0.50 puan sorunu çözmez!!!

20.09.2007 - 15:17 | Son Güncelleme :

Faiz indirimlerinin süreceğini bildiren uzmanlar, buna rağmen bir toparlanma olmazsa stagflasyonun kapıda olduğuna inanıyor

FED`in 0.50 puanlık faiz indirimine rağmen, batık kredilerin <ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/bovespayabanci2.jpg" align="right" vspace="5">boyutunun ve reel ekonomiye etkilerinin bilinmemesi orta vadede kaygıların devamına neden oluyor. Faiz indirimlerinin süreceğini bildiren uzmanlar, buna rağmen bir toparlanma olmazsa stagflasyonun kapıda olduğuna inanıyor.

REFERANS GAZETESİ

ABD Merkez Bankası`nın (FED) riskli mortgage (suprime) kredilerinin neden olduğu piyasalardaki bozulmanın reel ekonomiye yansımaları yönündeki kaygıları ön plana alarak, faizleri 0.50 puan indirmesi tüm dünyaya nefes aldırdı. FED`in faiz indirimi, kısa vadede beklentileri düzeltse de sorunların bugüne kadar görülenden çok daha büyük olduğu kaygısını da beraberinde getirdi.
 
FED`in kredibilitesinden ödün vermek pahasına piyasaların önüne geçme politikasının, gerek büyüme, gerekse kredi tarafından sorunların daha büyük olduğuna işaret ettiğine dikkat çekiliyor. İşte bu noktada, piyasaların beklentisinin çok çok üzerinde olan bu şaşırtıcı indirime reel ekonomiden gelecek tepkiler ön plana çıkıyor. Yani eğer, reel ekonomide bu faiz indiriminin etkileri görülmeye başlanır ve daralma sinyalleri hız keserse, o zaman piyasalardaki dalgalanma bir düzeltme olarak kalır.

Ancak uzmanlara göre bu indirim ateşi düşürmek için yetmeyecek. FED`in faizleri yüzde 3,75`e kadar çekebileceğini vurgulayan uzmanlar, reel ekonomiden bu noktada da tepki gelmemesi durumunda, global anlamda stagflasyon tehlikesine dikkat çekiyor. Yani dünya genelinde hem daralma, hem de yüksek enflasyon süreci başlayabilir. 

İndirim devam edecek

Uzmanlar, FED`in faizleri 0.50 puan indirmesinin sorunu çözmeyeceği ve faiz indirimlerinin devamının geleceğini ileri sürüyor. Hatta daha şimdiden FED`in faizleri yüzde 3,75`e kadar düşürmek zorunda kalacağı değerlendirmeleri yapılıyor. Finans piyasalarında yaşananların reel ekonomiye etkilerinin ne olacağının tam belirlenemediğini vurgulayan Goldman Sachs Gelişen Piyasalar Başekonomisti Ahmet Akarlı`ya göre, FED 2008 sonuna kadar 75 baz puanlık bir indirim daha yapacak. 

Köpük birleşiyor, tehlike büyüyor

Uzmanlar FED`in birbiri ardına aldığı kararlarla sorunların önünü almaya çalıştığını ancak balonun şişmesine neden olduğunu ve bunun da daha büyük bir riski beraberinde getireceğini ileri sürüyor. Şayet FED dokunmasaydı balonu oluşturan köpüklerden bir kısmı patlayacaktı. Kriz olacaktı ancak çapı daha küçük olacaktı diyen Hazine eski Müsteşarı Mahfi Eğilmez, FED`in daha büyük bir balon oluşturduğunu düşünenlerden.

FED`in faiz indiriminin yaraya merhem olmayacağını ileri süren Merkez Bankası Eski Başkanı Gazi Erçel ise krizin süreceğini vurguladı. Erçel, bugünden zararın 370 milyar dolar olarak hesaplandığını hatırlatarak bu zararları birilerinin ödeyeceğini söyledi. 

Resesyonu önlemeye yetmez

FED`in resesyonu tehlikesinden dolayı sert bir faiz indirim kararı aldığını ileri süren uzmanlar, 0.50 puanlık bir indirimin böyle bir riski ortadan kaldırmayacağını ileri sürüyor. Hatta bazı ekonomistler, faiz indirimiyle ABD`nin durgunlukla birlikte enflasyonun da yükseldiği (Stagflasyon) bir döneme girebileceğine dikkat çekiyor. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu, kısa vadede likidite riskini kısmen çözse bile sadece yarım puanlık düşüşün olası resesyonu önlemede yeterli olmayacağını ileri sürdü. Saltoğlu, bu anlamda faiz düşüşünün devam edeceğini ifade etti.

