İşadamları Bankalara Gitmekten Korkuyor

Odalar Birliği Başkani Miras: -Artik İşadamlari Bankalara Gitmekten, İmza Atmaktan Korkmaktadir -Son Zamanlarda Bankalarla İş Yapan İşadamalarinin, Ellerine Kelepçe Vurulmaktadir -Bankacilik Sistemimizin Tikandiği Ve Bu Yükü Artik Taşiyamayacaği Açikça Meydandadir

ANKARA (A.A) - 10.11.2000 - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Fuat Miras, bankacılık sektöründe son yaşanan olayları değerlendirirken, artık işadamları bankalara gitmekten korkmaktadır, imza atmaktan korkmaktadır dedi. Miras, son zamanlarda bankalarla iş yapan işadamalarının ellerine kelepçe vurulduğunu da ifade ederek, bu durumu eleştirdi. TOBB Ticaret Odaları Konseyi, Ankara Ticaret Odası (ATO) toplantı salonunda başladı. Odalar Birliği Başkanı Fuat Miras, açılışta yaptığı konuşmada bankacılık sektöründeki son gelişmelere değindi. Miras, Kamu bankalarının özelleştirilmesinde koalisyon ortakları anlaşmış olsalardı ve biraz yol alabilmiş olsaydık, bugün bankacılık sistemimizi kilitleyen spekülasyonlar bu kadar fazla olmayacaktı dedi. Miras, bugün gelinen noktada hiç bir kamu bankasının kredi anlaşmalarını imzalamak istemediğini ve bir gün bende savcının karşısına çıkar mıyım diye düşünüldüğünü söyledi. Ancak üç kamu bankasının değil özelleştirme, özelleştirmeye hazırlık için gerekli yasal düzenlemenin dahi çıkarılamadığını ifade eden Miras, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bugün geldiğimiz noktada, bankacılık sistemimizin tıkandığı ve bu yükü artık taşıyamayacağı açıkça meydandadır. Son olaylar oluşan durumu daha da vahim bir hale getirdi. Ortalık toz duman içindedir. Her fırsatta kamu bankaları işin içine çekilmekte, haklı haksız herkes karalanmaktadır. Eğer iddia edildiği gibi kamu bankalarının fona devredilen bankalara kredi vermeleri söz konusu ise ilgililer hakkında gerekli işlemler hemen yapılmalıdır. Ancak görevlilerin ifade ettikleri gibi böyle birşey yok. Yalan-yanlış haberlerle yargısız infazlar yapıldığını görmekten üzüntü duyuyorum. Bir hükümet yetkilisinin kalkıp bu kaosu durdurması lazım. Bankacılık sistemimizin yarısını oluşturan kamu bankalarının yıpranması, zaten tıkanmış olan sistemi felç etmek üzeredir. Basındaki haberlerle sindirilmiş olan banka yöneticileri görevlerini yapamaz hale gelmiştir Güvene dayalı olan bankacılık sistemini, doğruluğu ya da yanlışlığı bilinmeyen beyanlarla çökertmeye kimsenin hakkı bulunmadığını, bunun zararını başta iş alemi olmak üzere herkesin çekeceğini belirten Miras, nitekim çekildiğini de bildirdi.

İŞADAMLARI KORKUYOR

İşadamlarının artık bankalara gitmekten, imza atmaktan korktuklarını da belirten Miras, son zamanlarda bankalarla iş yapan işadamlarının ellerine kelepçe vurulduğunu belirterek, bu durumu eleştirdi. Miras, kelepçeyi vurarak onları mahkemeye sevk etmek ve onlardan bu paraları almadan, hapis cezaları ile onların durumlarını ortaya koymak, hapisten çıktıktan sonra bu paraların kendi üzerlerine kalması daha akıllıca bir yol mudur diye düşünüyorum şeklinde konuştu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu`nun son düzenlemelerini memnuniyetle karşıladıklarını, özellikle banka birleşmelerinin teşvik edilmesi için düşünülen teşviklerin çok isabetli olduğunu ve teşviklerin bazı sınırlamalarla tüm işletmelere de sağlanması gerektiğini ifade eden Miras, dış piyasalarda firmaların rekabet edebilmesi için birleşerek güçlenmesi gerektiğini bildirdi. Fon`a aktarılan bankaların aktif ve pasif dengelerinin sağlıklı bir şekilde belirlenmesi ve zaman kaybedilmeden birleşmeler sağlanarak satışa sunulması gerektiğini de anlatan Miras, öte yandan daha önce planlandığı çerçevede kamu bankaları ve VakıfBank`ın özelleştirilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin hemen çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Artık herkesin, devletin finansal sistemdeki ağırlığını ortadan kaldırmanın ve kamu bankaları konusundaki spekülasyonlara son vermenin tek yolunun bu bankaları özelleştirmek olduğunu çok iyi bildiğini kaydeden Miras, bunu yapamadığımız sürede bu dedikodular her zaman olacaktır. Bu nedenle bu son olayları bir fırsat bilip gerekli atılımı yapmak zorundayız. Siyasi gücü muhafaza etme kaygısıyla artık bu işi savsaklamayalım diye konuştu. Konuşmasında diğer ekonomik konulara da değinen Miras, proğramın hedefi olan enflasyon, özelleştirme ve mali harcamalar reformu çalışmalarında istenilen noktada olunduğunu söylemenin iyimserlik olacağını, özel sektör olarak programın arkasında olduklarını söyledi. Miras, ancak hükümetin özel sektörün sesine kulak vermesini, masanın bir tarafından kendilerini dinleme hazırlığı yapması gerektiğini de sözlerine ekledi.

