TCMB eski Başkanı Yılmaz: TL'deki temel sorun...

27.01.2017 - 15:21 | Son Güncelleme :
TCMB eski Başkanı Yılmaz: TL'deki temel sorun... | Ekonomi Haberleri

TCMB eski Başkanı Yılmaz, "Yatırımların yapılabilmesi ve düşük faiz için yola çıkıyoruz ama vardığımız noktada hem faizimiz hem de kurumuz yüksek oluyor" dedi.

Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, TL'deki temel sorunun iletişim eksikliği ile ilgili olduğunu belirterek, yatırımların yapılabilmesi için düşük faiz için yola çıkıldığını ama varılan noktada hem faizin hem de kurun yükseldiğini söyledi.

TÜSİAD&Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırma Forumu "Türkiye Ekonomisi 2017" konulu konferansta yaptığı konuşmada Yılmaz, "Şu anda TL'nin sorunu iletişim sorunudur ve de yönetseldir" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

Haberin Devamı

"Ortada bir olay varsa, özellikle finans aleminde bunu öyle bir dil ile öyle bir seçilmiş kelimelerle söylememiz lazım ki olanı örtbas etmememiz lazım. Mümkün olduğu kadar doğru bilgiyi kamuoyu ile paylaşmamız gerekir ki alacağımız önlemler etkisini göstersin.... Enflasyonda şunun için başarılı olamadık, olamıyoruz. Aldığımız kararların sonucunu görecek kadar sabrımız yok. Aldığımız kararları çok erken, sonucu görmeden değiştiriyoruz. Yatırımların yapılabilmesi için düşük faiz için yola çıkıyoruz ama vardığımız noktada hem faizimiz yüksek oluyor hem de kurumuz yüksek oluyor. TL'nin temel sorunun iletişim olduğunu düşünüyorum."

##$$ILISKILIHABERWIDGET##$$

ALINAN KARARLARIN ETKİSİNİ GÖRMEK İÇİN BEKLENMİYOR

Günübirlik karar alınsın şeklindeki havanın yanlış olduğunu ve TCMB kararlarının minimum 3-9 ay arasında etkisini gösterdiğini vurgulayan Yılmaz, "Alınan kararlar şimdiye kadar devam ettirilseydi enflasyon da aşağıdaydı, faiz de" diye konuştu.

Piyasaların enflasyonda beklenen yükseliş ve TL'deki değer kaybını sınırlamak adına TCMB'nin faiz artırımı beklerken banka bu hafta yılın ilk Para Politikası Kurulu toplantısında faiz koridorunun alt bandı ve politika faizini sabit tuttu, üst bant ve geç likidite faizlerinde artırıma gitti.

Haberin Devamı

TCMB piyasaları günlük olarak likidite adımları ile oluşturacağı faiz politikasına yönlendirirken faiz koridoru ve daha önce politika aracı olarak kullanılmamış bazı cezai nihai kredi merci faiz oranlarını da içeren bu politika bileşimi piyasalarda soru işaretleriyle karşılanıyor.

"Enflasyonu kontrol altına alamadığımız için bu bant sistemi popüler hale geldi" diyen Yılmaz, "Enflasyonu kontrol edemediğimiz için, TL maliyeti de yüksek olduğu için biz böyle dolambaçlı yollara girdik. Bu dolambaçlı yollar sonucunda da iletişim karmaşık hale geldi. Bu iletişim sorunu halledilemediği için de bugün bu durumu yaşıyoruz" dedi.

"Öncelikle piyasa oyuncuları ile iletişim kuramadık" diyen Yılmaz, piyasaların geç de olsa TCMB'nin politikalarını kavradığını belirterek, siyasi cephenin ise bunu bir türlü anlayamadığını ya da çok geç anladığını söyledi.

