Kardemir`in Umudu Filyas Limani.
Bir ulkenin altyapisinin ve sanayisinin kurulmasinda, dunya devletleri arasinda lider konumuna gecmesinde celik uretimi cok onemli rol oynuyor. Gelismis ulkelerde kisi basina dusen celik tuketimi 500 kilo. OECD ortalamasi 350 kilo, Turkiye`de ise bu rakam 180 kilo. Karabuk Demir Celik Fabrikalari Genel Muduru Sencer Imer, Turkiye`nin gelismis bir ulke olmasinin en buyuk sartinin celik uretiminden gectigini vurguluyor. Ataturk`un bu gercegi yillar oncesinden bildigini ve Karabuk Demir Celik tesislerinin temellerini attigini ifade eden Imer, tesisin 3 yil icinde tamamlandigini ve uretime gectigini belirtiyor. Turkiye`nin ikinci demir celik tesisi olan Eregli Demir Celik`in 1965 yilinda kuruldugunu soyleyen Imer, ucuncu kurulan tesisin de Iskenderun Demir Celik tesisi oldugunu ifade ediyor. Turk Demir Celik Sanayii`nin yillar boyunca hizli bir gelisme icine girdigini ifade eden Imer, Turkiye`nin 1980 yilinda 2.5 milyont on uretim ile dunya celik uretiminde 33`uncu siradayken, 1998 yilinda 14 milyon ton celik uretimi ile 17`inci sirada bulundugunu belirtiyor. Bunun cok onemli bir gelisme olduguna deginen Imer, bu hizli gelismenin devam etmesi halinde onumuzdeki 5 yil icerisinde Turkiye`nin celik uretiminde dunyada ilk 10 ulke arasina girebilecegini vurguluyor. Celik sanayiinde yasanan hizli gelisme sirasinda Turkiye`nin bazi hatalar yaptigina deginen Imer, dunyada uretilen celigin yuzde 70`inin cehere, yuzde 30`unun hurdaya dayandigini ifade ediyor ve ekliyor: `Turkiye`de bu rakam yuzde 65 hurda ve yuzde 35 cevher.` Bunun sonucunda Turkiye`nin dunyada satilabilir olan 35 milyon ton hurdanin 7 milyon tonunu tek basina aldigini vurgulayan Imer, `Bu rakam da dunyada satilabilir olan hurdanin beste birini bizim ithal ettigimizi gosteriyor` diyor. Bunun disa bagimlilik yarattigina deginen Imer, Turkiye`nin henuz celik bakimindan yetersiz oldugunu ve bu konuda ac oldugunu ifade ediyor. Karabuk Demir Celik`in yillar boyunca Turkiye`nin celik uretim merkezi oldugunu vurgulayan Imer, zamanla artan uretim icindeki payin dusmesi ile oneminin azaldigina deginiyor. 1994 yilinda 5 Nisan kararlarinin aciklandigi donemde Karabuk Demir Celik Fabrikalari`nin kapatilacagina, eger istenirse ozellestirilebilecegine iliskin bir kararin ciktigini belirten Imer, bu kararin cok yanlis oludgunu usundugunu ve uygulanmamasi icin bircok girisimlerde bulunduklarini vurguluyor. Imer, `bu konu ilgili raporlari hazirladik ve muhalefet partilerine sunduk. Bunun uzerine SHP bir komisyon kurdu ve bu komisyon 1994 yilinda calismalarina basladi. Yapilan calisma sonucu olusan raporda sirketi 2015 yilina kadar kara gecirmek uzere bazi projeler hazirladik` diyor. Daha sonra alinan kararlarin uygulamasina gectiklerini belirten Imer, ilk olarak sirketin yuzde 51`lik hissesinin calisanlara, yuzde 24`unu kucuk sanayicilere devredildigini soyluyor. Geri kalan kismin D grubu hisse senedi olarak halka acildigini vurgulayan Imer, boyle bir modelin ilk defa denendigini ifade ediyor. Buna gore sirketin 134 ortagi oldugunu belirten Imer, devletin bu calisma sirasinda varolan 250 milyon dolarlik borclarini devraldigini, 10 milyon dolar degerinde 1 aylik cevher ve komur stogu sagladigini ve yarim kalan yatirimlar icin de 20 milyon dolar nakit verdigini belirtiyor. `bu calisma sayesinde cok guzel sonuclar elde ettik. 1994 yilinda zararimiz 235 milyon dolarken, 1995 yilinda 5 milyon dolar, 1996 yilinda 30 milyon dolar ve 1997 yilinda da 44 milyon dolar kar elde ettik.