Moody`s Turkıye`ye Guvenıyor.

15.10.1999 - 00:00 | Son Güncelleme :
Unlu reytingkuruluslarindan Moody`s, Turk ekonomisinin depremin yaralarini kisa surede saracagina inaniyor. Moody`s Turkiye analisti Hanan Salem, onlem alinmasi durumunda ekonominin onumuzdeki yilin ikinci yarisinda hizla buyuyecegini tahmin ediyor Yillardir Turkiye`yle ilgilenen dis yatirimcilarin gozu ve kulagi olarak Turk ekonomisini degerlendiren uluslararasi reyting kurulusu Moody`s, agustos ayinda yasanan buyuk depreme ragmen Turk ekonomisinde yeni yeni filizlenen olumlu trendlerin devam edebilecegi gorusunde. Moodys`in Wall Street`deki genel merkezinde Radikal`in sorularini yanitlayan Turkiye masasi sefi Hanan Amin Salem "Turk ekonomisi depremin yarattigi zararla basa cikabilir" dedi. 13 Mart 1997`de Turkiye`nin kredi notunu B1`e dusuren Moody`s, o zamandan bu yana ekonomideki makro ve mali dengeleri yakindan takip ederek, uluslararasi finans cevrelerine gerekli sinyalleri veriyor. Moodys`in Turkiye analisti Hanan Amin Salem, Radikal`in sorularini soyle cevapladi: Deprem sonrasi Turk ekonomisine bakisiniz nedir? Oncelikle Turk halkinin basina gelenler icin derin uzuntulerimizi aktarmak istiyorum. Su asamada depremin etkisinin ne olacagini tumuyle kestirmek icin cok erken. Kisa vadede enflasyon, uretim ve butceye olumsuz etkisi olacaktir. Agustos sonuna kadar enflasyon rakamlari aslinda beklenenden dusuktu, ama deprem nedeniyle bu rakamlarin tekrar yukselmesini bekleyebiliriz. Tuketici fiyatlari endeksi (CPI) muhtemelen yil sonunda yuzde 75, toptan fiyat endeksi ise (WPI) yuzde 65`e cikacaktir. Yil sonunda gayri safi yurtici hasila muhtemelen yuzde 3 kadar kuculecektir. Tabii ki yeni vergilere ragmen 1999 butcesinde de olumsuzluklar olabilir. Ama asil onemli olan, hukumetin bu kisa vadenin otesinde ekonomiye guveni koruyabilmesi ve reformlara devam etmesi. Ekonomide onemli reformlar zaten deprem oncesinde baslamisti. Deprem sonrasinda bile hukumet bu politikalara bagli kalacaginin sinyallerini verdi. Hukumet depremin 7 milyar dolar civarinda bir zarara yol actigini belirtti. Biz bunu ikiye katlasak ve 14 milyar dolar desek bile, bu yine de Turkiye`nin gayri safi yurtici hasilasinin yalnizca yuzde 10`u. Tabii ki bunun ufak bir meblag oldugunu soylemiyorum, ama Turkiye icin `basa cikilabilir` bir rakam. Ozellikle de Turkiye`ye disaridan gelecek resmi ve ozel yardimlarla. Zararin tumu butceden karsilanmayacaktir ve eger olumlu yonunden bakmak istersek, bence deprem ekonomideki bazi dengesizlikleri gidermek gerektigi konusunda bir aciliyet duygusu yaratti. Soz ettiginiz hukumetin ekonomik politikalarindaki deprem oncesi ve sonrasindaki olumlu gelismeler nedir? Ornegin sosyal guvenlik reformunun gecmesi. Tabii aslinda sonucta cikan paket ilk tasarlananin oldukca sulandirilmis bicimiydi ama yine de onemli bir adimdi. Ayrica Uluslarasi Tahkim Yasasi da cok iyi bir zamanlamayla cikti ve Turkiye`nin yeniden yapilandirma icin dis piyasalardan kaynak bulmasina ve yabanci sermayenin Turkiye`ye akisina faydali olacak. Turk ekonomisinin buyuklugune bakarsak gelen yabanci sermayenin cok az oldugunu goruyoruz. Sanirim depremin ilk asamada yarattigi olumsuz etkiden sonra disaridan kaynak akisi da onumuzdeki yilin ilk ceyreginde hizlanacaktir. IMF programi da yil sonuna dogru cikacak gibi ve bu da uluslararasi planda Turk ekonomisine guveni pekistirecektir. Peki ya depremin Turk ekonomisindeki mevcut mali dengesizligi pekistirmesi olasiligi... . Bence yeniden yapilandirma harcamalarindan buyuk bolumu butceden karsilanmayacak ve boylece tumu kamu harcamalari hanesine