Yapı Kredi Başekonomisti Doç. Dr. Cevdet Akçay, yaşanan problemin temel olarak bilgi ve güven problemi olduğunu, bu nedenle para olmasına rağmen piyasa likiditesinin daraldığına dikkat çekti. Akçay, Şu anda piyasaların istediği olduğu için herkes aşırı iyimser. Ancak bilançolar ortaya çıkmadan, batığın boyutu ve nerede olduğu anlaşılmadan bu sorun aşılamaz dedi. 

Mahfi Eğilmez/Hazine eski Müsteşarı: Balon büyüyor, yeni indirimler gelecek

Faizlerin düşmesiyle kısa vadede ABD`de tasarrufların azalması ve ertelenmiş tüketimin yavaş yavaş devreye girmesi gerekiyor. FED`in beklenenin iki katı üzerinde indirim kararı alması durumu sanılandan daha olumsuz olarak gördüğünün bir kanıtı. Piyasalarda ne olup bittiğini biz net göremiyoruz ama  FED`in bu hareketi de, piyasaların bildiğinden daha kötü şeyler bildiğini gösteriyor. Kısa vadede birtakım olumlu etkiler görülecek ancak orta ve uzun vadede ABD ekonomisinde bir toparlanma yaşanmayacaksa bu iş daha kötü bitebilir. Bugün FED eğer dokunmasaydı balonu oluşturan köpüklerden bir kısmı patlayacaktı. Kriz olacaktı, ancak çapı daha küçük olacaktı. Şimdi bütün köpükler birleşip daha büyük bir balon oluşacak ve bunun patlaması daha büyük sorunlar çıkarabilir. İlk faiz indirimi FED`in mevcut kredibilitesi üzerinde etkili olur ama eğer burada tutturamazsa o zaman ikinci faiz indiriminin etkisi bu kadar bile olmaz. 

Doç. Dr. Cevdet Akçay/Yapı Kredi Başekonomisti: İndirim yetmez devamı gelir

FED, kendi kredibilitesinden feragat etme pahasına piyasanın istediğini verdi ve buna bir önünü alma operasyonu diyebiliriz. Kısa vadede piyasaların istediği olduğu için olumlu algılandı ancak orta-uzun vadede sıkıntı yaratabilir. Çünkü şu anda bir piyasa likiditesi problemi yaşanıyor, para likiditesi ploblemi değil. Parasal likidite bol, ancak piyasada işlem yapılmadığı veya işlemler olduğunda varlık fiyatları ciddi bir şekilde oynadığı için piyasa likiditesi az. 0.50 puanlık indirime rağmen piyasa likiditesi hâlâ çözülmedi. Bu da büyük bir risk. Bilançolar ortaya çıkmadan, batığın boyutu ve nerede olduğu anlaşılmadan bu sorun aşılamaz. Çünkü problem bir güven ve bilgi problemi. FED`in 0.50 puanlık indiriminin bunu çözeceği de şüpheli. FED`in elinde başka bir silahı olmadığı için yeni faiz indirimleri yapmak durumunda kalacak. Hatta faizlerin yüzde 3,75`e kadar gelebileceği ileri sürülüyor. FED`in faiz indirimiyle birlikte eli kuvvetlenen Türkiye Merkez Bankası`da faiz indirimlerine daha güvenli bir şekilde devam edebilir. 

Ahmet Akarlı/Goldman Sachs Gelişen Piyasalar Başekonomisti: Reel ekonomiye etki belirsiz

Bu indirim piyasalara kısa dönemli bir rahatlama getirdi. FED`in kredi piyasalarındaki risklerin reel ekonomi üzerindeki etkilerini algılayarak tereddüt etmemesi önemli. Finans piyasalarında yaşananların reel ekonomiye etkilerinin ne olacağı tam belirlenemiyor şu anda. Bu nedenle FED`den 2008 sonuna kadar 75 baz puanlık bir indirim daha bekliyoruz. ABD`de büyüme tahminlerimizi de yüzde 2,5`den yüzde 1,8`e çektik. Bu da ABD`de trendin altında bir büyüme rakamına işaret ediyor. ABD ekonomisine çok hassas olan ülkeler ve Avrupa bundan etkilenecek. Türkiye açısından da büyüme zorlu bir aşamaya girecek, bir yandan kredi koşulları sıkışıyor, diğer yandan da dış talepte zayıflama sinyalleri var. Merkez Bankası da bunu öngördü. Sonuçta hiçbir ülkenin merkez bankası sistemik riske karşı duyarsız olamıyor. 

