KAP Petrol Ofisi`nin basında yer alan habere ilişkin açıklaması

Petrol Ofisi A.Ş.’nin 03.07.2003 tarihli yazısı aşağıya çıkarılmıştır.

“Konu: Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri:VIII, No: 20 sayılı Tebliği uyarınca yapılan açıklamadır.Son günlerde bir basın organında ısrarla kasıtlı olarak yeralan şirketimizin borçları ve nakit akışı ile ilgili yanıltıcı ve gerçekleri yansıtmayan haberler üzerine halka açık bir şirket olmamızdan dolayı hissedarlarımızı, kamuoyunu, çalışanlarımızı ve tüm sosyal paydaşlarımızı aydınlatmak amacıyla Petrol Ofisi A.Ş.’nden aşağıdaki basın açıklamasına gerek duyulmuştur.Petrol Ofisi, 3850 bayisi kanalıyla yılda 6,5 milyon ton toplam satış ve 4,5 milyar USD ciro yaparak % 36 akaryakıt pazar payı ile sektörünün tartışmasız liderdir.Petrol Ofisi hisselerinin yaklaşık % 94,8’i İş Bankası ve Doğan Holding gruplarına ait olup şirketin % 5,2’si ise halka açıktır. Özelleştirme İdaresi ve Borsa’dan alınan % 94,8’lik hisseler için 1,7 milyar USD ödenmiş ve ayrıca, özelleştirme öncesinde geciktirilmiş 250 milyon USD’lik yatırım yapılmıştır. Ortaklarımızın yüksek sermaye katkıları sayesinde son üç yıldaki 2 milyar USD’lik nakit çıkışına rağmen şirketimizin 31.12.2002 tarihi itibariyle borcu yalnızca 1,3 milyar USD olarak gerçekleşmiştir. Şirketimizin yüksek kaynak yaratma gücü sayesinde bu borç 31.03.2003 itibariyle 1,2 milyar USD’ye, 30.06.2003’de ise henüz kesinleşmeyen verilere göre 1,1 milyar USD’ye gerilemiştir.Bütçe çalışmalarımıza göre Eylül 2003 sonunda da bu borcun 1 milyar USD’nin altına inmesi ve 65 milyon USD dışındakilerinin 2005 ve daha uzun vadeye yayılması planlanmaktadır.Petrol Ofisi’nin kasa ve depolarında en çok 20 gün içinde nakde dönüşebilecek yaklaşık 500 milyon USD varlığı bulunmaktadır. Bunun yanısıra Petrol Ofisi’nin yılda 4,5 milyar USD ciro ve karlılığı sayesinde yüksek nakit yaratma gücü vardır. Eylül 2003 sonu itibariyle borçlarının neredeyse tamamı iki yıldan uzun vadeye bağlanmış ve 1 milyar USD’nin altına inmiş olacaktır. Bütün bu verilere rağmen Petrol Ofisi’ni nakit akışı sıkışıklığı içinde diye nitelendirmek eğer kötü niyet yoksa en azından ticari bilinçsizliktir. Sözkonusu basın organında 29.06.2003 tarihinde yeralan tablo ve gerçek durum ekte kamuoyuna sunulmaktadır.”