Yılmaz şöyle devam etti:

"Merkez Bankası kendi dokümanlarında politika faizinin ne olduğunu, nasıl oluştuğunu söylemesine ve bunun da sıkılaştırıcı yönde örneği olduğunu söylemesine rağmen, ortalama fonlama maliyetinin yüzde 11'lere çıktığı dönemde ilgili bir bakan çıktı ve 'TCMB goygoya gelmedi, faizi artırmadı' dedi. Faiz 7.5'ta duruyor ama piyasanın muhatap olduğu faiz yüzde 11. Bu maalesef anlaşılamadı. Anlaşılamadığı için de Merkes Bankası'nın faizleri artırmayacağı bir inanç da ortaya çıktı. Şimdi biz bu inancın sonucunu yaşıyoruz. Ve Merkez Bankası da bir türlü bu faizi artıramıyor."

KORİDOR SİSTEMİ KURUMSALLAŞTI

Yılmaz piyasanın alışılagelmiş para politikaları dışında gösterilen faiz koridoru sistemini "Günübirlik ortaya çıkabilecek kriz ortamında etkilere yanıt verebilmek için ortaya konuldu" sözleriyle yorumlarken, bunun zaman içinde kurumsallaştığını söyledi.

Bu kurumsallaşmanın sonunda iletişimin bozulduğuna dikkat çeken Yılmaz, "Artık kendi basmadığımız yabancı para üzerinden ve kendimizin çok fazla üretmediğimiz altın üzerinden para politikası yürütür hale geldik. Yapılması gereken şey ... para politikasının enflasyon düşünülerek Türk Lirasının maliyeti üzerinden, yabancının parası üzerinden değil Türk Lirası ile para politikasının yürütülmesinin yollarını aramamız lazım" diye konuştu.

Haberin Devamı

YÜZDE 11 FAİZ AZ BUZ DEĞİL AMA EKONOMİ YÖNETİMİ ORKESTRASI AYNI NOTA İLE ÇALMIYOR

Düşük faiz için kısa dönemde yüksek faize razı olmak gerektiğini söyleyen Yılmaz, "Düşük faizin olabilmesi için kısa vadede yüksek faize razı olacaksın ki enflasyonu kontrol altına alacaksın. Ama maalesef bu toplumda henüz kabul görmüş bir şey değil. Twitter'da aklı başında bildiğiniz insanlar bugün itibarıyla faiz 200 baz üzerinde ama kurlar 50 kuruş daha yukarıda, dolayısıyla yüksek faiz bir işe yaramamış diyor. Dışarıdan bakınca doğru, ama yanlış. Çünkü o faiz doğru yerde artırılmadı ve iletişimi kurulmadı" dedi ve ekledi:

"Bugün itibarıyla Merkez Bankası'nın yüzde 11 faizi az buz bir faiz değil, önemli bir sıkılaştırma. Ama bunun doğru zamanda doğru iletişimle doğru faiz oranı ile yapılması lazım... Değiştirmedim faizi dersen, işte piyasa bunu satın almıyor. Dolayısıyla yüzde 11 faiz bunu önleyemiyor. Belki yüzde 9-10 da bunu önleyebilirdi ama doğru yerde doğru iletişimle yapmak şartıyla."

Bu iletişimin sadece TCMB aracılığıyla yapılamayacağına da dikkat çeken Yılmaz, "Bu iletişim de sadece TCMB'nin yapacağı söylem değil, ekonomi yönetiminin bunu güçlü bir koordinasyonla tek elden yapması lazım. Şu anda koordinasyon bozuk, orkestra bugün aynı nota ile çalmıyor. Böyle devam ederse bir süre daha yüksek enflasyonla yaşamak zorunda kalacağız" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem, TCMB'nin politika faizini tutarak "Ben piyasalara güveniyorum, yakın gelecekte bir finansal kriz görmüyorum" mesajı verdiğini, kendisinin de bunu doğru bulduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise her fırsatta yüksek faize karşı olduğunu belirtirken söylemler ve TCMB'nin para politikası bileşimi nedeniyle TL'deki değer kaybı da hızlanıyor.

