Yönetici Mutlaka Bilişimden Anlamalı

IBM Türk`ün üst yöneticilerinden Ali Güven;


Dünyanın en büyük bilgisayar firmalarından biri olan IBM`in Türkiye`deki Çözüm Ortakları Müdürü Ali Güven, günümüzün yöneticisinin, ekonomiyi bilen bir bilişimci ya da bilişimi bilen bir ekonomici olması gerektiğini söylüyor. Yaklaşık 20 yıldır bilişim sektöründe yurtiçi ve yurtdışında çeşitli görevlerinde yönetici olarak çalışan Güven, ODTÜ bilgisayar mühendisi mezunu. IBM Türk`ün en renkli siması olan Ali Güven, bilişim teknolojilerinin şekillendirdiği yeni ekonomi dünyasında iş yapabilmek, rekabet edebilmek için iyi bir yöneticinin bilişimden, iyi bir bilişimcinin de ekonomiden anlamasının şart olduğunu savunuyor.Bilişimcilerin 1995 yılına yani İnternet`in yaygınlaşmasına kadar değerini dünyaya anlatamadıklarını belirten Güven, Bu zamana kadar bilgi işlem departmanları hem yan bölümlerdi. Örneğin otomotiv üreten bir firmanın asıl bir departmanı üretimdi. Sonra pazarlama ve satın alma geliyordu. Bilgi işlem ise yan bir departmandı. Bilgi işlem departmanları bir şirketin günlük servisini veren değil, günü kurtaran değil, bir şirketin diğerine fark atmasını sağlayacak, rekabetine güç katacak ve karını artıracak hale geldiğinde gücü hissedilmeye başlandı. Bugün teknolojik altyapısı olmayan hiçbir kuruluşun rekabet şansı yok diyor.


BİLGİ İŞLEMCİ, PATRONUN SAĞ KOLU;

Ali Güven`e göre bilgi işlem ve teknik servis müdürlerinin de derdi, üst yönetimlerine bilişim departmanının önemini anlatamamak. Yıllarca şirketler patronlarının, bilgi işlem yöneticilerini konusu bilgisayarla ilgili bir durum olduğunda yanlarına çağırdıklarını söyleyen Güven şunları söylüyor: 4 yıl önceye kadar hiçbir Türk şirketinin yönetiminde bir bilgi işlem elemanı yoktu. Halbuki bir tepe yöneticisi, her tarafında çanta gibi bilgi işlemden sorumlu yöneticisini taşırsa; her konuyu onunla konuşursa, bu işi nasıl yaparız?, bize karı ne olur?, senin ne gibi etkinliğin olur? diye sorarsa bu şirketin rekabet durumunda altta kalması veya batması söz konusu olmaz.


Bugün bilgi işlemin yararı olmayacak bir tek sektör yok. Uzakdoğu`daki ülkelerde mezarlık tasarımı bile bilgisayarlarla yapılıyor. Bugün mezarlıktan NASA`ya, bankadan haldeki adama kadar herkesin bilgisayara ihtiyacı var. Çok kısa zaman öncesine kadar günü kurtarmaya çalışıyorduk. Fakat şimdilerde gelinen nokta çok farklı. Bankalar bile birbirlerine teknolojiyle fark atmaya çalışıyor.


IBM`DE EĞİTİM HERŞEYİN ÜSTÜNDE;

Temel bilgisi bilgi işlem olup bunu ekonomiye, işletmeye dökebilenlerin prim yaptığına değinen Ali Güven, şirketlerin ellerindeki teknik veya teknik olmayan tüm elemanları çok iyi bir idari işletme veya ekonomi eğitimden geçirmelere ve hatta sertifikasyona tabii tutmalarını tavsiye ediyor. Danışmanlık, eğitim, bakım hizmetleri, satış sonrası hizmetlerin verildiği dünyanın en büyük hizmet firması IBM`de bu işi çok iyi yaptıklarını ise şöyle anlatıyor:


IBM genelde işinin çok büyük bir çoğunluğunu yatırım malları satarak yapar. Yani ağırlıklı olarak kurumsal çözüm sunarız. Bu çözümleri sunan arkadaşlarımızın hepsi baktıkları sektörlerin en üst düzeyindeki veya karar mekanizmasındaki kişilerle aynı dilde konuşmak zorunda. Örneğin IBM`in bankacılık bölümünde bulunan bir arkadaşımız, herhangi bir bankanın çalışanı kadar bankacılık biliyor. Çünkü bir banka genel müdür yardımcısı karşısına geçen ve aynı dilden konuşamayan birisiyle 5 dakika bile konuşmaz. Ekonomi-işletme konularına hakim ana konusu bilgi işlem olan insanlar dünyada en fazla IBM`den yetişir. IBM`de sektörleşme vardır. Ayrıca IBM`e ortadan yani ara kademeden insan girmez. Tecrübesi ne olursa olsun, bilgisi ne olursa olsun IBM`de işe giren bir kişi, belli bir eğitim sürecinden geçer.


DEVLET BİLİŞİMİ DİKKATE ALMALI;

Şu anda Türkiye`deki devlet politikalarına göre bilgi işlem diye bir sektörün olmadığını da dile getiren IBM Türk Çözüm Ortakları Müdürü Ali Güven, bilişimcileri koruyan tek kanunun Sezen Aksu`nun kaseti koruyanla aynı olduğunu belirterek ekliyor: Bu ikisinin en kısa sürede ayrılması gerekiyor. Bugün Türkiye`deki kanunlara bakıldığında bilgi işlem hiç dikkate alınmıyor. Mutlaka bakanlık düzeyinde bilişim desteklenmeli. İddia ediyorum bugün Türkiye`nin tüm dünya ile yarışabilecek en büyük sektörü bilişimdir. Bunun kavgasını ve tartışmasını herkesle verebilirim. Devlet, 1.5 ay içinde hazırlanacağı bir kanunla Türkiye`nin önünü açacaktır. Çünkü Türkiye`de bu alanla ilgili milyonlarca genç var. (DÜNYA)