Gazi Erçel/Merkez Bankası eski Başkanı: Faiz indirimi merhem olmaz

ABD Merkez Bankası`nın faiz indirimi yaraya merhem olmaz. Ancak bu adım da gerekliydi. FED`in kararı, global krizin derinleşmesine engel olan bir önlem. Ancak, yaşanan kriz, borç krizinden farklı, tamamıyla sermaye piyasası ve sermaye piyasasında işlem gören kağıtlarla ilgili bir kriz. Boyutların nereye gideceği belli değil. Krizin devam edeceğini düşünüyorum. Zararı hali hazırda 370 milyar dolar olarak hesaplıyorlar ve bunu da birileri ödeyecek. Birçok finans kuruluşu yanında reel sektörde de batışlar yaşanabilir. Kriz, Türkiye`ye iki yönlü etki yapacak. Dünyada büyüme daralınca, Türkiye`nin de ihracatında bir duraksama olacak. Ayrıca, fon akışları da son 4-5 yılki gibi olmayacak. Güvencesi var gibi görünen kredilerin, kredi kartı alacaklarının satılması karşılığında çıkarılan kağıtlar, sentetik bonolar gibi kağıtların toplam miktarının ne olduğu tam olarak bilinemiyor. 

Sertan Kargın/TEB Yatırım Baş Ekonomisti: Krizi önleme çabası

FED piyasalardaki risk algılamasını değiştirmek istiyor. Çünkü FED subprime kredilere dayalı olarak başlayan ve global kredi piyasasına sirayet eden çalkanının boyutlarını hesaplayamıyor. Global piyasalardaki balonlar FED için bir garanti mekanizması sağlıyor. Yeni şişmeler, giriş çıkışlar olacaktır ama balon patlarsa sonucunun ne olacağı belirsiz. Sistemin çöküşünün nasıl bir maliyete yol açacağını hesapyamayan FED, patlamayı olabildiğince uzak tutup krizi engellemeye çalışıyor. Sistem kendi kendini tamir eder mi, bir çözüm yolu bulunur mu, bunu görmek için kurumlara zaman tanıyor. Eğer kriz patlarsa zaten çözemezsiniz ama zaman tanırsanız bankalar gibi büyük kurumlar kendi bilançoları içindeki bu riskli enstrümanların ağırlığını hafifletebilir. FED oldukça ürkmüş durumda, maliyetin boyutları büyük olduğu için “bırakalım çürük elmalar ayıklansın” diyemiyor, bekliyor ki bu risklerden şirketler gerekli dersi çıkarsın. Önümüzdeki günlerde FED’in faiz indirimlerinin devam edebileceğini düşünüyorum. 

Prof. Dr. Burak Saltoğlu/Boğaziçi Üniversitesi: Resesyonu önlemeye yetmez

FED beklentileri aşarak yüksek bir faiz indirimine gitti. Burada hem likidite riskine çözüm bulacağını hem de hafif ağırlaşan Amerikan ekonomisine destek vermek istedi. Kısa vadede likidite riskini kısmen çözse bile sadece yarım puanlık düşüş olası resesyonu önlemede yeterli olmayacaktır. Faiz düşüşü devam edecektir. Örneğin, 2008 yılı içinde 750 milyar dolarlık değişken faizli kredilerin yeni faiz ödemeleri var. Bu noktada 50 baz puanlı artış bu kredilerin maliyetlerini aşağı çekemeyecektir. Yani, kredi piyasasındaki sorunu sadece bu oran tam kesin bir şekilde çözemez. Ayrıca ev alacak kişilerin faizlerin tekrar düşürüleceği beklentisi taleplerini ertelemesine de neden olacak. Orta vadedeki temel sorun yükselen petrol fiyatları ve yaklaşan seçim nedeni ile çıkabilecek kamu açıklarıdır. Bu iki faktör de enflasyonist faktörlerdir. Hızlı düşürelecek faizler de tekrar büyümeyi tetiklerse bu da dengeleri hızla değiştirebilir. Eğer özellikle 2008 içinde enlfasyonist beklentiler tekrar devreye gelir ve hızlı faiz düşüşünün yaratabileceği balon tekrar sert faiz artışı ile önlenmeye çalışılırsa yeniden bir finansal türbülans yaşanabilir. 