yazilmayacak. Cesitli ek vergiler ve kisa vadede kaynak yaratma calismalari soz konusu. Avrupa Birligi, Dunya Bankasi, Korfez ulkeleri ve diger kaynaklardan gelen yardimlar var. Depremin Turkiye gibi mali acidan bicak sirtinda olan bir ulke icin cok ciddi bir darbe oldugu konusunda haklisiniz. Fakat hukumet dikkatli ve akilli davrandigi surece, mali dengesizlikleri kapatma cabalari surdukce bence ekonomik reformlarda hizlanma olabilir. Ornegin ozellestirme programinin yavaslayacagi soyleniyordu. Tupras gibi satilmasi dusunulen bazi sirketler etkilendi. Hukumetin ozellestirme programini hizlandirmasinin tam zamani. Buradan elde edilen gelir, borc yukunu hafifletmekte kullanilabilir ve bu guvenle faizlerde dusus saglanabilirse, bu girdaptan cikis mumkun olabilir. Ama tum bu rahatlama ancak 2000 yili baslarinda olabilir. Onumuzdeki alti ayin sikintili olacagina kusku yok. Hukumetin reform gundemini sarsilmadan surdurmesi, ozellestirmeye devam etmesi, IMF programina uymasi gerekiyor. Ayrica dis cevreler ve yatirimcilar icin hukumetin mali dengesizliklere son vermek istediginin en onemli gostergelerden biri, 2000 yili butcesi olacaktir. Ancak o zaman onumuzdeki yilin ikinci yarisinda buyumede ciddi bir artis saglanabilir. Siyasi istikrari nasil degerlendiriyorsunuz? Bu tabii ki ilk bakista siradisi bir koalisyon fakat her uc parti de iktidarda kalmak istiyor ve hukumet disinda kimseyle de ittifak yapmak niyetinde degil. Bu uc partiden hicbiri DYP ve Fazilet`e sicak bakmiyor. Yilmaz ve Ecevit zaten birlikte uyumlu calistiklarini daha once gosterdi. MHP de hukumetteki rolune alisiyor ve iktidardan ayrilmakta isteksiz olacaktir. Ayrica ekonomik ve politik olarak baska alternatif olmadigi da ortadadir. Turk burokrasisi ve is cevrelerinde ne yapilmasi gerektigi konusunda uzun zamandir konsensus vardi. Eksik olan, uyumlu bir hukumet ve siyasi iradeydi ve sanirim mevcut hukumette bunun oludugunu goruyoruz. Ayrica AB cephesindeki gelismeler ve Turk-Yunan dostlugu da son derece olumlu gelismeler. 2000 yili butcesinde neler arayacaksiniz? Temel mesele `faiz disi fazla` icin hangi hedeflerin belirlendigi. Bunun icin de gelir yaratilmasi icin ciddi onlemler, harcamalarin kisitlanmasi ve kamu finansinda agir yuku olan tarimsal desteklerin kesilmesi gerekli. Ozellestirme icin inandirici bir takvim lazim. IMF hedefleri de hukumetin bu konudaki niyetinin onemli bir gostergesi olacak. Dis cevreler acisindan rahatsizlik veren olay, hedefleri kabul edip sonra uymamak. Bu, anlasma imzalamamaktan bile daha kotu. Kurt meselesi hƒlƒ sorun Kurt meselesi ve Abdullah Ocalan`in akibeti ekonomik tahlillerinizi nasil etkiliyor? Ocalan disinda Kurt meselesi sorun olmaya devam ediyor. Yalniz Turkiye ABD iliskilerindeki gerilim acisindan degil ayni zamanda Turk ekonomisindeki yuku nedeniyle. Ayrica mevcut resmi parametreler cercevesinde ucu gorunmeyen bir sorun dolayisiyla yaratici politikalara ihtiyac olacaktir. Bu cercevede meselenin yalniz ekonomik onlemlerle cozulebileceginden emin degilim. Ekonomik onlemlerin yaninda baska seylere de ihtiyac var. Bazi analistler MHP`nin iktidarda olmasina karsin Ecevit`in basbakan olmasi nedeniyle olum cezasinin gerceklesmeyecegi yorumunda bulundu. Olum cezasinin uygulanmasi durumunda nasil bir toplumsal gerilimin meydana gelecegini bilemiyoruz. Ama Ocalan`in idamla simge haline gelmesi iyi olmaz.(RADIKAL)

Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
KAPANIŞLAR (BIST)
BUGÜN 1000 TL NE OLDU?
988 TL        
BORSA
1.002 TL        
DOLAR
1.001 TL        
EURO
996 TL        
ALTIN
 
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.