Mudilerin paralarını ödemediler bırakıp gittiler...

`Dolara, marka yüksek faiz` sloganı ile tanınan İmar Bankası mudilerinden son bir haftadır `paralarının ödenmediği` şikâyetleri geliyordu. Uzanlar sahibi olduğu bankanın yönetiminden diğer üyelerle birlikte istifa etti. Yönetimde bir temsilcisi olan BDDK, bankaya dört yeni üye daha atadı. BDDK atamaları, `İstenilen tedbirlerin alınmaması ve bankanın emin şekilde çalışmasını tehlikeye düşürmeyi` içeren kanun maddesine göre yapıldı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Uzanların sahibi oldukları İmar Bankası`nın yönetiminden istifa etmeleri üzerine bankaya yeni atamalar yaptı.
BDDK`dan yapılan açıklamada, İmar Bankası`nın Cumhur Doğan (BDDK`nın daha önce atadığı, veto hakkını elinde bulunduran yönetim kurulu üyesi) dışındaki yönetim kurulu üyelerinin (Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Uzan, Başkanvekili Yavuz Uzan, Genel Müdür Hilmi Başaran, üyeler Erol Hürbaş, Yaşar Avni Güral, Gürol Demirkol ve Birol Çilingir) istifası nedeniyle oluşan yönetim zaafiyetinin giderilmesini teminen atama yapıldığı belirtildi.

Atama maddesi
Halen yönetim kurulu üyeliğini sürdüren Z. Cumhur Doğan`ın aynı zamanda genel müdürlük görevini de yürütecek. BDDK yönetim kurulu başkanlığına Çelik Göz, üyeliklere de İsmet Tugul, Kaya Zatitürk ve Ahmet Özer`i atadı.
BDDK`nın yaptığı atamalara gerekçe oluşturan Bankalar Kanunu`nun Denetlemeler sonucunda alınacak tedbirler başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrası, aykırı işlemlerin tespiti halinde bankanın uyarılması, bunun devamı durumunda yönetime atamalar dahil bazı önlemleri içeriyor. İstenen tedbirlerin alınmaması veya bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek nitelikteki işlemlerin tekerrürü halinde Kurul,
a) Yönetim kurulu üyelerinin tamamını veya bir kısmını görevden alarak veya üye sayısını artırarak kurula üye atamak,
b) Bankanın faaliyetlerini, tüm teşkilatını veya gerekli görülecek şubelerini veya muhabirlerle ilişkilerini kapsayacak şekilde kısıtlamak,
c) Bankanın mevduat sigortası primlerini yükseltmek veya kabul ettiği mevduatı yüzde 100 oranına kadar karşılığa tabi tutmak da dahil olmak üzere, bankanın emin şekilde çalışmasına ve mevduat sahiplerinin korunmasına yönelik, her türlü tedbiri almaya ve uygulamaya yetkili kılınıyor.


`Paramızı alamıyoruz` şikâyetleri geliyordu
İmar Bankası, son günlerde bazı müşterilerinin ödeme yapılmadığı şikâyetlerine muhatap oldu. Adana`da mevduatının vadesi dolduğu halde parasını çekemediğini iddia eden Mustafa Yılmaz adlı bir müşteri icra yoluna gitti.

ÇEAŞ bahanesi
Atama öncesi bankada sorun yaşayan müşterilerden Ahmet Tanses, iki ay vadeli yatırdığı 6.5 milyar lirasını vadesi dolduğu halde alamadığını, banka yetkililerinin kendisine ÇEAŞ ve Kepez`e el konmasından dolayı nakit problemi yaşandığını ve Merkez Bankası`ndan para akışının olmadığını, ödemenin çarşamba veya perşembe günü yapılacağını söylediklerini anlattı.
Mecidiyeköy`deki merkez şubeye başvuran müşterilerden emekli memur Keriman Sofu, altı ay önce sattığı evinden kalan 10 milyar lirasını bankaya yatırdığını, geçen cuma günü vadesi dolan parasını pazartesi günü çekmek için geldiği bankadan, tatmin edici bir açıklama yapılmadığı halde ödemenin önümüzdeki birkaç gün içinde yapılacağı cevabını aldığını söyledi.
Banka şubeleri arasında EFT bile yapılmadığını ifade eden Ferruh Ergür ise 5 milyar liralık parasını çekemediğini, yetkililerin kendilerine mevduat sahiplerinin paralarının daha sonra şubelere dağıtılarak ödeneceği gerekçesini ilettiklerini söyledi. İmar Bankası`na 300 milyar lirasını yatıran adının açıklanmasını istemeyen bir mevduat sahibi ise Elimde ne varsa bankaya yatırdım. 300 milyar lira gibi büyük bir rakamı mutlaka alacağımı düşünüyorum. Bana da birkaç gün içinde paranın geri ödeneceğini söylediler dedi.