` diyen Imer, bu sonucun alinmasinda Karabuk calisanlarinin da cok buyuk fedakarlik yaptigini vurguluyor. Calisanlarin 1995 yilinda yuzde sifir zammi, 1996 yilinda da yuzde 40 zammi kabul ettiklerini soyleyen Imer, en onemli amacin calisanlarin maaslarini kamu calisanlari ile ayni seviyeye cekmek oldugunu ifade ediyor. Yasanan bu gelismede uygulanan yonetim taktiginin de onemli oldugunu belirten Imer, bu sure zarfinda sirketin sadece siparis edilen mali urettigini ve hic stok yapmadigini vurguluyor. Alinan kararlarla 1996`da yeni yatirimlarin basaltildigina deginen Imer, 140 milyon dolarlik yatirim yapildigini ve bunun yuzde 90`inin bitirildigini ifade ediyor. 1998 krizinin sonucunda Asya`da celik talebinin dustugune deginen Imer, o donemde 75 milyon ton celik ithal eden ulkelerin, ithalati durdugunu, bununla da kalmayip kendi urettiklerini 40 milyon tonluk celigi de dusuk fiyattan ihrac etmeye basladiklarini ifade ediyor. Haksiz rekabet oldugunu ve bundan Turkiye`nin cok olumsuz etkilendigini belirten Imer, ithalatin durmasi ile celik ureten sirketlerin zarar etmeye basladiklarini vurguluyor. 1998 yilinda Kardemir7in zararinin 5 milyon dolar oldugunu belirten Imer, Erdemir`in de bu donemde 120 milyon dolar zarar acikladigini ifade ediyor. 3 aylik bilancolarda da durumun farkli olmadigina deginen Imer, Erdemir`in 65 milyon dolar, Kardemir`in de 17 milyon dolar zarar ettigini vurguluyor. Bunun icin hukumetin onlem almasi gerektigine deginen Imer, `Haksiz rekabetin oldugu bu ortamda, ABD ve Avrupa Birligi ulkelerinin onlem almasi sonucu bu ulkeler celik ithalati yapmiyorlar. Bu durumda Asya kitasinda uretilen celik dusuk fiyattan Turkiye`ye sokuluyor ve bizim satislarimizin dusmesine neden oluyor` diyor. Turkiye`nin en onemli sorunlarindan birinin celik yapi eksikligi oldugunu belirten Imer, Istanbul`da buyuk bir deprem olmasi halinde binalarin bircogunun yikilabilecegine ve uzucu sonuclarin ortaya cikabilecegine deginiyor. Binalarin betonarme olmasi durumunda deprem sirasinda sarsintidan yikilacagini vurguluyan Imer, celik yapinin Turkiye icin hem daha guvenli hem de maliyetinin daha dusuk oldugunu ifade ediyor. Kardemir`in yaptigi ihracatlarla 3 milyon ton dokme yuk maliyetinin bulundugunu soyleyen Imer, ihracati Iskenderin Demir Celik Fabrikasi`nin limanindan faydalanarak yaptiklarini belirtiyor. `Dolayisiyla 1 tonda 15 dolarlik bir yuk biniyor ustumuze. Bizim amacimiz hemen kuzeyimizde bulunan Filyos`ta bir liman yaparak maliyetimizi dusurmek.` diyen Imer, boyle bir proje baslattiklarini belirtiyor. Devletin bu projeyi, yapisletdevret olarak 49 yilligina Kardemir`e verdigini belirten Imer, Filyos Limani`nin Turkiye`nin en buyu limani olacagini ifade ediyor. Liman insaatinin 160 milyon dolar maliyeti olacagini soyleyen Imer, bu projenin entegre bir proje oldugunu ve sanayilesmeyi hizlandiracagini belirtiyor. Bu projeye Ingiliz Liverpoll limaninin ve Rolls Rolce firmasinin ortak olacagini ifade eden Imer, ortaklarin yuzde 49 hisseye sahip olacaklarini vurguluyor. Finansman kaynagi olarak 50 milyon dolarlik kismin sermayeden konulacagi, geri kalanin da kredi yoluyla temin edilecegini belirten Imer, geri odemenin ise 3 yil sonra baslayacagini vurguluyor. Yapilacak olan limanin kapasitesinin 25 milyon ton olduguna deginen Imer, Turkiye`nin boyle bir limana acil ihtiyaci bulundugunu belirtiyor. (PARAMATIK)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN