Online Hastane
Boston`da kurulan örnek hastane ile hastalar bilgisayar ekranlarından doktorlara ulaştırılan bilgilerle tedavi edilebiliyor
Sağlık hizmetlerinin iyi yürütülemediği, tıp bilgisinin yetersiz olduğu, faks ve telefon gibi haberleşme imkanlarının kısıtlı bulunduğu o yıllarda böyle bir “uzaktan tedavi” yöntemi, kamu oyunu uzun süre heyecanlandırmış , gazeteler olayın kahramanlarına uzun süre yer vermiş, bu gelişme hem doktorların hem de hastaların geleceğe umutla bakmasına neden olmuştu.
Tıpta 1925 yılında yaşanan bu heyecan bugün bir kez daha tekrarlanıyor. Bu kez yer Boston. Brigham & Women’s Hospitan’da ortalıkta dolaşan hasta, koşuşan doktorlar, hemşireler göremiyorsunuz. Onun yerine bilgisayar ekranları başına oturmuş dikkatle ekrandaki bilgileri inceleyen, arada sırada klavyede birkaç tuş tıkırtısı çıkaran uzmanları görüyorsunuz.
İki gün yeter
Ameliyat olacak kadar durumu kritik olan hastalar bile bu hastanede en fazla iki gün kalıyorlar. Bir gün testlerin yapılması ikinci gün de operasyon için. Bundan sonra hastalar evlerinde tıbbi gözetim altında tutuluyor. Bunun için her hastaya bir Sony Vaio lap-top bilgisayar veriliyor. Bu bilgisayarların en önemli özelliği video kamera ve ses düzenine sahip olması. Hasta evinden bu lap-top yardımıyla hastane bağlantısını kuruyor. Doktoruyla görüntülü olarak konuşabiliyor, şikayetlerini iletebiliyor. Hastanede monitörlerinin başında olan uzman hekimlere de, gerekli ilaç tedavisini yazılı olarak hastaya iletmek kalıyor. Böylece hem hastanenin hem deh astanın yaptığı harcamalar büyük oranlarda düşüyor. Ayrıca zamandan da tasarruf ediliyor.
Genelde hastaneler; ileri teknoloji şirketleri, dot.com şirketleri ve imalat sektöründe faaliyet gösteren şirketler kadar modern değil. Bunun başlıca sebeplerinden biri maliyet unsuru. Ayrıca bazı hastaneler, hasta tedavi etmek için uzay teknolojisine sahip olmak gerekmediği konusunda ısrarlı. Ancak bazı hastaneler de, her hastasına sağlık durumarını takip edebileceği bir lap-top verecek kadar işi ileri götürmüş.
Kağıt yerine dijital kayıt
İleri teknoloji hastanelerinde sağlık hizmetlerinin daha kolay yürütüldüğü kesin. Bütün kağıt kayıtların yerini dijital kayıtlar alıyor ve bunları değiştirmek ya da güncelleştirmek daha kolay oluyor. Doktorlar, hastalar için gerekli reçeteleri ve tedavi yöntemlerini doğrudan bilgisayara giriyorlar. Bilgisayarlardaki yazılımlar, her hangi bir hatayı derhal ortaya çıkarıp düzeltecek kadar ayrıntılı. Doktorların dalgınlıkla yazabileceği aşırı dozları veya yanlış ilaçları, önce bilgisayarlar uyarıyor.
Radyoloji bölümlerinde de çok yer kaplayan ve kaybolması çok kolay olan röntgen filmleri, yerlerini dijital görüntülere terketmiş durumda. Hastanın rgnötgenini incelemek isteyen doktor, hasta adını bilgisayara girdikten sonra röntgenin dijital görüntüsünü ekranda izleyebiliyor.
Evde gözetim: Bu yöneliklerin daha da önemlisi internetin de hastane işlerinde kullanılıyor olması. İnternet sayesinde Endonezya’dan Boston’a gelip ameliyat olmuş sonra ülkesine dönmüş bir hasta bile rahatlıkla oturduğu evde tıbbi gözetim altında tutulabiliyor.
Şimdi de bilişim teknolojisinin hastahanelerde de ne kadar faydalı olduğunu rakamlarla görelim.
Yanlış reçetelerin veya yanlış ilaç dozlarının yüzde 81 oranında azalması, hem hastalar için hem de ölen hasta yakınlarının astronomik miktarlarda açtığı tazminat davaları nedeniyle doktorlar için en büyük gelişme. Çünkü sadece ABD’de yanlış reçete ile yılda 44 bin hasta hayatını kaybediyor. Tıp hatalarının ülkeye maliyeti ise yılda 3 milyar dolar. Bu yüzden açılan davalar da, mahkemeleri uzun süre meşgul ediyor. 3 milyor dolarlık kayba, mahkeme tazminat rakamları dahil değil.
Yanlış reçetelerin büyük oranda azalması, bir hastahanenin yılda 10 yılda dolarlık ilaç tasarrufunda bulunmasını sağlıyor.
Bu tür hastaneler aslında parmakla sayılacak kadar az. Ülke genelinde doktorların yüzde 95’i “kağıda yazma” yöntemiyle çalışmayı tercih ediyor. Bu oranın rezalet denecek kadar yüksek olduğunu savunan IBM’in Global sağlık Departmanı Müdürü Russell Ricci şöyle konuşuyor: “Eğer her gün bir uçak düşseydi, uçakların bakımının kağıtlara not tutularak değil, bilgisayarlarla yapılması gerektiğine dair yasal düzenlemeler hemen getirilirdi. Oysa sağlık konusunda kimse duyarlı davranmıyor. Eskiy öntemlerle yazılan reçetelere göre yapılan tedavilerde her gün 120 kişi ölüyor.”
Boston’daki örnek hastane, yaptırımlarına on yıl önce başladı. 720 yatak kapasiteli bu hastane, bilgisayarla hasta takip ederek yılda 750 bin hastaya hizmet götürebilecek konuma geldi. Hastanenin bilgisayar donanımı ise bir milyondan fazla hastanın kaydını tutabilecek kapasitede.
Türkiye’den de yardım istendi
Boston’daki Brigham & Women’s Hospital, ABD’nin en çok dijital tıbbi bilgi kaydı bulanan hastanesi. Oldukça geniş bir arşive de sahip olan hastane, bu bilgilerini diğer hastanelerle de paylaşıyor. Bilgi paylaşımda dünyanın her yerinden bu hastane ile bağlıntı kurulabiliyor. Türkiye’de bir hastane de bacağı kırılan bir hastanın röntgen görüntüsünü bu hastaneye göndermiş. Kırık, alçıya alınacak basit bir vaka gibi görülürken Boston’daki bir doktor, kanserli bir doku farkederek hastanın Boston’a getirilip ameliyat edilmesini sağlamış. (EKONOMİST)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
