İsveçli Bakan Moral Verdi

-İsveç`İn Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Sven-Erıc Söder: -İsveç Hükümeti Ve Firmalarının Türk Ekonomisinin Kendini Toparlayacağına Dair Güvenini Vurgulamak İstiyorum -İsveç Ve Türkiye Son Derece Dinamik Bir Sürecin Başlangıcında Bulunmaktadır -Avrupa Komisyonu İle Türkiye İçin Bir Katılım Öncesi Stratejisinin Çabuk Uygulanması Konusunda Birlikte Çalışacağız

İSTANBUL (A.A) - 14.12.2000 - İsveç`in dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Sven-Eric Söder, İsveç hükümeti ve firmalarının Türk ekonomisinin kendini toparlayacağına dair güveni bulunduğunu söyledi. Söder, Geçirmiş olduğunuz dönemin vahim olmadığını söylemiyorum ancak bunu aşacak gücün bulunduğuna inancımız tamdır dedi. Bilgi Üniversitesi bünyesinde oluşturulan İnsan Hakları ve İnsanlık Hukuku Merkezi`nin açılışı dolayısıyla düzenlenen toplantıya katılan Söder, Avrupa Birliği, İç Pazar ve Ortak Değerler: İsveç`in Dönem Başkanlığı Arefesinde Avrupa Birliği konulu bir konferans verdi. İsveç ve Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerinde bir patlama yaşamakta olduğunu belirten Söder, ticaret hacminin 1 milyar doları aştığını kaydetti. Söder, 350`den fazla İsveç firmasının Türk pazarına girmiş durumda bulunduğunu belirterek, şunları söyledi: Görüştüğüm kişilerin çoğunun Ericsson marka cep telefonu kullandıklarını memnuniyetle müşahade ettim. İstanbul tramvaylarının yine İsveç yapımı olduğunu görmek beni çok memnun etti. Her yıl 100 bin İsveçli turist Türkiye`ye gelmekte. Bütün bu gelişmeler tek pazarın ve Türkiye-AB Gümrük Birliği`nin varlığı sayesinde mümkün olmaktadır.

-AB DÖNEM BAŞKANLIĞI-

Ticari ve ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilebileceğine dikkat çekerek, dün Ankara`daki temaslarında Türk ihraç ürünlerinin İsveç pazarına daha kolay nasıl girebileceğini tartıştıklarını belirten Söder, şunları söyledi: Burada İsveç hükümetinin ve firmalarının Türk ekonomisinin kendini toparlayacağına dair güvenini vurgulamak isterim. Geçirmiş olduğunuz dönemin vahim olmadığını söylemiyorum ancak bunu aşacak gücün bulunduğuna inancımız tamdır. İsveç ve Türkiye son derece dinamik bir sürecin başlangıcında bulunmaktadır. 1 Ocak 2001 tarihinde başlayacak olan İsveç dönem başkanlığı boyunca Türkiye`nin AB adaylığı çerçevesinde uzun, kapsamlı ve çok boyutlu bir işbirliği içinde olunacağı muhakkaktır. İsveç`in 6 ay sürecek olan başkanlık döneminde öncelikli olarak genişleme, istihdam ve çevre konularına yöneleceğini dile getiren Söder, dönem sonunda yapılacak Stockholm zirvesinin hem istihdam konularında yapılanları ele alacağını, hem de bilgi teknolojisi konularında yoğunlaşmayı hedefleyeceğini bildirdi. Söder, 13 Şubat 2001 tarihinde İstanbul`da İsveç temsilcileri tarafından bir bilgi teknolojileri günü düzenleneceğini, burada Türk ve İsveç firmalarının internet, telsiz internet gibi konularda görüş alışverişinde bulunacaklarını anlattı.

-REFORMLARI DESTEKLİYORUZ-

İsveç dönem başkanlığının, Türkiye-AB ilişkilerine büyük önem atfetmekte olduğunu da vurgulayan Söder, Avrupa Komisyonu ile Türkiye için bir katılım öncesi stratejisinin çabuk uygulanması konusunda birlikte çalışacaklarını söyledi. Söder, bu stratejinin uygulanmasının, Türkiye`ye verilecek olan hibe ve kredilerin işlerlik kazanması, topluluk ortak programlarının Türkiye`nin katılımına açılması, hizmetlerin serbest dolaşımının ve kamu ihalelerinin karşılıklı olarak serbestleştirilmesi açısından önemli kararlara işaret etmekte olduğunu anlattı. Türk hükümetinin ele aldığı önemli reformları uygulamayı sürdürmesini kuvvetle desteklediklerini de belirten Söder, özellikle siyasi alandaki reformları, demokrasi, hukuk devleti, insan hakları, azınlıkların korunması ve saygı görmesi konularındaki reformlara önemli destek verdiklerini söyledi. Söder, İsveç`in bu gelişmelere olumlu katkılarda bulunmak arzusu taşıdığını da kaydederek, Bilgi Üniversitesi`nde açılışı yapılan İnsan Hakları ve İnsanlık Hukuku Merkezi`ne hükümetinin finansal desteği bulunduğunu vurguladı. Bakan Söder ayrıca, Türkiye ve AB ilişkilerinin gittikçe daha gelişmesi ve derinleşmesinin, Türkiye`nin Gümrük Birliği çerçevesinde tek pazarın önemli bir bölümüne entegre olması sayesinde gerçekleştiğini söyledi.