Ekonomiye dikkat!

Aydın Ayaydın, dünya ekonomisinde bol likidite döneminin bittiğini, yerine küresel düzeyde mali sıkılaşmanın başladığını belirtti

<ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="http://i.bigpara.com/i/55big/imkb_dusus.jpg">CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, dünya ekonomisinde bol likidite döneminin bittiğini, yerine küresel düzeyde mali sıkılaşmanın başladığını belirterek, “Dövize, yüksek ve kronik bağımlı olunması, Türkiye ekonomisinde taşları yerinden oynattı” dedi.

Küresel ekonominin gelişmekte olan ülkelerin aleyhine yeni bir aşamaya girdiğini söyleyen CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, uyarıda bulunarak, “Dikkatleri ekonomiye çevirmenin zamanı gelmiştir” dedi.

Dünya ekonomisindeki bol likidite döneminin yerini küresel düzeyde mali sıkılaşmaya bıraktığını anlatan Ayaydın, şu değerlendirmeyi yaptı: “ABD ekonomisinde ortaya çıkan iyileşmeye ve toparlanmaya bağlı olarak Amerikan Merkez Bankası parasal genişlemeyi sonlandırmaktadır. ABD Merkez Bankası’nın Mayıs 2013 sonunda yaptığı açıklamalardan sonra sermaye hareketi yön değiştirmiş ve gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı başlamıştır. Ekonomideki son gelişmeleri hükümetin icraatlarını eleştiren bir anlayışla ortaya koyan bir muhalefet milletvekili olarak değil, sorumluluk anlayışı ile hem objektif bir tespit yapmak, hem de ekonomi yönetimine yol gösterici bir değerlendirmede bulunmak istiyorum.”

EKONOMİ TÜRBÜLANSTA

Dünyada ucuz ve bol likidite dönemi kapanırken dışarıdan gelecek dövize yüksek ve kronik düzeyde bağımlı olunmasının, Türkiye ekonomisinde taşları yerinden oynattığını söyleyen Ayaydın, “Ekonomi türbülansa girmiştir. Nitekim bu çerçevede; dolar kuru 2 TL’yi aşmış, gösterge tahvilde faiz tekrar çift haneye ulaşmış, borçlanma maliyetini doğrudan etkileyen Türkiye’nin risk primi 111 birimden 232’lere yükselmiştir” dedi.

PİYASAYI SEYREDİYOR

Para piyasalarındaki dalgalanmaların sakinleştirilmesi amacıyla gelişmekte olan ülkelerin bazılarında döviz satarak piyasalara müdahale edilirken bazı ülkelerde ise hem döviz satışı hem de faiz oranları yoluyla istikrarın korunmaya çalışıldığını vurgulayan Aydın Aydın şöyle konuştu: “Türkiye’de ise Merkez Bankası faiz artırmama taassubunda hareket etmek suretiyle yetkinliğini ve inandırıcılığını zedelemiştir. Tek başına da izle müdahalede bulunmak şu aşamada sorunun çözümü için yeterli değildir. Faizler yüzde 10’lara gelmişken politika faizini yüzde 4.75’te tutan, faiz artırımı için siyasi iktidardan izin bekleyen ve o izni almadığı için faizi değiştirmeyeceği anlaşılan, son yıllarda enflasyon tahminlerinin hiçbiri tutmayan bir Merkez Bankasının piyasa tarafından ciddiye alınmasını beklemek fazlasıyla saflık olacaktır. Ve maalesef piyasalar da bu çerçevede kendi faizini de, kendi döviz kurunu da bulmuş, tüm bu olup bitenler ise Merkez Bankasınca ancak seyredilmiştir.”

Soruna hizmet ediyor

Politikası kullanılırken en önemli aracın faiz olduğunun unutulmaması gerektiğini savunan Aydın Ayaydın, “Hangi aracın ne zaman kullanılacağı Merkez Bankasının bileceği iştir. Fakat, hangi aracın kullanılacağı hangisinin kullanılmayacağının açık olarak belirtilmesi sorunun çözümünden çok büyümesine neden olacaktır. Esas olan Türkiye’nin istikrar içinde büyümesini sürdürmesi ve istihdam yaratmasıdır. Kısa dönemli şoklar nedeniyle uzun dönemli büyüme ve istikrar tehdit edilmemelidir”  dedi.

Yabancılar gidiyor

CHP Milletvekili Aydın Ayaydın, yabancı yatırımcının Türkiye piyasasını terk etme eğiliminde olduğunu ancak Merkez Bankası’nın bu gerçeği göremediğini ileri sürdü. Ayaydın, “Merkeze tavsiyem hükümetin sana verdiği o pembe gözlüğü çıkar, halkın ve yatırımcının gördüğü gerçek gözlükle bakarak para politikalarına müdahale için gerekli olan faiz aracını da kullanma   gerekiyor, yoksa ekonomi teknesin karaya oturtursun. Büyüme ve istikrar büyük yara alır” dedi.