Kürtçe TV`ye Vize

28.11.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :

MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ve Yardımcısı Mikdat Alpay, Hürriyet, Milliyet, Sabah ve Star gazetelerinin Ankara temsilcilerine, ilginç açıklamalarda bulundular. Teşkilat Sözcüsü Cem Koca`nın da hazır bulunduğu sohbette, MİT`in, Güneydoğu`daki vatandaşa ulaşabilmek için devletin Kürtçe TV`yi kullanması düşüncesinde olduğu vurgulandı. MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ve teşkilatın ‘‘iki numarası’’ Mikdat Alpay, söz birliği etmişcesine aynı ihtiyacı vurguluyorlar:
‘‘Türkiye, PKK`nın Öcalan`ın yakalanmasından sonra girdiği eylemsizlik dönemini iyi değerlendirmelidir...’’ ‘‘Peki değerlendirilebiliyor mu?’’ sorusuna MİT Müsteşarı, olumlu bir yanıt vermekten uzak duruyor: ‘‘Özellikle Silahlı Kuvvetler büyük gayret gösteriyor. Ama zaman da kaybediliyor. Adam (Öcalan) iki senedir burada. Ama yapılmış olması gerekenlerin çoğu hala yapılamadı.’’ Atasagun, bu noktada,
‘‘Hatalarımızının nedenlerini hep dışarıda, başkalarında aramak alışkanlığımızdan artık vazgeçmeliyiz. Hatalarımızın nedenlerini biraz da kendimizde aramalıyız’’ diyerek, Türkiye`deki sisteme dönük bir eleştiri getiriyor.


MEDYA TV`DEN İYİDİR;

MİT, Öcalan`ın yakalanmasından sonra 25 Şubat 1999 tarihinde düzenlenen Milli Güvenlik Kurulu toplantısına yeni dönemde neler yapılması gerektiğine ilikin ayrıntılı bir rapor sunmuş. Kültürel alanda önlemlerin de öngörüldüğü rapor MGK`da sıkıntı yaratmış, MİT temsilcileri ‘‘Bunları nasıl söylersiniz?’’ tepkisiyle karşılaşmışlar. Bu rapor gibi, Atasagun ve Alpay`ın önceki günkü açıklamaları da, MİT`in Güneydoğu sorununa oldukça kapsamlı ve esnek bir açıdan yaklaştığını ortaya koyuyor. Nitekim, Kürtçe TV serbestisine ilişkin sürmekte olan tartışma karşısında da bu esnek ve liberal yaklaşımın izlerini görmek mümkün oluyor.
Atasagun, bu konudaki bir soruya şu karşılığı veriyor: ‘‘Bu öncelikle hükümetin alacağı bir karar. PKK çizgisindeki Medya-TV Güneydoğu`da çok rahat seyrediliyor. Olayları kendi açılarından aktarıyorlar, bir sürü yalan söylüyorlar. Herkes de çanaklar üzerinden bu yayınları izliyor... ’’


DERDİMİZİ ANLATALIM;

Bu noktada söze Mikdat Alpay giriyor ve önce şu soruyu yöneltiyor: ‘‘Oradaki vatandaşı kazanmak istiyor musunuz? İstemiyor musunuz?’’ Alpay, 1965`te Urfa`da stajyer hakimlik yaparken vatandaşla anlaşabilmek için Arapça ve Kürtçe çevirmen kullanmak zorunda kaldıklarını hatırlattıktan sonra, şöyle konuşuyor:
‘‘Bugün de böyle, eğer vatandaşı kazanmak istiyorsanız, ona derdinizi anlatmanız lazım. Derdinizi neyle anlatacaksınız? İşaretle mi anlatacaksınız? Onu kazanmak istiyorsanız, ona ulaşmanız lazım. Adamın anadili Kürtçe. Türkiye`nin doğrularını onlara neyle anlatacaksınız? Türkiye Cumhuriyeti`nin çıkarı için Apo`yu nasıl kullanırsak, Kürtçeyi de kullanabilmeliyiz. Bunu da başkalarının bizden istediği şekilde değil, kendi istediğimiz şekilde yapabiliriz. Bakın, bir tiyatro grubunun Kürtçe oyun oynayıp Kürtçülük yapması başka birşeydir, devletin vatandaşıyla anlaşması için Kürtçe kullanması başka birşeydir.’’ Alpay, sözlerine şöyle devam ediyor:

‘‘Sözcükler iyilik için de, kötülük için de kullanılabilir. Türkiye Cumhuriyeti akıllılık edip, sözcükleri iyilik için de kullanmanın altyapısını kurabilmelidir. Ama bu iş bizim değil, hükümetin işidir.’’


