KARTOPU ETKİSİ
Kerviel, 2007 Ocak ayından itibaren deyim yerindeyse “kumarı <ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/349dolar14.jpg" align="right" vspace="5">büyüttü”. Zaman zaman kaybediyor olmasına rağmen hiç duraklamadı. Örneğin Alman borsanının düşeceği yönünde yatırım yaptı. Tam tersine Alman borsa endeksi DAX, 6596 puandan 6789 puana yükseldi. Ciddi zararı vardı. Ancak sorgusunda savcıya, “O işlemdeki zararı yönetime rapor etmedim, çünkü o dönemde bankada sıkı bir denetim mekanizması yoktu” diyordu.
Societe Generale avukatı Jean Veil ise bu iddiayı reddederek Kerviel’i sahte işlemlerle pozisyonunu dengelemiş (hedge etmiş) gibi gösterip bankayı yanılttığını söylüyor.
Şubat 2007’de piyasalar hafifçe geriledi. Kervier’in Alman borsası endeksindeki pozisyonu zarardan kâra döndü: 28 milyon euro. Sorgusunda savcılara o günkü durumunu “gururlu ve tatmin olmuş” diye anlatıyordu.
2007 baharında ABD’deki mortgage krizi konuşulmaya başlandı. Artık Kerviel’le birlikte dünyanın bütün bankacıları dalgalı günler yaşamaya başlayacaklardı.
Kerviel, subprime-mortgage olayıyla ilgili her şeyi okumaya başladı. Savcılara “Hemen hemen tüm bankacılar sorunun bir krize dönüşmeyeceğini, piyasaları olumsuz etkilemeyeceğini düşünüyordu. Ben aksi görüşteydim” ifadesini verdi. Öyle de yaptı, piyasaların düşeceği yönünde pozisyon aldı.
Ancak, ilk dönemde yanlış ata oynamıştı. Mart ve Temmuz arasında piyasalar yükseldi. Kerviel’in tam 30 milyar euroluk pozisyonu vardı ve bankanın kağıt üzerindeki zararı piyasaların en yüksek olduğu günlerde 2.2 milyar euroya kadar yükselmişti.
Nisan 2007’de, Kerviel’in ekip arkadaşlarından biri, onun da bulunduğu bölümdeki işlemlerde bir tuhaflık olduğu yönünde bir e-mail aldı. Ancak Kerviel, müdürlerinin isimlerini kullanarak yolladığı e-mail’lerle kontrol bölümündeki “kuşkuları giderdi”.
Temmuz’da piyasalar gerilemeye başladı. Gelişmeler Kerviel’in para yatırdığı yöndeydi. Birkaç hafta önce 2.2 milyar euro zarardaki pozisyonu aniden 500 milyon euro kâr yazar hale gelmişti.
Ama bu durum yeni bir sorun yaratıyordu: Bu kazancı müdürlerine nasıl anlatacaktı. Savcılara bu durumu şöyle anlattı: “Yarım milyar euro kârım vardı, ama bunu nasıl izah edeceğimi bilmiyordum, gözüm korkmuştu.”ımg> Devamı için tıklayın...