Türkiye’nin 100 milyar dolarlık ihracatı ’yoksul’a örnek oldu

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, 70’li yılların sonunda hiç kimsenin Türkiye’nin ihracatının 2006 yılında 100 milyar dolara ulaşacağını düşünemeyeceğine dikkat çekerek, En az gelişmiş ülkeler ve onların arasında en zayıf olanlara bakarken, doğru politikalar ve uluslararası destek ile 30-40 yılda yoksulluktan refaha ulaşabileceğimizi bilmeliyiz dedi.

BİRLEŞMİŞ Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, 70’li yılların sonunda hiç kimsenin Türkiye’nin ihracatının 2006 yılında 100 milyar dolara ulaşacağını düşünemeyeceğine dikkat çekerek, En az gelişmiş ülkeler ve onların arasında en zayıf olanlara bakarken, doğru politikalar ve uluslararası destek ile 30-40 yılda, zaaf ve yoksulluktan refaha ulaşabileceğimizi bilmeliyiz dedi.

İDDİAYA GİRDİM: BM En Az Gelişmiş Ülkeler Dışişleri Bakanları Konferansı kapsamında, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) ev sahipliğinde düzenlenen çalışma kahvaltısında konuşan Derviş, 1977-78 yıllarında Türkiye ihracatının 1.2-1.3 milyar doların üzerinde olup olmayacağı konusunda bir arkadaşı ile iddia girdiğini belirterek, Türkiye’nin 30 yıl sonra 100 milyar dolar ihracat seviyesine ulaştığını hatırlattı. Bu durumun, ekonomide neler olup biteceğini kestirmenin zor olduğuna bir işaret olduğunu dile getiren Derviş, En az gelişmiş ülkeler ve onların arasında en zayıf olanlara bakarken, doğru politikalar ve uluslararası destekle 30-40 yıl gibi bir züre zarfında büyük bir zaaf ve yoksulluktan, gerçek bir kalkınma ve varlığa, refaha ulaşabileceğimizi akılda tutmalıyız diye konuştu.

YOKSULLUK İÇİN NEDEN YOK: Dünya üzerindeki teknoloji ve kaynaklar düşünüldüğünde, 2 milyar insanın yoksulluk içinde yaşaması için hiçbir neden bulunmadığına dikkat çeken Derviş, bu konudaki ulusal ve uluslararası engellerin 20 yıl içinde aşılabilmesi durumunda, en az gelişmiş ülkelerin çok iyi kalkınma düzeyleri yakalamasının hiç de zor olmadığını ifade etti. Derviş, yoksul ülkelerin kalkınması için uluslararası ve ulusal özel sektörün desteğine ihtiyaç olduğunu, özel sektör faaliyetlerinin bu ülkelerdeki büyümenin motoru olması gerektiğini söyledi. Derviş, bu kapsamda, en az gelişmiş ülkeler ile Türk özel sektörünün bir araya gelmesinin iki taraf için de önemli fırsatlar içerdiğini aktardı.

KURALI GÜÇLÜ KOYUYOR: Derviş, uluslararası sistemde oyunun kurallarının en az gelişmiş ülkelerin kalkınmasını desteklemesi gerektiğine vurgu yaparak, şu görüşleri dile getirdi: Burada katedeceğimiz çok mesafe vardır zira uluslararası kurallar güçlüler tarafından yapılmaktadır. Müzakere gücü onlara aittir. Ticaret alanına bakarsak ikili müzakere pozisyonlarına geçtiğimizde güçlülerin kendi görüşlerini dayatmaları çok daha kolaydır.