Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2003 13:23
Merkez Bankası, 2002 yılı başından bu yana gözlenen enflasyondaki düşüş sürecine olumlu katkısı dikkate alındığında, 2004 yılı enflasyon hedefine ulaşılabilmesi açısından da iç talep gelişmelerinin büyük önem taşıdığını bildirdi. Merkez Bankası tarafından yayımlanan Ekim ayına ilişkin Para Politikası Raporu´nda, Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeler değerlendirildi. Rapora göre, 2003 yılı son çeyreği itibarıyla ekonominin üretim kapasitesini aşan ve enflasyon hedefinin gerçekleşmesini riske sokacakbir iç talep baskısı görülmüyor.
ÖZEL TÜKETİM HARCAMALARI
Mevcut dönemdeki düşük istihdam düzeyinin gelir dağılımını olumsuzetkilenmesine ve tüketim harcamalarının dengesiz dağılmasına neden olduğu belirtilen raporda, şöyle denildi: ´´Kamu kesiminde 2004 yılı için belirlenen maaş ve ücret artışları, önümüzdeki yıl reel gelir artışlarının oldukça sınırlı düzeyde kalacağını ve bu durumun iç tüketim harcamalarını kısıtlayacağını göstermektedir.´´ Raporda, kamu kesiminde yapılan ücret ve maaş artışlarının özel kesimce gösterge niteliğinde kullanıldığı dikkate alındığında özel kesimde çalışanların reel gelir artışlarının da sınırlı bir düzeyde kalmasının olası olduğu bildirildi. Ayrıca tarımsal gelirlerde de önemli bir artış beklenmediği ifade edilen raporda, 2004 yılında tarım üretiminin artış hızı yükselirken tarım ürünleri fiyatlarının artış hızının yavaşlamasının beklendiği kaydedildi.
ÖZEL TÜKETİM HARCAMALARI
Özel tüketim harcamalarının belirleyicilerinden olan faiz oranlarında 2003´ün Nisan ayından bu yana görülen düşüşün, özel tüketim harcamalarını olası iki yolda etkilemesinin beklenebileceği belirtilen raporda, şöyle denildi: ´´Bunlardan ilki, ekonomideki olumlu gidişatın etkisiyle reel faizlerin gerilemesi ve bu durumun tüketici kredilerine olan talebi artırarak özel tüketim harcamalarının yükseltmesidir. Ancak faizlerde gözlenen gerilemeye karşın reel ücret ve gelirlerdeki düşük seviyenin iç talebi sınırlandıracağı öngörülmektedir. İkinci olası etkisi ise faizlerdeki düşüşün devam etmesi durumundauzun dönemde biriktirilen faiz gelirlerinin (gönenç etkisi) tüketim harcamalarına yönelmesidir.´´
Bu kanalın 2004´de tüketim harcamaları üzerinde enflasyon hedefinden sapmaya yol açabilecek ölçüde önemli bir etkisinin olmasının beklenmediği ifade edilen raporda, ´´Birincisi, düşme eğilimini sürdürmekle birlikte 2004 yılında reel faizlerin göreli olarak yüksek seviyelerde seyretmesi olasıdır´´ denildi. İkinci olarak 2003 yılında toplam tasarrufların yarıya yakınını oluşturan yabancı para cinsinden tasarrufların reel olarak değer kaybettiği belirtilen raporda, şu ifadelere yer verildi: ´´Bu durum, 2004 yılındaki sınırlı gelir artışlarının tüketimden çok, servetlerdeki söz konusu reel kaybı telafi etmek için yeniden tasarrufa yönelmesi sonucunu doğurabilir. Bu iki etkiye rağmen 2004 yılında özel tüketim harcamalarının enflasyondaki düşüş sürecine olumlu katkısının 2003 yılına göre göreli olarak azalacağıdüşünülmektedir. Bu nedenle tüketici kredilerindeki gelişmeler ve iç talebe ilişkin göstergeler Merkez Bankası tarafından yakından izlenecektir.´´