Amerika, İran’a saldırırsa piyasalarda ne olur?

Bugünkü finansal yapının devam etmesi için petrol fiyatı ne <ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/bozukparaavuc.jpg" align="right" vspace="5">olursa olsun yüksek kalmalı. Bunun içinse, ABD`nin İran`a saldırısı, İran, Suriye ve Irak`ın birbirleriyle çatışması, Türkiye`nin, Kuzey Irak’a girmesi gibi senaryolar tartışılıyor.

Yiğit BULUT / REFERANS GAZETESİ

Dünya genelinde finansal-entelektüel kesim tarafından tartışılan, sorgulanan net bir gerçek var; 2001 sonrası ortaya çıkan ve 2003-2007 arasında zirve yapan “finansal saadet zincirinin” çökmemesi, en azından olduğu gibi kalması için; petrol fiyatının düşmemesi gerekir.

Bu noktada soralım; fiyat nasıl düşmez?

Cevap açık; kaos devam ederse.

Kaos nasıl devam eder? Tartışılan birkaç senaryo var; ABD güçleri İran’a saldırır. İran, Suriye, Irak birbirine girer, İsrail de karışır. Türkiye, Kuzey Irak’a girer.

Gördüğünüz gibi kaosu devam ettirecek 3 kurgu var ve maalesef hepsi bize çok yakın, hatta birinde ana aktörüz.

Haklı olabilirler

Peki daha önce Türkiye’nin Amerika ile birlikte Irak’a girmesini savunanlar olduğu gibi kaos yaratacak bu senaryoları da destekleyenler, marjinal fayda bekleyenler olamaz mı? Haklı olabilirler mi?

Sevgili dostlar, o dönemde yani Türkiye’nin ABD ile savaşa girmesinin savunulduğu süreçte, “ABD Türkiye`yi yanında görmek istiyor” diyenlere cevap vermek amacıyla, Türk askerini, petrol şirketlerinin neden istediğini elimden geldiğince sizlerle paylaşmaya çalışmıştım. Türk askerini petrol şirketleri istiyordu, kendilerine göre sebepleri de vardı.

Şimdi genel senaryo gereği sadece sistem kendini korusun, dünya genelinde petrol yüksek kalsın sorgulamaları altında yine bizi bölgeye itmeye çalışanlar var ve hazır olun önümüzdeki günlerde daha da çok olacak.

Peki doğru söylüyor olamazlar mı? Bu sefer şansımızı kaçırmasak, güç odakları da isterken girsek; daha iyi değil mi? 

Kimin çocuğu savaşacak

Bu soruya, her önemli olayda olduğu gibi yabancı gözüyle bakan köşe babaları beklemeden şöyle cevap vereceler: Eğer birileri isterse özellikle ABD buyurursa mutlaka girmeliyiz. Doğruyu çok net ifade etmek gerekirse, benim bile aklıma bazen “Acaba girsek mi, aktif davransak mı” sorusu geliyor. Geliyor ama sorunun altını doldurunca aklım karışıyor hatta midem bulanıyor. Orta vadede belki iyi olacak, belki bu bizim için gerçekten bir şans, belki ekonomimiz yeni bir açılım yapacak, belki finansal balon patlamayacak, birileri para kazanacak. Kazanacak ama öyle bir soru var ki bu soruya kim cevap verecek: Kimin çocuğunu ölüme göndereceğiz?

Değerli dostlar, bugüne kadar ülkemizin milli amaçları uğruna birçok insanımızı ölüme gönderdik. Kore`de toprak altında bıraktıklarımız olmasa NATO`ya giremezdik, binlerce şehit vermesek PKK ile mücadele edemezdik, görev başında karın tokluğuna görev yaparken vurulan devlet görevlilerimiz olmasa, geceleri evde uyuyamazdık. Kısacası; birileri, diğerleri için kendini feda etti.

Rant maksimize olabilir

Peki bütün bunlar oldu da geride kalanlar veya olaylar yaşanırken uzak kalma şansına sahip olanlar kıymet mi bildi?

* İşini uyduranlar gece hayatının tepe noktalarını yaşarken, uydurmayanların çocukları kuzu gibi şehit oldu.

* Bazıları kelle koltukta dağda gezerken, geride kalanların bir kısmı ülkeyi soymakla, kamu kaynaklarını yağmalamakla meşguldü.

* Kaynağı belli olmayan paralarla, bir sürü uyduruk üniversite açılıp, askerden kaçmaya fırsat sağlarken, tek suçu garip olmak olanların kolu bacağı koptu.

Bütün bunlardan sonra bugünü bir daha düşünelim. Evet, belki ABD ile bağlarımız güçlenecek, para gelecek, büyük şirketler para kazanacak, siyasiler rantını maksimize edecek, dünya genelinde yaratılan kaos temelli finansal balon şişecek, ama soru hep aynı kalacak: Kimin çocuğunu ölüme göndereceğiz? 

Tüm kesimleri kapsamalı

Sonuç: Bu yazıyı karmaşık duygular içinde, sorgulanan senaryoların nereye gidebileceğini düşünerek aklıma gelenleri saklamadan yazdım. Beni popülist yaklaşımla suçlayanlar mutlaka olacak. İnanın, bütün yazdıklarım, hem korkularım, hem de yıllardır gözlemlediğim çarpıklıklara bir isyandan ibaret. Bu noktada Türk Silahlı Kuvvetleri`nden bir ricam var; eğer, oynanan oyunlar neticesinde önümüzdeki süreçte Irak`a asker göndermek veya İran ile karşı karşıya kalmak zorunda kalırsak, bölgedeki aslanlarımızın içinde normal halkın yanı sıra, büyük zenginlerimizin, siyasetçilerimizin, ülkede kamuoyu oluşturan güzide yazarlarımızın, kısacası her kesimin çocuğu olmalı.

Not 1: Konuşulanlar size hayal gibi gelmesin. Sınırımızda ABD’nin İran’a saldırı provası başladı. Dünya genelinde 2001 sorası kurulan sistemin adı: KAOS YÖNETİMİ. Varolan finansal yapının devam etmesi için ABD Merkez Bankası (FED) yeterli değil. FED sadece pansuman yapabilir. Önemli olan yapının ana unsuru olan petrol fiyatını ne olursa olsun yüksek tutmak.

NOT 2: Önümüzdeki günlerde başlayacak olan Başbakan’ın ABD gezisini iyi izlemek gerekli. Konu sadece Irak olarak değil, İran kombinasyonlu olarak da masaya gelebilir.