Krizi yerli, yabancı herkes tetikledi
TBMM Araştırma Komisyonu 21 Şubat 2001 tarihindeki döviz krizine yönelik raporu tamamladı. Rapora göre, yerli bankalar da yabancılar gibi dövize koştu ama kamu bankalarının engeline takıldı
TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu`nun aylarca üzerine çalıştığı ve Meclis`e sunduğu rapor Şubat krizinin nasıl göstere göstere geldiğini de ortaya koydu. Öyle ki neredeyse piyasadaki oyuncuların tamamı devalüasyonu önceden görmüş! ve ona göre pozisyon almış. Parası olmadığı için dövize geçemeyenler ise 21 Şubat`taki Hazine itfasından piyasaya geri dönen parayı alıp doğrudan dolara yatırmış.
Raporda en ilginç tespitlerden biri de krizi sadece yabancı bankalar değil yerlilerin de tetiklediği yönünde. Yerli ve yabancı bankalar sadece kendileri kazanmamış. Çünkü aldıkları dövizin yüzde 73`ünü müşterilerine aktarmışlar. Raporda, Bankalar 19 Şubat günü yarın valörlü 7,6 milyar dolar tutarında döviz talep etti. 20 Şubat gününe gelindiğinde ise ilgili kuruluşlarca bir gün önce talep edilmiş olan döviz tutarının sadece beşte birine karşılık gelen 1,5 milyar dolarlık bölümünün Türk Lirası karşılığı hazır bulundurulabildiği görüldü. Geriye kalan 6,1 milyar dolarlık bölümü ise ya Merkez Bankası`na geri satılmış ya da iptal edilmiştir deniliyor.
Rapora göre Merkez Bankası 19, 20 ve 21 Şubat`ta toplam 84 kuruluşa net 5 milyar dolar döviz satmış. Bunun yüzde 55`i Türkiye`de bulunan yedi yabancı banka, yani Citibank, Deutsche Bank, Chase Manhattan, HSBC, WLB ve ABN Amro Bank tarafından alınmış.
Merkez Bankası Piyasalar Genel Müdürü Akil Özçay, Komisyon`a verdiği bilgide, o günü şöyle anlatıyor
Bankacılık Genel Müdürlüğümüz araştırdı. Bu paranın yüzde 73`ü aynı gün bankanın müşterilerine gidiyor. Yüzde 27`si bankaların pozisyonlarında kalıyor..
İşte 19 Şubat`ta Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Bülent Ecevit arasında Anayasa fırlatma ile başlayan üç günün öyküsü aşağıda tek tek anlatılıyor. Hem de rapordaki orijinal ifadeleri ile...
Erçel tedbirini önceden almış!
* Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel, 26 Mart 2001`de Başbakanlık Müfettişleri`ne verdiği yazılı ifadesinde IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer, IMF Avrupa Bölüm Başkanı Michael Deppler ve IMF Türkiye sorumlusu Carlo Cottarelli ile 19 Şubat 2001`de Ankara`da gece saat 0230`a kadar süren toplantılar yaptığını beyan etmektedir.
* Erçel`in, T. Halk Bankası Posta Caddesi Şubesi`nde bulunan şahsi TL hesaplarını 19 Şubat`ta dolara çevirmesi ve bu hesaplardan birinin vadesinin dolmasına 9 gün varken bozdurması dikkat çekicidir. Erçel`in kendi şahsi hesaplarını dolara çevirirken resmi görevi dolayısıyla öğrenmiş olduğu dalgalı kura geçileceği bilgisiyle ve düşük kurdan döviz satın alarak kendisine menfaat sağlamak amacıyla hareket ettiği kanaatine ulaşılmaktadır.
2.1 katrilyonluk gecikme zararı!
* Başbakanlık Müfettişleri`nin değerlendirme ve tespitlerinden, ekonomi yönetimince dalgalı kura geçiş konusunun 19-21 Şubat 2001 tarihlerinde iki gün boyunca sürüncemede bırakıldığı, dalgalı kura geçiş kararının iki günlük gecikmeyle alındığı ve bu gecikme süresi içinde gerçekleşen döviz satış işlemleri dolayısıyla Merkez Bankası`nın yaklaşık olarak 2 katrilyon 137 trilyon zarara uğramasına sebep olduğu anlaşılmaktadır.
* Ekonomiden Sorumlu eski Devlet Bakanı Recep Önal`ın somut olayda ekonominin iyi yönetilmemesinde sorumluluğunun bulunduğu düşünülmektedir.
İtfadan çıkan dolara koştu
* Hazine 20 Şubat 2001 günü 1 ay vadeli bono ihalesi düzenlenmiş olup, bu ihaledeki toplam satış net 1 katrilyon 847 trilyon lira olarak gerçekleşti. Bununla birlikte; ihalenin ardından toplam 12 katılımcının ihalede kazandıkları tutarın tamamını yatırmadıkları görüldü.
* İhaleden tamamen vazgeçen 2 adet katılımcı ile ihaleden kısmen vazgeçmiş olan 10 katılımcıdan ikisi piyasa yapıcı banka konumundadır. Yatırılmayan toplam 694 trilyon liranın yüzde 58`i piyasa yapıcısı sıfatına sahip bir bankanın kazandığı 405 trilyon 369 milyar TL`lik tutardan tamamen vazgeçmesinden kaynaklanmıştır.
* Yükümlülüğünü yerine getiremeyen piyasa yapıcı bankalardan sadece biri, 21.02.2001 tarihi itibariyle Halk Bankası, Ziraat Bankası ve Emlak Bankası`ndan olan toplam 915,2 trilyon lira tutarındaki alacağını tahsil edememiştir.
* Adı geçen bankaların Merkez Bankası ile yaptıkları döviz işlemleri incelendiğinde toplamı 1 milyar 202 milyon dolar döviz aldıkları anlaşılmaktadır.
* Bankaların 694 trilyonluk bölümü yatırmaktan vazgeçmeleri nedeniyle ortaya çıkan finansman açığı bedeli yatırılmamış olan Hazine bonolarının Merkez Bankası`na satılması yoluyla kapatılmıştır.
* Bonoların birinci elden Merkez Bankası`na satılması işleminin kısa vadeli avans kullanımı olmadığı anlaşılmaktadır. Böyle bir uygulamanın ise yasal dayanağı bulunmamaktadır.