168 bini aşkın mevduat hesabı var
Yönetime yapılan atamalar sonrası dün sabah İmar Bankası`nın Mecidiyeköy`deki merkez şubesine gelen müşterilerden emlakçı Sedat Vural, parasının vadesini uzatmak için geldiğini, işlemini gerçekleştirdiğini söyledi.
Bankalar Birliği 2002 verilerine göre, bankada 103 bin 44 adet tasarruf, 65 bin 630 adet döviz mevduatı olmak üzere toplam 168 bin 674 adet hesap bulunuyor.


Uzanlar`ın 5 kanalı 30`ar gün kapatıldı
RTÜK, Cem Uzan`ın Başbakan Erdoğan`la ilgili sözlerini yayınlayan beş TV kanalına 30`ar gün kapatma ceza verdi
ANKARA Milliyet

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Uzan grubuna ait Star, Starmax, Kanal 6 ile dijital yayın yapan Star 6 Heyecan TV ve Footgol Star 8 televizyonlarına rekor ceza verdi. Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan`ın Bursa mitinginde Başbakan Erdoğan`a Allahsız şeklindeki hakaret içeren konuşmasını yayınlayan her televizyona ayrı ayrı 30`ar gün kapatma cezası geldi. RTÜK, Uzan`ın konuşmasına yer veren Flash TV, Habertürk, Star 4, Star 5, Star 7 ve Nev TV`nin de savunmalarını istedi.
Dün altı saatlik bir toplantı yapan RTÜK, beş kanala, RTÜK Yasası`nın 4. maddesinin c, ı ve j bentlerine aykırı yayın yaptıkları gerekçesiyle toplam 150 gün kapatma cezası verdi. Uzan`ın konuşmasını yayınlayan beş kanal, yaklaşık 200`er sayfalık savunmalarda AKP ya da Başbakan`ın cevap ya da düzeltme hakkı istemediğini savundu.

Ortak görünmüyorlar
Savunmada, beş kanalın ortakları içinde Cem Uzan ya da Uzan ailesine ait hiçbir isme yer verilmezken Uzan`dan bir siyasi partinin lideri olarak bahsedildi. Savunmalarda şöyle denildi:
RTÜK bir ay süreyle yayın durdurma cezası uygularsa, kendisini yargı yerine koymuş olur. Ceza verirse yayıncı kuruluşun katrilyona yaklaşan reklam ve program sözleşmeleri iptal edilebilecek, birçok kişi kuruluştan ayrılabilecek, belki yayın kuruluşu zor duruma düşerek aşırı faizli borçlanmak zorunda kalacak. Eğer yargı organları haklılığını ortaya koyarsa, müeyyide uygulanmasının hukuka aykırılığı tescil edilecek ve şahsi kusurları sonucu karara imzalayanlar müvekkil kuruluşun katrilyona varan zararlarını yargı yoluyla ödemek zorunda kalacak.