Temmuz 2016'daki darbe girişiminden bugüne dolar karşısında yaklaşık yüzde 25 değer kaybeden TL yıl başından bu yana ise yüzde 8 civarı kayıpla gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en çok değer kaybeden para birimi konumunda.

Kuru baskılayan lokal unsurlar arasında TCMB'nin siyasi endişelerle TL'nin sert değer kayıplarına karşın faiz adımlarını yeterince kullanmaktan çekinebileceği endişesi, faiz adımlarının kullanılması halinde siyasilerle yaşanabilecek gerilim ihtimali, Türkiye'ye tek yatırım yapılabilir notu veren Fitch'in bugünkü değerlendirmesi ile siyasi ve jeopolitik gelişmeler öne çıkıyor.

TCMB'nin büyümeye en büyük katkısının fiyat istikrarı ile sağlanabileceğini de hatırlatan Yılmaz, "Reel faizin yüzde 8-9-10 olduğu dönemde de insanlar Türkiye'ye yatırım yaptı. Bugün volatilite ortadan kalksa, kur bu yüksek seviyede kalsa, insanlar yine yatırım yaparlar. Şu anda kurun yüksek olması sorun ama asıl sorun volatilitenin çok yüksek olması. Yarın ne olacağını bilmiyorsun. Bunu da bozan siyasetçilerin bu işe yaklaşımı" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyasetçi hesap veriyor, bu nedenle de konuşmak zorunda, konuşmalı ama bunu yaparken ilgili birimlerle oturur, konuşurlar. İletişim tek elden yapılırsa bu topluma daha fazla fayda sağlar. Şu anda bir koordinasyonsuzluk var. (Başbakan Yardımcısı) Sayın Mehmet Şimşek bir notadan çalıyor, öbür taraf bir başka notadan çalıyor."

Yılmaz TCMB'nin her daim kredibilitesinin yüksek olması gerektiğini de belirterek "'Merkez Bankası dedi mi yapar' dedirtebilmek lazım" ifadelerini kullandı. Enflasyon hedefinin tutmadığı dönemde kredibilite kazanılamayacağına da dikkat çeken Yılmaz şöyle devam etti:

"Son dönemde hem (enflasyon) hedefi tutturamıyoruz hem öte taraftan da yapılan doğru işler var ama o doğru işlerin doğruluğuna şüphe yaratacak söylemler gelişmeye başlandı. Bundan bir an önce vazgeçilmesi lazım. Eğer bu yapılmazsa bu karmaşa bu şekilde devam eder."

Yılmaz bir soru üzerine ise, 2017'de büyümenin bankaların vereceği kredilerden geleceğini söyledi.

Yılmaz, "İçeride büyümeyi belirleyecek olan kredi genişlemesi. Merkez Bankası özellikle reel sektöre verilen kredilerde çok fazla titiz değil, genişlemesi tarafında. Ama tüketici tarafında biraz daha dikkatli. 2017'de belirleyici olacak şey kredi büyümesi. Kredi büyümesini belirleyecek olan da yabancı sermaye girişi. Onun için 2017 'nin 2016dan çak fazla değişiklik görüleceğini düşünmüyorum" diye konuştu.


Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
  • BIST
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
10.219 Değişim: -0,49% Hacim : 111.298 Mio.TL Son veri saati : 18:05
Düşük 10.219 10.05.2024 Yüksek 10.365
Açılış: 10.277
32,2081 Değişim: -0,11%
Düşük 32,1292 10.05.2024 Yüksek 32,3447
Açılış: 32,2421
34,8604 Değişim: 0,17%
Düşük 34,6429 10.05.2024 Yüksek 34,8885
Açılış: 34,8007
2.446,32 Değişim: 0,57%
Düşük 2.429,59 10.05.2024 Yüksek 2.467,17
Açılış: 2.432,48
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.