Moda dergisine benzerse en garip Anayasa ortaya çıkar

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, AKP ile MHP’nin türbanlı öğrencilerin üniversiteye girişinin önünü açan Anayasa değişikliği için, Görüyoruz ki Anayasamızı moda dergisiyle eşdeğer noktaya getirmeye çalışıyoruz. Böyle bir adım, dünyanın en garip anayasasını ortaya çıkarır dedi.

ACIYLA İZLİYORUM: Samanyolu Haber TV’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, son günlerde, başörtüsü gibi arzu etmedikleri bir konunun tartışıldığını, toplumun bölünmesi, ayrışması ve kamplaşmasını büyük bir acıyla izlediğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, Burada en önemli maharet siyasete düşüyor. Siyasetçiler, toplumsal uzlaşmayı sağlamak zorundalar. Eğer bir kaygı varsa o kaygıları gidermek lazım, kamplaşarak bir yere gidemeyiz çağrısı yaptı.

MODA DERGİSİ GİBİ: Bir hukuk devleti olan Türkiye’de 18 yaşına gelen bir kişinin reşit olduğu, cezai ehliyeti olduğu ve oy verme hakkı bulunduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, şunları dile getirdi:Şimdi siz ona gelip de bu noktada (sen şöyle giyineceksin, böyle giyineceksin) diye tarif edilmemesi gerektiğinde, toplumun büyük bir çoğunluğu anlaşmıştır. Bugün değil de bir 3 ay öncesinde böyle bir problem yok. Şimdi üzülerek görüyorum, sanki moda dergisiyle Anayasamızı eşdeğer konuma getirmeye çalışıyoruz. Bir moda dergisinde insanın giyimi, kuşamı, nasıl bağlanacağı, nasıl örtüneceğiyle ilgili veya giyiminin nasıl olacağı yer alır, fakat bu konu bir anayasanın içine yerleştirilirse, dünyanın en garip anayasası ortaya çıkar.

AYRILIKTA AZAP VAR: Rekabetin çok yüksek yaşandığı bir dünyada, parçalanma ve bölünmenin yaşanmaması gerektiğini kaydeden TOBB Başkanı, şöyle konuştu: Kültürümüzün en değerli öğretisi; birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır. Eğer bereket ve rahmeti bulmak istiyorsak biz bir araya gelmeyi, bir arada yaşamayı öğreniyor olmamız lazım. Tam tersine bizi birbirimizden ayrıştıranları, ayırma noktasına götürenleri de elimizle dışlıyor olmalıyız. Aslında bunlar toplumun içinde azınlık.

1980’LERİN TEKRARI: Sorgulanması gereken asıl konunun, Türkiye’deki kız çocuklarının ’OECD ülkeleri içinde eğitimde en alt noktada yer alması’ olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, Bence bir an önce hayat standardımızı, eğitim standardımızı yükseltmeliyiz. Bugünkü tartıştığımız konuları ve enerji kaybımızı, 1980’lerin tekrarı olarak görüyorum. Toplum olarak enerjimizi, o zaman nasıl boşa harcamışız diyorum. Bu hatamızı 5 sene sonra anladık. Şimdiki yapmış olduğumuz işin de, eğer doğru noktalara odaklanabilirsek, 5 yıl sonra ne kadar büyük bir enerji kaybı olduğunu göreceğiz diye konuştu.

Kara delikleri kapatacaklarına önce türbanın önünü açtılar

ANKARA Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, dünyadaki dalgalanmaya rağmen döviz kurlarının düşük seyretmesinin iş dünyasında çok can yaktığını savunarak, esnek enflasyon hedeflemesi önerdi. Özdebir, Türkiye’nin sosyal güvenlikteki milyarlarca dolarlık kara deliğinin kapatılmasının en öncelikli konu olması gerektiğini hatırlatarak, AKP Hükümeti’nin MHP’yle anlaşıp Anayasa’da türbanın önünü açmaya öncelik vermesini eleştirdi. Nurettin Özdebir, Merkez Bankası’nın hedefim fiyat istikrarı diyerek faiz silahını kullandığını hatırlatarak, şunları söyledi: Bugün doların değerinin düşük seyretmesi, YTL’nin aşırı değerli hale gelmesi her sektörde canımızı fena şekilde yakıyor. Merkez Bankası, ’Ben sadece enflasyon hedefiyle ilgiliyim, gerisi beni ilgilendirmez’ diyemez. Bizim enflasyon hedefiyle ilgili herhangi bir sorunumuz yok. Talebimiz enflasyonla mücadelenin peşinin bırakılması gibi anlaşılmasın. Tek isteğimiz enflasyon hedefine doğru yol alınırken, sanayinin, üretimin, ihracatın, istihdamın ihmal edilmemesi. Özdebir, Merkez Bankası’nın faiz indiriminde daha radikal davranmasını savunarak, şunları dile getirdi: Krize karşı piyasaları canlandırma çabasına giren merkez bankaları faiz indirimi yoluna gidiyor. Faiz indiriminde bizim Merkez Bankamız ağır kalıyor.