Yılmaz: AB ile ilgili atılacak adım eksiklerimizi kabul etmektir
Başbakan Yardımcısı Yılmaz: AB İle İlgili Atılacak En Önemli Adım, Eksikliklerimizi Kabul Etmektir -Ab Türkiye`Ye Üye Olmak İstemiyor, Türkiye AB`Ye Üye Olmak İstiyor -Bugünkü Mesele Ab İle Değil, Kendi İçimizdedir. Türkiye Ab Kriterlerini Yerine Getirecek Mi Getirmeyecek Mi?
ANKARA (A.A) - 20.12.2000 - ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Türkiye`nin AB ile ilgili atacağı en önemli adımın
eksikliklerini kabul etmesi olduğunu söyledi. Yılmaz, Alman-Türk İşadamları Derneği Başkanı Eşref Ünsal ile beraberindeki heyeti ANAP Grubu`nda kabul ederek bir süre görüştü. Mesut Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Helsinki`de alınan kararın, Türkiye`yi AB`den dışlamayan, Türkiye`nin kopmasını engelleyen bir karar olduğunu ifade etti. Yılmaz, şunları söyledi: Helsinki`de Türkiye`ye adaylık statüsü verilmiştir, bu bir takım şartlara bağlanmıştır. Eğer bizden yerine getirmemiz istenen kriterler, AB ülkelerinin halen gerçekleştirmediği ve diğer aday ülkelerden de eşit şekilde talep edilmeyen kriterlerse bunu bizim kabul etmemiz mümkün değildir. Ama eğer bizden istenen kriterler, kendilerinin gerçekleştirdiği ve diğer adaylardan da aynı bizim gibi eşit şekilde istedikleri kriterlerse o zaman bizim onlara uymamız lazım. Türkiye`de herkesin ve yurdışında yaşayan Türklerin şunu bilmesi lazım: AB, Türkiye`ye üye olmak istemiyor, Türkiye AB`ye üye olmak istiyor. Maalesef biz, uluslararası kuruluşlara katılmakta, geçmişte de hep aynı hataları yaparak, kulübün kurallarını yeterince benimsemeden, o kurallara uyum için gerekli değişiklikleri içimize sindirmeden, bunları gerçekleştirmeden sadece bir kulüp üyeliğini hedef alıyoruz. AB, bir NATO değil. AB`nin daha geniş kuralları var. Binlerce sayfayı bulan bir mevzuatı var. Türkiye`nin bütün bunlara uyum sağlayabilmesi, çok ciddi bir dönüşümü gerektiriyor.
ÜYELİK İÇİN CİDDİ ADIMLAR GEREKLİ;
Katılım Ortaklığı Belgesi`nde (KOB) Türkiye`nin uyması gereken kriterlerin belirlendiğini ifade eden Yılmaz, Bugünkü meselemiz AB ile değildir. AB bağlamında bugünkü meselemiz kendi içimizdedir. Türkiye, gerçekleştireceğini ifade ettiği bu kriterleri gerçekleştirebilir mi, yoksa gerçekleştiremez mi? diye sordu. Yılmaz, Türkiye`nin bu sorunu kendi içinde çözmeden tanıtıma önem vermesinin hiç bir gereğinin olmadığını belirterek, Neyi tanıtacaksınız? Kendi içimizdeki eksiklikleri mi tanıtacaksınız? Kendi içimizdeki zıtlıkları mı tanıtacaksınız? Hayır. Şu anda eğer Türkiye AB`ye üye olmak istiyorsa, çok ciddi adımlar atmak zorundadır dedi.
Türkiye`nin bu adımları atma iradesine sahip olup olmadığının gelecek günlerde ortaya çıkacağını kaydeden Başbakan Yardımcısı Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: Şu anda mesele Türkiye`nin içindedir. Türkiye`de farklı görüşler vardır. Türkiye`nin, KOB`da talep edilen bazı adımları atmasının Türkiye açısından büyük riskler yaratacağı görüşünde olanlar vardır. Böyle kurumlar, partiler ve farklı görüşler vardır. Şimde bu farklı görüşlerden bir uzlaşma sağlamaya çalışıyoruz. Bunu da Ocak ayı içinde gerçekleştireceğiz. Genel Sekreterliğe, o konudaki çalışmaları başlatması için talimat verdim. Ocak ayında tekrar biraraya geleceğiz. Bizim varacağımız uzlaşmanın AB tarafından kabul edilebilir bir uzlaşma olması lazım. KOB`u hiç dikkate almadan biz kendi içimizde bir uzlaşma varırsak ona göre bir ulusal program hazırlarsak, bu AB ilişkilerimizde bir ilerleme olduğu anlamına gelmez.
YENİDEN Mİ KARAR VERİLECEK?
Yılmaz, ulusal programın hazırlanmasında bazı zorluklar bulunduğuna dikkati çekerek, AB ile ilişkiler yönünde şu anda atmamız gereken en önemli adım, eksikliklerimizi kabullenmektir. Öyle büyüklük taslamak, efelik taslamak bize hiçbir şey getirmez dedi. AB içindeki çevrelerin Türkiye bakışının şu anda fazla önem taşımadığını ifade eden Mesut Yılmaz, Türkiye`nin, AB`nin beklediği adımları atıp atamayacağının tartışmasını yaptığını kaydetti. ATİAD Başkanı Eşref Ünsal`ın, Biz Türkiye`nin AB`ye girmeye karar verdiğini zannediyorduk. Buna yeniden mi karar verilecek? sorusuna Yılmaz, şöyle yanıt verdi: AB`ye bazı fanatik gruplar dışında kimsenin itirazı yok.
Önemli olan, AB`nin belli olan ve KOB`da da ortaya konan kriterlerine uyum sağlayıp sağlamama konusudur. Türkiye`de maalesef sayıları azımsanmayacak kadar çok olan çevreler, bu kriterlere uymadan AB`ye üyeliği hedefliyorlar, bu mümkün değildir. Bu kriterlere uymanın ülke bütünlüğü açısından büyük bir risk yaratacağını, tehdit yaratacağını düşünüyorlar. Ben tam tersini düşünüyorum. Dünyadan kopmuş bir Türkiye`nin, bütünlüğünü korumada daha büyük zorluklarla karşılaşacağına inanıyorum. Yılmaz, AB`ye katılım sürecinin Türkiye`ye bağlı olduğunu belirterek, Biz ne kadar süratli davranırsak, bu süreyi o kadar kısaltırız. Bugünkü tabloyla gidersek, 2010 iyimser bir tarih olur diye konuştu. ATİAD Başkanı Ünsal da Avrupa`da yaşayan Türklerin sorunların dile getirerek, Türkiye`nin yurdışında tanıtıma gereken önemi vermediğini savundu. Ünsal, derneklerinin AB Parlamentosu nezdinde girişimde bulunarak, Türkiye`nin tanıtımını da yaptığını söyledi.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN