları hızla düşüyor ve ellerindeki çöp tahvillerin değeri de aşınıyor. Risk transferi saglayan sigorta benzeri 50 tirlyon büyüklüğündeki CDS kontratlarındaki kaybın 20 milyar ile 250 milyar arasında olacağı tahminleri var. Şirket iflaslarının artması halinde ise bu iflaslara karşı koruma garantisi veren sigorta şirketleri, hedge fonlar ya da broker şirketlerinin de domino etkisiyle iflas etmesi anlamına gelebilir.
Gölge bankacılık sisteminin güvencesi yok: Düzenlemeye tabi tutulmayan hedge fonlar tarafından paketlenerek piyasaya sunulmuş büyüklüğü tahmin bile edilemeyen türev yatırım araçları gölge bankacılık sistemi olarak lanse ediliyor. Gölge bankacılık sistemi çok kısa süre sonra sorun yaşamaya başlayabilir. SIV`ler, hedge fonlar ve yatırım fonlarının dahil olduğu bu sistem, bankacılık sisteminden çok daha riskli halde. Çünkü bankalar son çare olarak merkez bankasına sığınma şansına sahipken, hiç bir düzenlemeye tabi tutulmayan gölge sistem, piyasalarda nakit sıkıntısı yaşanması halinde ilk iflas edecek alan olarak görülüyor. Şu anda sadece hedge fonların kontrolündeki varlıkların büyüklüğünün bile 2 trilyon dolara yaklaştığı tahmin ediliyor.
Piyasalar resesyonu fiyatlamaya başlayabilir: ABD ve dış piyasalarda yakın zamanda ABD`nin ciddi bir resesyonda olduğu, küresel ekonomik büyüme de ise sert bir yavaşlama görüldüğü fiyatlanmaya başlayabilir. Ocak sonundaki hafif toparlanmanın ardından son günlerde başlayan düşüşler yatırımcının ekonomideki aşağı yönlü gidişin daha sert olduğunu farkettiği anlamına geliyor. Sigorta şirketlerinin durumu, mali kayıplarda artış ve yalnızca finansal sekıtörde faaliyet gösterenlerin değil diğer sektörlerdeki şirketlerin gelirlerinde de ortaya çıkan düşüşle birlikte resesyonu fiyatlamasına geçilebilir. Yatırımcının kar arayışı ile ABD hisse senetleri piyasasına satışlar başlarsa bu küresel çapta bir satış dalgasına yol açar, küresel piyasalar ayıya döner ve S&P 500 endeksi yüzde 28`e kadar değer kaybedebilir.
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