ANALARI KAZANAMADIK;

MİT`in iki numaralı yetkilisi, ardından sohbetin belki de en can alıcı değerlendirmesini yapıyor:‘‘Türkiye Cumhuriyeti anaları kazanamadı. Bazı araştırmalara göre, bölgedeki anaların yüzde 60`ı Türkçe bilmiyor. Anaları kazanacak sistemi kuramadık. Bu devlet analara hitap etmesini bilemedi. Anaları kazanabilseydik mesele zaten bugüne kalmazdı. Bunu yıllarca yazdık, ama bir sonuç alamadık.’’ Peki, MİT Kürtçe TV konusunda daha esnek bir bakış içeren bu görüşünü devletin diğer birimlerine aktardı mı? Hükümet bu konuda MİT`in görüşünü sordu mu? Atasagun, ‘‘Soruldu. Biz de size şimdi açıkladığımız bu kanaatimizi kendilerine bildirdik. Benzer şekilde Apo`nun idamına da karşı çıktık, bu görüşümüzü de hükümete bildirdik. Buna Türkiye`nin çıkarları için karşı çıktık. ’’ diye yanıtlıyor. Atasagun ve Alpay`ın bu açıklamalarıyla aslında MİT`in uzun bir zamandan beri Kürtçe TV`ye esnek baktığı, üstelik bu görüşünü hükümete ve devletin diğer katmanlarına da aktardığını ortaya çıkıyor. Peki, MİT`in bu görüşlerinin yaşama geçirilmesi önündeki engel nedir?


MİT Müsteşarı, şu karşılığı veriyor:

‘‘Tabii, bizim bürokrat olarak oy sorunumuz olmadığı için daha rahat konuşuyoruz. Politikacının belli bir tabanı var. Bir de bazı şeylerde çok süratli gidilemiyor. Bir söylemden diğerine geçiş o kadar kolay olmuyor. Burada örgütün tutumu da önemli. Bu benim şartım derse, buna karşı çıkılır. O zaman biz de karşıçıkarız. Şantaj olmaması lazım.’’ Atasagun, konuyu şöyle toparlıyor:‘Mesele sahayı bölücülere bırakmamak meselesidir...’’


PKK`YI KÜÇÜMSEMEYİN;

MİT Müsteşarı, ayrıca PKK`nın hafife alınmaması gerektiği yolundaki görüşünü de kuvvetli ifadelerle kayda geçiriyor:‘‘Biz PKK`yı hafife almıyoruz. Hala yurtdışında 4 bin-4 bin 500 kadar silahlı adamları var. Bu güç ortada kaldıkça PKK silahlı bir tehdit olarak devam edecektir.’’


İNTİFADA UYARISI;

Atasagun, ayrıca sayım günü Adana`da Kürt göçmenlerin yaşadığı varoşlarda küçük çocukların sayım memurlarını engellediklerini hatırlatarak, ‘‘intifada’’ tehlikesini gündeme getiriyor: ‘‘Medya TV`de sayım günü Adana`da çıkan olayları intifada olarak takdim etmeye çalıştılar. Şimdi Filistin modelini uygulama gibi bir niyetleri var. PKK bunu bir şantaj silahı olarak elinde tutmak istiyor.’’ Atasagun, bölgedeki esen havayı değerlendirirken de ‘‘Apo`nun 20 senede orada bir etkisi olmadı dersek yalan söylemiş oluruz’’ diyor. Alpay ise PKK`nın feodaliteyi kırdığını, ayrıca bir milli duyguyu yerleştirmeye çalıştığını anlatıyor ve ‘‘Apo şimdi Türk Dil Kurumu gibi bir Kürt Dil Kurumu kurma fikrinde. Atatürk`ü taklit ediyor’’ diye konuşuyor. MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun sorunu daha çok ekonomik boyutları içinde görme eğiliminde; ‘‘Bizce sorunun özü ekonomik’’ diyor. Bu bağlamda Türkiye`de çok geniş bir kesiminde rahatsızlık yaratan ‘‘televole’’ türü TV yayınlarının, doğuracağı sosyal tepkiler ve huzursuzluk bakımından MİT tarafından da bir sorun olarak algılandığı bizzat MİT Müsteşarı`nın ağzından telaffuz ediliyor. Atasagun, bu konuda şöyle konuşuylor: ‘‘Bırakın Doğu`yu... Varsayalım, Ankara`nın varoşlarında yaşayan, altı çocuğu olan ve akşam evine ekmek götüremeyen birisiniz. Akşam televizyonunuzu açtığınızda televole programlarında 60 kişinin nasıl yaşadığını görüyorsunuz. Siz olsanız ne düşünürsünüz? Ben bu durumda olsam, belki de komünist olurdum.’’ (HÜRRİYET)




Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
  • BIST
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
9.645 Değişim: -0,50% Hacim : 104.170 Mio.TL Son veri saati : 18:05
Düşük 9.645 22.04.2024 Yüksek 9.832
Açılış: 9.795
32,5900 Değişim: 0,24%
Düşük 32,4690 23.04.2024 Yüksek 32,6715
Açılış: 32,5131
34,8191 Değişim: 0,45%
Düşük 34,5982 23.04.2024 Yüksek 34,8774
Açılış: 34,6636
2.421,64 Değişim: -0,46%
Düşük 2.401,02 23.04.2024 Yüksek 2.449,94
Açılış: 2.432,85
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.