Murat Aytoğu/Deloitte Türkiye Denetim Ortağı: Çürük elmalar ayıklanmalı

FED 0.50 puan indirim yaparak kısa vadeli sıkıntıyı aşacak bir adım attı. Ancak uzun vadede problemin çözümü sağlam bir denetim ve gözetim sisteminden geçiyor. Ayrıca sistem içerisindeki çürük elmaların da ayıklanması gerekiyor. Sorun dünya üzerindeki bankaların, aracı kurumların, hedge ve yatırım fonlarının bilançolarında toplam 900 milyar dolar ikincil piyasa mortgage kağıtlarının bulunmasından kaynaklanıyor. İkincil piyasada ipoteğe dayalı kağıt ihraç etmiş 2500 değişik şirket bulunuyor. Bunların tamamının durumunun kötü olduğunu söylemek doğru olmaz ama daha uzun bir süre bu kağıtlardan temerrüte düşenlerin performansını tam ve net olarak ölçemeyeceğiz. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeki yabancı para rezervlerinin şu anda 1998’e göre çok daha fazla olması krizin etkilerini daha az zararla atlatabilmeleri için kalkan görevi görecektir. 

İsmail Gülle/İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı: Bizim MB de cesaretli olsun

Bizim Merkez Bankası aynı cesareti gösteremedi. 0.25 puanlık indirim çok az. Amerika yüzde 10 gibi bir indirime gidiyor. Türkiye faiz getirisi açısından en kârlı ülke. Dövizin erimesi sanayi ve ihracat hacminin buzullar gibi erimesine neden olur. Bu ucuz kurlarla ithalat yapmak artık Türkiye`nin yeni dış ticaret stratejisi olmaya başlayacak. Bu bakımdan Türkiye`nin artık en az yüzde 10`luk bir indirime gitmesi gerekiyor. Türkiye Merkez Bankası`nın da aynı cesaretli kararı, ihracatçı ve sanayici için alması gerekiyor. Yoksa 1.2 YTL`nin altında kurla, çalışma koşulları sıkıntıya girer. Bu kurlarla üretim, ihracat yapmanın imkanı yok. 

Süleyman Orakçıoğlu/İHKİB Başkanı: Sorunlar ertelendi, politika üretmek şart

Türkiye Merkez Bankası`nın 0,25 puanlık faiz indirimini eleştirenler oldu. FED`in indiriminden sonra bu eleştirileri yapanların şimdi ne söyleyeceğini çok merak ediyorum. Geçen sene mayıs ayında piyasalarda yaşanan dalgalanmalarda Merkez Bankası 4.25 puanlık faiz artırımıyla sıkıntıyı önelemeye çalıştı. FED ise faiz indirerek bunu sağlamaya çalışıyor. Bu da yaklaşımlardaki çelişkiyi gösteriyor. Biz Merkez Bankası`nın proaktif olmasını istiyoruz. İndirimden sonra döviz kurundaki beklentiler bizi olumsuz etkileyecek. Türkiye`nin reel sektör olarak rekabetçiliği ne kadar güçlü olursa o kadar az etkilenir. Ama şimdi kimse bunu düşünmüyor. Şu anda FED`in aldığı önlemlerle bu erteleniyor, ama önümüzdeki dönemlerde bu sıkıntılar tekrar ortaya çıkacak. Ekonomideki karar vericilerin bir an önce politika geliştirmesi gerekiyor. Politika geliştirmeden rekabetçiliğimizden ödün vererek bu durumları atlatmamızın imkanı yok. 


Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
KAPANIŞLAR (BIST)
BUGÜN 1000 TL NE OLDU?
1.017 TL        
BORSA
1.004 TL        
DOLAR
1.004 TL        
EURO
1.008 TL        
ALTIN
 
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.