Perde arkası

`Sorumluluktan kaçamazlar`
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu`nun (BDDK) Uzan Grubu`nun sahibi olduğu İmar Bankası`nın yönetimine istifalar nedeniyle yeni üyeler ataması, hukuk ve bankacılık çevresinde çeşitli yorumlara yol açtı. Bu görüşlere göre şu değerlendirmeler ortaya çıkıyor:
•İmar Bankası yönetiminin istifası konusunda resmi bir açıklama olmamasına karşın, istifaların Uzan Grubu`nun bazı bürokratlar ve hukukçulardan fikir alarak, gelecekte kendilerini ve ellerinde kalan şirketleri koruyabilmek için yaptıkları bir operasyon olarak nitelendiriliyor.
•Bir diğer iddiaya göre PETKİM ihalesini alan Uzan Grubu, gereken parayı İmar Bankası`ndan alarak önceden tedbirini aldı. Ancak bu arada aktif yapısı bozulan bankanın yönetimi de istifa ederek ilgili kurumları hukuki ve zorlu bir yola sürükledi. İmar Bankası`nı devlete bırakarak mevduat ve kredi alacaklarının sorumluluklarını halkın sırtına yüklediler.
•Ancak İmar Bankası`nın eski yönetim kurulu üyelerinin istifa etmelerinin hukuki olarak, daha önce yaptıkları işlemlerden tüm mal varlıklarıyla sorumlu tutulmaları durumunu ortadan kaldırmayacağı da belirtiliyor.
•İmar Bankası`nın haftalık ve aylık tüm raporlarının BDDK tarafından incelendiği belirtiliyor. Ancak bankanın mart ayından haziran sonuna kadar olan bilanço rakamlarının ne olduğu bilinmiyor.
•BDDK`nın bir bankanın riskli duruma gelip gelmediğini aktif yapısının kalemlerinden ve kaynak yapısının ne durumda olduğunu inceleyerek karar verdiğini belirten kaynaklar, yönetim kurulu üyelerinin değiştirilmesinin ancak bankanın kredi portföyündeki ciddi sarsılmalar sonucu oluşabileceğine dikkat çektiler.

ÇEAŞ`ın paraları kaynak olmuştu
Devletin el koymasından önce Çukurova Elektrik (ÇEAŞ) ve Kepez Elektrik`in elindeki nakit fazlası olan milyonlarca dolar, düşük faizlerle bu gruba ait İmar Bankası ve Adabank`a yatırılırken, her iki şirketin yatırımları ve cari işlemleri için gerek duyduğu para da İmarbank Off Shore adlı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti`ndeki kıyı bankasından yüksek faizli kredi olarak alınıyordu. Yani şirketin kârı `yüksek faizli kredi` adı altında İmarbank Off Shore`a aktarılıyordu.
İmarbank Off Shore`un sahibi ise, merkezi vergi ve kara para cenneti Lichenstein`da bulunan Patrak Finans adlı şirket görülüyor. Şirket, baba Kemal Uzan`a ait.
Başbakanlık SPK`nın Denetleme Dairesi tarafından hazırlanan 02.10.2000 tarihli raporda İmarbank Off Shore`a yapılan `örtülü kâr aktarımı` şöyle anlatılıyor: Şirket tarafından (ÇEAŞ) grup şirketi olan İmarbank Off Shore Ltd. ve İmar Bankası TAŞ`den 1998, 1999 yılları ve 2000 yılının ilk yarısında işletme kredisi adı altında sırasıyla 116 milyon 550 bin ABD Doları, 265 milyon 677 bin 780 ABD Doları ve 175 milyon 871 bin 937 ABD Doları kredi kullanıldığı, söz konusu kredilere ilişkin finansman giderlerinin doğrudan gider hesaplarına kaydedildiği...
Uzan ailesinin kontrolündeki ÇEAŞ aynı ailenin devlet denetiminden kurtulmak için yurtdışında kurduğu bankadan yüksek miktarda kredi alıyor, buraya kâr aktarıyor ve bunu SPK raporunda da belirtildiği gibi `gider` kaydediyor. ÇEAŞ`ın halen İmar Bankası`na 43, İmar Bank Off - Shore Ltd`ye ise 387 milyon dolar borcu var.


`Olayın siyasi boyutu yok`
ANKARA Milliyet

Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, İmar Bankası`nın yönetim kurulu üyeliklerinin boşalmasında siyasi bir etki olmadığını, olayın siyasi boyutu bulunmadığını söyledi.
Şener, Sektördeki her türlü gelişmeyi BDDK düzenli bir şekilde izlemektedir. Ortaya çıkan durumlara göre değerlendirmeler yapmaktadır. İstifa üzerine yetkileri çerçevesinde BDDK durumu değerlendirmiştir dedi. Şener, ÇEAŞ ve Kepez ile ilgili olarak daha önce alınan kararların bunda bir etkisi var mı derseniz, farklı sektörlerde farklı işler yapan işadamlarının belli bir iş kolundaki faaliyetlerinin diğer bazı iş kollarını da etkilemesi doğal diye konuştu.
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, BDDK`nın İmar Bankası yönetimine yaptığı atamalar konusunu değerlendirirken, Otoritenin uygun görüp atacağı her adım sektöre güç getirir dedi.