Eczacıbaşı Liderlere Vurdu

Liderlik 2000 Konferansı`nda 9. Cumhurbaşkanı Demirel altı aydır geçmişin muhasebesini yaptığını açıklarken, Eczacıbaşı Demirel`i ve devlet yöneticilerini sert bir şekilde eleştirdi.


Liderlik 2000 Konferansı, siyaset ve işdünyasının söz düellosu altında yapıldı. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, liderlik tecrübelerini anlatırken, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı sert açıklamaları ile Demirel`i vurdu. Eczacıbaşı, Türkiye`de siyaset ve bürokraside yükseldikçe yetkinin arttığını, sorumluluğun ise hiç kalmadığını söyledi. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, attığı her adımı başarıya ulaştırdığını, her adımın amacına ulaştığını belirterek, 6 aydır da geçmişin muhasebesini yapmak ve geleceğe bakmakla meşgulüm dedi. Demirel, siyasette uzun süre kalmanın sırrının, mücadeleye girecek kişinin kendisinde dağları devirecek kadar güç görmesi olduğunu vurgulayan Demirel, Bu gücü görmedikçe neticeye varamaz. Hiç yola çıkmasın diye konuştu.


Parlamentoyu açık tutmanın önem taşıdığını da vurgulayan Demirel, şunları söyledi: `Şapkayı aldı, gitti` dediler. Hakikaten şapkayı aldım gittim. Şapkayı bırakacak değildim. Şapka benim şapkam, `şapkayı alıp gitti` diyorsunuz da `şapkayı alıp gitmek mecburiyetinde niye kaldı` demiyorsunuz. Daha sonra geçen dönem içinde 1979 yılında yapılan seçimlerde azınlık hükümeti kurmak mecburiyetinde kaldıklarını, Türkiye`yi ekonomik sıkıntılardan kurtardıklarını anlatan Demirel, Kan vardı durduramadık. Sadece bizle olmuyordu dedi. Süleyman Demirel, 6 yıl gazetelerde fotoğrafının çıkmadığını da kaydederek,
Sonra tekrar halka gittik. Yeniden siyaset yapma hakkını kazandık. Küllerin içinden çıktık, hemen hemen sıfırdan başladık. Yeniden 1. parti, yeniden hükümet olduk. Bu siyasetin bir cilvesidir diye konuştu.


YETKİ ARTIYORSORUMLULUK KALMIYOR;

Bülent Eczacıbaşı, yöneticilere sert eleştirilerde bulunduğu konuşmasında, Türkiye`de siyaset ve bürokraside yükseldikçe yetkinin arttığını, sorumluluğun ise hiç kalmadığını söyledi. Eczacıbaşı, günün koşullarında komutakontrolu değil, çalışanların özlemlerini organizasyonun vizyonu ile birleştirmeyi esas alan bir yönetim anlayışı ile başarıya ulaşılabileceğini vurguladı.Eczacıbaşı, Türkiye`deki yönetim anlayışını ise şöyle değerlendirdi: Çağdaş gelişmenin tümüyle dışında kalmış ve bunun tam tersi olan ilke ve kurallarla işletilmeye çalışılan organizasyonlar düşünmeye çalışalım. Yani, hiyeraşide yukarıya çıktıkça yetkinin arttığı ve sınırsızlaştığı, sorumluluğun ise hiç kalmadığı organizasyonlar. Bunların bir örneği bizim siyaset ve bürokrasi dünyamızdır. Tüm yetkileri ellerinde tuttukları halde, dokunulmazlık zırhıyla korunan siyasetçiler, yargılanamayan ve görevlerinden uzaklaştırılamayan devlet memurları, hiç kimseye hesap vermek zorunda olmayan, kendilerine oy verecekleri kendileri seçen, yerlerinden kımıldatılamayan parti başkanları...


Ülke yönetimi bakımından da vizyonun önemine değinen Eczacıbaşı, yüzyılların kültür birikiminden ve yakın tarihindeki eşsiz bir çağdaşlaşma atılımından güç alan bu genç, dinamik ve muhteşem toplumun, yeni atılımlar yapamamasının, tüm enerjisini birbiri ile kavga ederek tükendiğini vurguladı. (FİNANSAL FORUM)