`Mortgage krizini fırsata çevirip kaynak çekebiliriz`
ENFLASYONİST BASKI OLACAK
Sabancı, dünyada resesyon tehlikesine dikkat çekerek, küresel büyümenin düşüşünün sınırlı kalmasının ancak, gelişmekte olan piyasaların kuvvetli büyümesiyle sağlanabileceğini kaydetti. Sabancı, Dünya genelinde enerjiye olan talep, petrol fiyatlarının artmaya devam edeceğini ve yalnız petrol değil tüm hammadde piyasalarında fiyat artışı olacağını gösteriyor derken, bunun da enflasyonist baskı doğuracağını dile getirdi. Sabancı, böyle bir dünyada Türkiye`nin önündeki fırsat ve tehditleri şöyle sıraladı: Öncelikle Avrupa Birliği`ne tam üyelik görüşmeleriyle ilgili sürecin aksatılmadan devam ettirilmesi, farklı bir yapıda olsa da IMF`yle ilişkilerin sürdürülmesi, dünyanın bu belirsizliğinde bizim için önemini koruyor.``
2007`Yİ TELAFİ EDEBİLİRİZ
2007 yılında AB sürecinin yavaşladığını, uzun süren seçim dönemi ve daha sonra yaşanan güvenlik sorunlarının gündemi, ekonomi öncelikli olmaktan çıkardığını ifade etti. Sabancı, şunları kaydetti: Bugün dünyada da çok farklı yeni bir kriz ve bunun sonucu gelişen dengeler söz konusu. Şimdi ekonomide yeniden toplanıp önümüze farklı bakma zamanı. Geçtiğimiz döneme bakarak geleceğe reçete yazamayız. En önemlisi, reel sektör odaklı politikalara ve çalışmalara ağırlık verilmesi. Geçtiğimiz döneme bakarak geleceğe reçete yazamayız. Sabancı, Türkiye`de Sosyal Güvenlik, Türk Ticaret Kanunu gibi yapılması gereken reformların hızla gerçekleştirilmesinin 2007 yılında kaybedilen zamanı telafi ettireceğini, 2008 ve sonrasında değişen dünya dinamiklerinde daha yüksek, en az yüzde 7 büyümeyi sağlayacak ilave, reel sektör odaklı politikalara ve çalışmalara ayrıca ihtiyaç bulunduğunu vurguladı. Sabancı, Türkiye`nin siyasi krizlerden uzak durması gerektiğini de kaydederek, Hepimiz de buna hassas olmalıyız dedi.