Dalgınç müsteşar ABD`ye kota için başvurmayı unuttu

Uygulanan istikrar programında turizm ile birlikte gelir getirici kalemlerinin başında yer alan ihracatta, yanlışlıklar manzumesi yüzünden sorun tükenmiyor. Yıllık 7.5 milyar dolarlık ihracatı ile Türkiye`nin lokomotifi olan hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün yaşadığı pek çok probleminin yanına bir de bürokrasinin unutkanlığı eklendi. Her yıl genellikle altıncı ayda dolan ABD kota talebi, bu yıl Dış Ticaret Müsteşarlığı`nın unutkanlığı yüzünden yapılamadı.

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün özel bir önem gösterdiği Amerikan pazarında yapılan bu hata bardağı taşıran son damla oldu. Türkiye`nin bu sektördeki güçlü rakipleri olan Çin, Meksika, Kuzey Afrika ülkeleri geçtiğimiz yıl içinde ardı ardına ABD ile serbest ticaret anlaşmaları yaparak kotalarını kaldırırken, Türkiye bu konudaki pürüzlerini hala aşmayı başaramadı. İhracatçılar bir an önce serbest ticaret anlaşması imzalanması için umutla beklerken, bu arzuları bir yana, yoğun talep nedeniyle yılın ilk altı ayında tükenen ABD kotaları için ek kota talabenin unutulmasına büyük tepki gösteriyorlar.

Savunma: Bürokrasinin kurbanı olduk
DTM`ye göre ise ek kota müracaatı konusunda bir `unutma` söz konusu değil. Kotaların unutulduğu haberlerinin yayılması üzerine, DTM yetkilileri ile sektör temsilcileri arasında yapılan toplantıda Müsteşarlık, başvurunun unutulmadığını, prosedür nedeniyle müracaatta gecikildiğini iddia etti. Yapılacak olan resmi bir başvuru için en alt kademeden başlayarak, DTM`nin bağlı bulunduğu Devlet Bakanı Tunca Toskay`a kadar uzanan bir imza prosedürü olması, bu talebi gecektirdi. Yani suçlu bürokrasi.

Sektör temsilcileri ise bu tablo karşısında sadece gülüyor ve yıllardır tekrarladıkları serzenişlerini dile getiriyor: Türkiye`de her şey bürokrasiye takılıyor. Ne yazık ki, ülkeyi yönetenler hala bürokrasinin verdiği keyfiyet ile ağır hareket etmekten kendini kurtaramadı. Ekonominin globalleştiği ve hızla döndüğü dünyada bu zihniyet kayıplara neden oluyor. Özel sektör mantığını hala anlayabilmiş değiller. Uluslararası rekabette bu hatalar yüzünden Türkiye hep kaybediyor.