Baykal çok sert çıktı
CHP lideri Deniz Baykal partisinin grup toplantısında türban konusunda AKP ve MHP`yi eleştien sert açıklamalar yaptı
CHP lideri Deniz Baykal partisinin grup toplantısında türban <ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/349Baykal1.jpg" align="right" vspace="5">konusunda AKP ve MHP`yi eleştien sert açıklamalar yaptı.ımg>
VATAN GAZETESİ
Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Baykal, örtünmenin İslamın gereklerinden biri olmadığını savundu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Laikliğin güvencesi benim" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a, "Ciğeri kediye emanet ederim ama laikliği sana emanet etmem" diye konuştu.
CHP Grup toplantısında konuşan Genel Başkan Beniz Baykal, üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağının kaldırılmasını öngören Anayasa değişikliğini eleştirdi. 5 Şubat tarihinin laiklik ilkesinin Anayasa`ya girişinin 71. yılı olduğunu hatırlatan Baykal, "Ne hazin bir tesadüftür" dedi.
Laikliğin toplumun önemli kesimleri tarafından benimsenmediğini, bazen açık, bazen gizli, "Biz sizden daha laikiz" denilerek laiklik ilkesinin kaldırılmaya çalışıldığını savunan Deniz Baykal, sürecin artık meydan okuma noktasına geldiğini ileri sürdü. Türban takmanın İslam`ın temel kuralı haline getirildiğini, adeta Kelime-i şahadet gibi gösterildiğini savunan Deniz Baykal, örtünmenin İslam`dan önce de olduğunu, İslam dininin bir icadı olmadığını söyledi.
Kuran-ı Kerim`de örtünmenin şekli ve başın örtünmesinin zorunlu olup olmadığı konusundaki tartışmanın uzun süredir devam ettiğini, bu konuda İslam fıkıhçılarının birbirinden farklı görüşler dile getirdiğini anlatan Deniz Baykal, başın tamamının mı kapatılacağı, bir kısmının mı kapatılacağı konusunda bir netleşmenin olmadığını savundu.
Deniz Baykal, "Bir kimsenin bu İslami yorumlardan en radikal olanını, yani saçının bir telinin bile gösterilemeyeceği anlayışını benimsemiş olmasını hepimiz saygıyla karşılamalıyız. Böyle bir şeye ben de saygı duyarım. Ama bu ifrat yorumun Anayasa kuralı haline getirilmesi, işte bu kabul edilemez. Bu yanlış olur. Yani dinin kendi içinde tartıştığı bir pratiği, bir yaşam biçimini veya kuralı siz Anayasa kuralı haline getirirseniz bu yanlış olur" şeklinde konuştu.
İslam`daki büyük günahlar içinde tesettürlü olmamanın bulunmadığını savunan Baykal, üniversitenin bir bütün olduğunu, burada öğrenci olmanın, tapu dairesinde işlem yapmaya benzemediğini kaydetti. Türbanlı öğrencilerin üniversitelere girmesiyle bir sınıfa bakıldığında başarılı başarısız öğrencilerden ziyade, inanca göre örtünen-örtünmeyen ayrışmasının görüleceğini savunan Baykal, bununla birlikte mezhep ayrışmasının da gündeme geleceğini savundu. Baykal, din kurallarını akla getiren bir üniversitenin doğru bir eğitim anlayışı olmayacağını söyledi.
"Biz bir sorunu çözüyoruz" mantığının gerçeği yansıtmadığını, ileriye dönük yeni sorunların biriktirildiğini dile getiren Baykal, bunu bilerek yapanlar olduğu gibi, bunların farkında olmadan onların peşine takılanlar, alet olanlar, kullanılanlar ve iyi niyeti suistimal edenler bulunduğunu ifade etti.
Baykal, "Bir kısmı ne yaptığını bilerek götürüyor, onlar ne yaptığını biliyor. Şimdi sıkışınca diyorlar ki laikliğin güvencesi biziz. Yani laikliği bize emanet edin diyorlar. Ciğeri kediye emanet ederim ama laikliği sana emanet etmem" diye konuştu. Baykal`ın bu sözleri grup toplantısında uzun süre ayakta alkışlandı. Grup toplantısında bulunan milletvekili ve davetiller "Türkiye laiktir laik kalacak" şeklinde slogan attı.
Baykal, "Bu kişiler bir süre önce, `Millet istemiyorsa laiklik elbet kalkacak` diyen insanlar değil mi? O zaman öyle söyledi, şimdi değişti... Şimdi böyle söyüyor, yarın değişmeyeceğinin garantisi mi var" diye konuştu.