SİYASİ İKTİDARLARIN BECERİSİ;

Siyasi iktidarların kendileri tarafından yapılan önerileri uygulamaya koyma becerisinin ne yazık ki yetersiz olduğunu kaydeden Miras, şunları kaydetti: Sonuçta sıkıntıyı iş alemi olarak hep bizler çekiyoruz. Çünkü gelir yaratan, vergi veren, ihracat yapan ve istihdam sağlayan, toplum kesimi olarak ekonominin yükünü her zaman olduğu gibi biz omuzlarımızda şiddetle taşıyoruz. Bizler sıkıntıya girince de, tüm toplum sıkıntıya girmektedir. Ne zaman ekonomi duvara dayanır ya da finansal mekanizma tıkanırsa, o zaman hükümet bizi hatırlıyor ve sorunların çözümünü omuzlarımıza yıkıyor. O zaman önerilerimiz uygulamaya konuluyor. Ancak biz istediğimiz için değil, IMF istediği için yapılıyor. Çünkü IMF`nin yeşil ışığına muhtaç oluyor.

TİCARET ODALARI KONSEYİ BAŞKANI DEMİRTAŞ;

TOBB Ticaret Odaları Konseyi Başkanı Ekrem Demirtaş da, iş aleminin ekonomik pakete destek verdiğini, programda bazı eksiklikler bulunmasına rağmen bunun devam etmesi gerektiğini bildirdi. Bakanlar arasında çıkan tartışmalara son verilmesi gerektiğini de belirten Demirtaş, bütçeye yeni kaynak yaratılması için yeni vergiler getirilmesinin, vergi adaletsizliğinin boyutlarını genişlettiğini söyledi. Türkiye`de vergilerin dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar yüksek ve çeşitli olduğunu, vergilerin yeniden değerleme oranı ölçüsünde artırılmasının ekonomik proğramla çeliştiğini vurgulayan Demirtaş, yeni vergi konulması yerine, yaban kazlarının kümese nasıl sokulacağının düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Fon`a devredilen bankalarla ilgili görüşlerini de aktaran Demirtaş, son olayların bankacılık sektöründe, ciddi bir hastalık olduğunu da gösterdiğini bildirdi.

Bankacılık sektörünün ciddi bir yapısal dönüşüm sürecine girmesi gerektiğini de anlatan Demirtaş, bankaların sapır sapır dökülmesinin kimine göre milenyum arınmasını ifade ettiğini, kimine göre de kaygılı olmanın bir ifadesi olduğunu belirten Demirtaş,ben kaygılı olanlardanım dedi. Fondaki 10 bankanın satılmasının çok zor olduğunu da anlatan Demirtaş, kim alır? Biz Egeliler (Ege Bank`ı alırız) diyorduk. Şimdi alırmıyız bilemiyorum diye konuştu. Hükümetin bankaların birleşmesi konusunda ciddi vergi avantajları sağlaması gerektiğini belirten Demirtaş, bunlar sağlanırsa birleşmelerin gerçekleşebileceğini söyledi. Hükümete desteklerinin devam ettiğini bildiren Demirtaş, ancak hükümetin de iş aleminin nabzını tutması gerektiğini vurguladı. TOBB`nin Ticaret Odaları Konseyi toplantısına Devlet Bakanları Recep Önal, Yüksel Yalova ve Ramazan Mirzaoğlu`nun yanı sıra Sanayi ve Ticaret Bakanı Kenan Tanrıkulu, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TİSK Başkanı Refik Baydur ve işadamları katıldı.