Deutsche Telekom`un VoiceStream`i alma teklifine sendikalardan destek
Donohue, `` Zaten uygun olmanın ötesine geçen önlemler mevcut, ve bu değişiklik yanlış bir zamanda yanlış bir düşünce. ABD`yi global pazarın dışında bırakmak için bir seri kanun yaparsak, dünyanın geri kalanı bizi memnuniyetle arkada bırakır," dedi. Ticaret Odası`nın bugünkü basın konferansına katılması beklenmeyen bir durum değildi. Ancak, bu tür bir birleşmeye sendikaların destek vermesi, neredeyse hiç bir konuda anlaşamadıkları Ticaret Oda`sıyla yanyana durma istekleri bir çok gözlemciyi şaşırttı. Sendikaların yoğun muhalefetine rağmen, geçen ay Senato`dan geçen Çin ile ticaret ilişkilerinini normalleştirme amaçlı bir önlem, sendikaların ve Ticaret Odası`nın sert bir şekilde çarpışmasına yol açmıştı.Yurtdışında yerleşik ABD şirketleri bayiilerini temsil eden bir ticaret örgütü olan, Organization for International Investment`ın üst düzey yöneticisi olan Todd Malan, "Bu iki kurumun bu şekilde yanyana gelmesi, global ekonomi unsurlarının hem üyelere hem de sendikaların çıkarlarına uyduğunun farkedilmesinin bir simgesi," dedi. Sendika yetkilileri, Deutsce Telekom`un Almanya`daki sendikalarla kurduğu sıcak ilişkiler ve şirketin işçi ve sendika dostu olduğuna ilişkin ününden dolayı birleşmeyi desteklediklerini, söylediler.
CWA`dan Bahr, "VoiceStream`i alan Deutsche Telekom, şirketin bu ülkede büyümesini ve yeni işler oluşturmasını sağlarken, ABD telekomünikasyon şirketlerine işçilerine ve işçilerin sendikalarına nasıl davranmaları gerektiğine ilişkin ders verebilir," dedi. Buna rağmen, Florida International University`de profesör Mira Wilkins`a göre, sendikalar ABD şirketlerinin yabancılar tarafından satın alınması fikrine her zaman sıcak yaklaşmıyor. Örneğin, 1975 yılında, büyük bir Fransız madencilik şirketi olan Societe Imetel, Ohio ve Pennsylvania eyaletlerinde uzman bir çelik şirketi olan Copperweld şirketi için hasmane devralma girişiminde bulundu.
Sendika üyeleri bu duruma sert bir biçimde karşı çıktı. Sloganlar arasında, "Evine dön Fransız (Go home Frenchie)" de vardı. Imetel sonunda bu şirketi satın aldı. Sendikaların Ticaret Odası ile güç birliğine gitme arzusu da bir başka ender durum oluştururken, sendikaların göçmenlik konusunda farklı bir tavır aldığına da işaret ediyor. AFL - CIO yıllarca, kaçak göçmen çalıştıran şirketlere karşı sıkı ambargolar uygulanmasını istiyor, zira bu durumun ABD ücretlerini aşağıya çekeceğinden kaygı duyuyordu. Ancak sendikanın kadroları giderek artan miktarlarda göçmen üyelerle doluyoor - bunların çoğunun resmi kağıtları yok - ve sendika liderleri de iş dünyası gruplarına katılarak ABD`de çalışan 5 milyon kaçak işçi için af talebinde bulunuyor. Her iki taraf da, ABD tarihinin en sıkı emek piyasası dönemi yaşadığı bir sırda, hükümetin yabancı işçilerin iş bulmasını kolaylaştırmasını istiyor. Eğer ABD emek piyasası sıkı kalmaya devam ederse ekonominin büyüme kapasitesi darbe alacak. Her halükarda, sendikaların, Hollings yasasına karşı ticaret odalarıyla güç birliği kararı, yasanın geçemeyeceğine işaret ediyor. Her iki taraf da bütün güçleriyle yasanın geçmemesi için seferber olmuş durumda. Örneğin geçen hafta, Senato Çoğunluk Lideri Trent Lott, söz konusu önlemin ABD Ticaret, Dışişleri ve Adalet Bakanlığı`nın harcamalar listesinden çıkartılmasını talep etti. Senatör Hollings ise şöyle diyor: "İletişim piyasasını Alman hükümetinin denetimine girsin diye serbestleştirmedik." (FİNANSAL FORUM -THE WALL STREET JOURNAL)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN