AİTAD; Türkiye AB`ya katılmaya layık ülkelerin en başında gelmektedir

Atiad Başkanı Ünsal, Cumhurbaşkanı Sezer`E, Türkiye-AB İlişkileri Konulu Bir Rapor Sundu -Rapordan: Türkiye, AB`Ye Alınmaya Layık Ülkelerin En Başında Gelmektedir -Heyet Ayrıca, Avrupa`Da Yaşayan Türklerin Sorunlarını Aktardı.


ANKARA (A.A) - 20.12.2000 -Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, merkezi Almanya`da olan Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği (ATİAD) heyetini kabul etti. ATİAD Başkanı Eşref Ünsal, Cumhurbaşkanı Sezer`e, Türkiye-AB ilişkileri konulu bir rapor sundu. ATİAD heyeti ayrıca, Avrupa`da yaşayan Türklerin sorunları konusunda Cumhurbaşkanı`na bilgi sundu. Ünsal, kabule ilişkin A.A muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı`na, AB olayının Türkiye`den göründüğü gibi görülmediğini, Türkiye`nin en az 20 sene için AB`nin dışında tutulmasınınprogramlandığını anlattıklarını söyledi. Kıbrıs`ın, AB ile ilişkilerde gündeme gelen konulardan biri olduğunu belirten Ünsal, dernek olarak AB yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerde, konuların tek taraflı dayatmalarla çözülmeyeceğini ifade ettiklerini, ve her iki tarafın da karşılıklı anlayış içinde olması konusunda görüş bildirdiklerini, bunun da kabul gördüğünü kaydetti.


YURTDIŞINDAN GÖRÜNEN MANZARA...

ATİAD Başkanı Ünsal, çıkışta basın mensuplarına yaptığı açıklamada ise yurtdışından gördükleri manzara ve tespitleri, Cumhurbaşkanı, parti başkanları ve hükümete iletmek üzere Ankara`da olduklarını ifade etti. Türkiye`nin AB`ye tam üyelik konusunda çok büyük bir rehavet içinde olduğu tespitini, daha önceki ziyaretlerinde de vurguladıklarını belirten Ünsal, nitekim katılım ortaklığı belgesiyle çıtanın çok daha yükseldiği sonucu ortaya çıktı dedi. AB`ye üyelik için Türkiye ve AB`nin çok ciddi çalışmalar yapması gerektiğini de ifade eden Ünsal, sorunların çözülmesi halinde takvimde değişik yapılabileceğini söyledi. Türkiye`de yaşanan ekonomik dalgalanmalara da değinen Ünsal, bu durumun Türkiye`nin uzun yıllar daha AB`den uzak tutulmasına bahane olarak kullanıldığını bildirdi. AF yasa tasarısı ve bu çerçevedeki tartışmaların Avrupa`da olumsuz etkiler yarattığını anlatan Ünsal, sorunların elbirliği ile çözülmesi gerektiğini kaydetti. Bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı`nın kabulde Türkiye`deki durumu nasıl karşıladığı hususunda görüş belirtip belirtmediği şeklindeki sorusuna karşılık Ünsal,
kendilerine ilettiğimiz konularda, sayın Cumhurbaşkanı ile tamamen aynı görüşte olduğumuzu tespit etmenin mutluluğu içindeyiz dedi.


RAPOR SUNDULAR;

Bu arada, ATİAD tarafından Türkiye-AB ilişkilerine ilişkin Cumhurbaşkanı Sezer`e sunulan raporda, Türkiye`nin tezlerini kabul ettiremeyen, bir lobi ve baskı grubundan yoksun, yoğun saldırılara maruz, kendini korumada yalnız ve desteksiz kalmış bir görünüm sergilediği ifade edildi. AB`nin, Türkiye`yi tüm hesapların dışında bıraktığı vurgulanan raporda, bu çerçevede Türkiye`nin ne birinci ne de ikinci genişleme kapsamına dahil edilmediği, AB`ye tam üye olarak kabul edilmesinin 2010`dan da sonraya bırakıldığının kanıtı olduğu belirtildi. Türkiye`nin diğer aday ülkelere oranla sahip olduğu referansların, görüşmelerde vurgulanması gerektiği anlatılan raporda, şu görüşlere yer verildi: Türkiye, AB ile 40 yıllık bir ortaklık ve 5 yıllık gümrük birliği ihdas etmiştir. Türkiye çok dinamik, küreselleşmiş, liberal ve AB`ye tam entegre olmuş bir ekonomik düzene sahiptir. AB`ye aday olan diğer hiç bir ülke, bu niteliklere sahip bulunmamaktadır. Hiçbir aday ülke, AB`ye tam üye olabilmeyi hakedebilmek için, Türkiye kadar uzun bir zaman diliminde, Türkiye kadar ağır bir ekonomik bedel ödememiş, ödün ve sözlerde bulunmamıştır. Ne varki bu olumlu ekonomik olgular, Türkiye`nin AB`ye tam üye olma yolunda en önemli kozu olarak yeterince öne sürülmemektedir. Türkiye, AB karşısında hiç bir korumacılığa başvurmadan direnen ve ayakta duran ekonomisiyle, AB`ye alınmaya layık ülkelerin en başında gelmektedir.


TANITIM MASTER PLANI HAZIRLANMALI;

Avrupa halkı arasında, Türkiye hakkında bilgi noksanlığının had safhada olduğu anlatılan raporda, bu nedenle Türkiye`nin çok acilen sistematik, planlı, programlı bir tanıtım master planına ihtiyacı olduğu belirtildi. Raporda, bu master planının tanıtım stratejisinin kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerinin tanımlanması gerektiği ve yurtdışında Türkiye ile Türklük imajının bugünkü durumunun, kamuoyu yoklamaları ve bilimsel demoskopik yöntemlerle tespit edilmesi gerektiği kaydedildi. Ulusal Program`ın 2001 yılı sonuna kadar gerçekleştirilmesi gerektiği anlatılan raporda, Türkiye`nin katılım ortaklığı belgesinde yeralan kısa ve orta vadeli talepleri yerine getirmediği sürece, AB`ye tam olarak üye kabul edilmeyeceği ve Türkiye`nin AB`ye tam üye olabilmek için de elindeki tek fırsat ve şansın, katılım ortaklığı belgesinin kendisi ve onun için de talep edilen hususların yerine getirilmesi olduğu ifade edildi. Raporda, Avrupa`da yaşayan Türklerin genel sorunları da yer aldı.