Ersencer Mühendislik’ten Türk madenciliğine “yerli” katkı

Ersencer Mühendislik, ilk yerli yeraltı yükleyicisini üretti.

Ersencer Mühendislik, ilk yerli yeraltı yükleyicisini üretti. KOSGEB’in Ar-Ge desteğiyle tasarlanan ürünün Türk madenciliğine ivme kazandırması planlanıyor.

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Ersencer Mühendislik firmasının KOSGEB’in Ar-Ge desteğiyle ürettiği ilk yerli yeraltı yükleyicisi, Türk madenciliğine önemli avantajlar sağlayacak. BMC’de genel müdürlük yaptığı dönemde çok sayıda başarılı projeye imza atan makina yüksek mühendisi Erol Sencer’in kurduğu Ersencer Mühendislik’in, prototipini tamamladığı yükleyicisi piyasaya “Talpa” markası ile çıkacak.

Ersencer Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Genel Müdürü Erol Sencer, Türk madenciliğinde önemli bir ihtiyacı karşılayacak bir ürüne imza attı. Sencer, tasarladıkları makinanın yerli olarak dizayn ve imalatını gerçekleştirdiklerini söyledi.  kobiden.com muhabiri Arzu Alp haberine göre; 1989-1993 yılları arasında BMC’de genel müdürlük yaptığını hatırlatan Sencer, BMC’nin otobüs fabrikasının genel müdür olduğu zamanlarda kurulduğunu, iş makinası ve otomotivde derinlemesine bir tecrübe sahibi olduğunu,  tünel yükleyici ile de Türkiye’nin önemli bir eksiğini kapatacaklarını dile getirdi.

Talpa’nın minimal elektronik dizaynı ile elektromekanik olduğunu vurgulayan Sencer, elektronik ağırlıklı makinaların özellikle tünel madenciliğinde rutubet, nem, toz ve toprağın olduğu ortamda arıza yapmamasının mümkün olmadığını belirtti. Meydana gelen arızalar nedeniyle firmaların bekleme sürelerinin çok büyük kayıplar meydana getirdiğine dikkat çeken Sencer, müşterilerden gelen bu şikayetler üzerine yeraltı yükleyicisinin imalatına karar verdiklerini dile getirdi. Sencer, mekanik dizaynı ve kolay yedek parça tedariki nedeniyle arızaların kısa sürede giderilmesine olanak verecek olan bu yükleyicinin Türk madenciliğine ivme katacağını söyledi.

İlk makinamız bitmiş durumda

Makinanın bir yıl kadar projelendirmesinin sürdüğünü anlatan Sencer, “Tamamen bilgisayar ortamında kendi imkanlarımızla yerli dizayn yaparak bu makinayı üretmeyi başardık. 9 aylık tasarım sürecinin ardından imalatına başladık. Şu anda ilk makinamızı bitirdik. Makinemizde kullandığımız üniteler gerek motoru olsun gerekse tahrik sistemi olsun Türkiye’de bizim zaten 20 yıla yakın süredir bakımını, tamiratını ve desteğini yaptığımız üniteler. Motor da kendini diğer sektörlerde ispat etmiş ve Türkiye’de parça ve servis desteği oldukça yaygın olan bir motor.

Dolayısıyla makinamızda kullandığımız tüm sistemler tamamen Türkiye’nin insan yapısı ve bu makinayı kullanan sektörlerin teknik olanaklarını gerek tamirat, gerek bakım- onarım açısından problemle karşılaşmamalarını sağlayacak şekilde,  parça ihtiyacı minimum zamanda karşılanacak şekilde dizayn edildi.  Dolayısıyla şu anda çok iddialı bir şekilde bu makinanın parça teminini birkaç ünite hariç çok kısa sürede karşılayabileceğiz. Daha doğrusu stoklarımızda mevcut olduğunu, mevcut olmayanların da Türkiye’deki çalıştığımız yan sanayiciler tarafından karşılanacağının altını çizmek istiyorum” diye konuştu.

Hedefler arasında ihracat da var

Sencer,  CE belgesi konusunda sertifikasyon çalışmalarının tamamlandığını,  ROPS ve FOPS testlerine uyduğunu gösteren testleri yapma hazırlığı içerisinde olduklarını belirtti. Seri üretime geçtikten sonra hedefleri arasında ihracatın da bulunduğunu vurgulayan Ersencer, yurtdışında da pazarları olduğuna dikkat çekerek, “Bizim gibi bu işi yapan diğer ülkelerdeki benzer şirketlerle temas halindeyiz.  20 yılı aşkındır iş ilişkilerimiz var. Onlar da heyecanlılar.  Dolayısıyla ihracat anlamında pazar sıkıntımız olmayacak” dedi.

Bu makine sayesinde en büyük kazancın rakiplere göre yerli üretim olduğu için daha ucuz olacağını, parça fiyatlarının da Avrupa’daki benzerlerine göre daha ucuz olacağını vurgulayan Sencer, servis parçası temini açısından da zaman avantajı sağlayacağını bildirdi.

Proje ve mühendislik çözümleri sunuyor

Şirketlerinin 1993 yılında mühendislik faaliyetlerine dayalı bir iş hacmi yaratmak amacıyla kurulduğunu hatırlatan Ersencer özetle şu ifadeleri kullandı:
“Ersencer Mühendislik, ilk kuruluşunda otomotiv ve iş makineleri konusunda projelendirme ile başlayıp prototip ve seri üretim şeklinde geçen bir süre oldu. İlk önce küçük bir forklift üretimiyle başladık. Hatta o tarihten kalma kenti imalatımız olan 20 yılını aşmış forklift bize hizmet etmeye devam ediyor.  Ancak Türkiye’de vadeli satışlar başlayınca o işi bırakmak zorunda kaldık. Daha sonra minibüs üretimiyle devam ettik. Bir süre iç pazara yönelik Pantera markasıyla minibüs imalatını sürdürdükten sonra Ruslarla lisans anlaşması yaptık ve Rusya’ya 6 tane komple minibüs ihraç ettik. Çin modeli çıkınca gelir seviyesi düşük olan Rusya’da maliyetimiz yüksek kalınca bizim bu ülkedeki üretimimiz durdu. Tekrar arayışlarımız başladı ve iş makinasına dayalı ünite bazında çalışmaya başladık.

Şirketimizin kurulduğu tarihlerden itibaren Dana Spicer firmasının Türkiye temsilcisi olduk. Mobil tekerlekli iş makinasında kullanılan ünitelerin gerek yenisi gerekse eskisinin tamiri, gerekse parça temini, OEM firmalarına yine mühendislik desteği vermeye devam ettik. Yakın zamana kadar bu faaliyetlerimiz artarak devam etti. Şu anda Türkiye’de en büyük kurumsal şirketlere bu desteği vermeye devam ediyoruz. Çelik sektörü, madencilik sektörü, kömür sektörü, limanlar, havaalanları, hafriyat yapan şirketler bizim en iyi müşterilerimiz.”