Avrupa`daki Türk işadamı sayısı artıyor

Avrupa`da 75 bin olan Türk işadamı sayısı, 2010 yılında 140 bine yükselecek. Avrupa`da 40 milyar euroluk ciroya sahip olan Türk işadamları, 2010 yılında 200 milyar euroluk ciroya ulaşacak ve 400 bin olan istihdamlarını da, 810 bine yükseltecekler.

Dünya Türk İşadamları Vakfı Başkanı Ertuğrul Önen, Uluslararası Danışmanlık Şirketi KPMG`ye yaptırılan araştırmanın sonuçlarına göre, 1999 yılında Almanya`da bulunan Türk işadamı sayısının 55 bin olduğunu ve bu rakamın 2010 yılında 100 bine ulaşacağını söyledi. Önen`in verdiği bilgiye göre, Almanya`da 300 bin kişi istihdam eden Türk işadamlarının 2010 yılında istihdam edeceği kişi sayısı 650 bine ulaşacak. Almanya`da 30 milyar euroluk ciroya sahip Türk işadamları 2010 yılında 150 milyar ciroya sahip olabilecek. Önen, tüm dünyadaki Türk işadamlarının 2010 yılındaki cirosunun Türkiye`nin bugünkü GSMH`sına yakın bir büyüklüğe ulaşacağını da söyledi.

İŞADAMLARINI TÜRKİYE`YE ÇEKSEK, KREDİYE İHTİYAÇ KALMAZ

Ertuğrul Önen, yurtdışındaki Türk işadamlarının Türkiye`ye çekilmesi durumunda Türkiye`nin IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlardan kredi kullanmasına gerek kalmayacağının söylenebileceğini de kaydetti. Ancak bu durumun mümkün olabilmesi için siyasette, ekonomide güvenve istikrarın sağlanmış olması gerektiğine işaret eden Önen, yatırımcıların sabahtan akşama ekonomik göstergelerin değişmediği, allak bullak olmadığı bir ortam istediklerini vurguladı. Türkiye`nin son derece, kritik, stratejik tam yol kavşağı bir konumda olduğunu belirten Önen, İleride enerji bakımından köprü ülkeolacak. Boru hatları petrol ve doğalgaz hatları Türkiye`yi önemli halegetiriyor. Türkiye`nin genç nüfusu da var diye konuştu.

TÜRKİYE`NİN AVANTAJLARI DA, DEZAVANTAJLARI DA VAR

Önen, Türkiye`nin avantajlarının yanında dezavantajlarının da bulunduğuna dikkat çekerek, bunlardan birinin bürokrasi olduğunu söyledi. Türk Yabancı Sermaye Mevzuatı`nın son derece liberal olduğunuancak uygulamada çok büyük güçlüklerle karşılaşıldığını anlatan Önen, yerli sermayenin bu ortama bağışıklık kazanması nedeniyle işlerini yürütebildiğini, yabancı sermaye ve yurtdışından Türkiye`ye gelip yatırım yapmak isteyen Türk işadamları içinse ortamın büyük zorluklar içerdiğini söyledi. Bu sorunların üstesinden ancak uluslararası büyük şirketler gelebiliyor. Ama bizim sadece büyük şirketleri değil, batının kobi ölçeğindeki şirketlerini de çekmemiz lazım diyen Önen, Türkiye`de yatırım yapacak insanların tek bir merciyle muhatap olması gerektiğinisöyledi.

Önen, Endüstri Bölgeleri Kanunu ile aksaklıkların giderilmesinin amaçlandığını ancak, kanunun çıkmasına rağmen uygulamasına ilişkin yönetmelikler ve teşvikle ilgili kararnamelerin çıkmadığını, dolayısı ile kanunun ne getireceğinin bilinmediğini söyledi. Türkiye`deki işgücünün de vergi ve SSK primleri nedeniyle artık ucuz olmadığını, girdiler açısından handikapların bulunduğunu ifade eden Önen, yabancı sermaye için en önemli faktörlerinden birinin de enflasyon muhasebesi olduğunu anlattı. Önen, şöyle devam etti: Türkiye`nin mutlaka ya enflasyonu yenmesi lazım, ya da enflasyona bir çare bulması lazım. Türkiye şu anda maalesef yatırım açısından çok cazip görünmüyor. Cazip olacak şartlara sahip ama bazı yan faktörler nedeniyle cazip değil. Türkiye`nin bunu halletmesi lazım. Türkiye`nin dışında ikinci bir Türkiye var. Bu ikinci Türkiye`yi Türkiye`ye çok daha faydalı hale getirmek lazım. Bunun yolu da Türkiye`yi yeniden iyi bir yatırım ülkesi haline getirmek. Bugün Türkiye maalesef yabancı sermaye bakımından çok fakir bir durumda hatta Türkiye, şu anda net sermaye ihracatçısı konumunda.