Türkiye-israil Tarım Işbirliği

-İsrail`İn İstanbul Ticaret Ataşesi Levit: -``İki Ülke Arasindaki Ticaret Hacmi, Geçen Yil, 5 Yil Öncesine Oranla Üçe Katlanmiştir``


ŞANLIURFA (A.A) -25.10.2000- İsrail`in İstanbul Ticaret Ataşesi Avichai Levit, iki ülke arasındaki ticaret hacminin geçen yıl, beş yıla öncesine oranla üçe katlandığını bildirdi. Güneydoğu Anadalu Projesi Girişimci Destekleme Merkezi (GAP-GİDEM) ile İsrail İhracat Enstitüsü Uluslararası Projeler ve Tarım Teknolojisi Pazarlama bölümü tarafından Şanlıurfa`da Harran Otelinde düzenlenen toplantıda konuşan Levit, İsrail ve Türkiye arasındaki ihracatın genelde kimyevi madde ve tekstilden oluştuğunu belirtti. İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin hızla artığını ifade eden Levit, şöyle dedi: ``Türkiye-İsrail arasındaki ticaret hacmi, geçen yıl beş yıl öncesine oranla üçe katlanarak yüzde 22`lik bir artışla 900 milyon Dolara ulaştı. İsrail Türkiye`ye kimyevi madde satarken, Türkiye`de İsrail`e metal ve tekstil maddeleri ihraç etmektedir. Ticari ilişkilerimizin hızlı bir yükseliş ivmesi kazanmasının ana nedenleri, iki ülke arasındaki serbest ticaret antlaşması, ülkelerin coğrafi yakınlığı ve benzer kültürlere sahip olmalarıdır.


İsrail tarım sektöründeki şirketlerin özellikle sulama, gübreler bitki koruyucalar, seracılık, tohum, süt yetiştiriciliği, çiçekçilik ve su kültürü konularında önereceği bir çok seçeneği var. Biz Ataşelik olarak Türk ve İsrailli şirketler arasındaki ilişki ve işbirliklerin ilerlemesini sağlamak için her yardımı yapmaya hazırız.`` İsrail İhracat Enstitüsü Uluslararası Projeler ve Tarım Teknolojisi Pazarlama Bölümü Müdürü Yitshak Kiriati de, çiftçiliğin artık eskisi gibi olmadığını, bu günün globalleşen ekonomisi ile hızla büyüyen dünya nüfusu, azalan arazi ve su rezevlerine rağmen daha etkin, daha ekonomik ve üretken gıda üretim alanları gerektiğini söyledi. İsrail`de tarım için gerekli doğal kaynakların çok kısıtlı olduğunu, geçtiğimiz 50 yılda elde edilen yüzde 15 kat yükselişin özelikle kısıtlı imkanlar içerisinde nasıl çalıştıklarının bir göstergesi olduğunu ifade ederek, şöyle dedi:


``Tarımla uğraşan herkes biliyorki, tarım için toprak su ve insan gücü gereklidir. İsrail`in tüm ekili alanı 400 bin hektardır. Bu miktar israilin alanının yüzde 20`sini teşkil ediyor ve bu alan artan nüfus karşısında giderek azalmaktadır. Su konusunda da devamlı sıkıntı çekiyoruz ve şu anda da Türkiye`den su ithal etmemiz soz konusudur. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, ekili alanların yarısı sulanabiliyor. 50 sene önce metreküpten elde edilen gelir 50 sent iken, bugün bu oran 4 dolar civarındadır. Son 50 yılda İsrail`in nüfusu 10 kat artmıştır. O yüzden taze su kaynaklarımız giderek azalmaktadır.``


TARIMSAL ÜRÜNLERİMİZİN YÜZDE 25`İNİ İHRAÇ EDİYORUZ;

Su kulanma alanlarını artırmak için deniz suyunu arıtarak kulanmaya başladıklarını belirten Kiriati, 50 yılda nüfusun yüzde 17`sinin tarımla uğraştığı İsrail`de bugün sadece yüzde 3.5`inin tarımla uğraştığını bildirdi. Kirivati, tarım girdilerinin ülkelerinde 3.5 milyar dolara ulaştığını da belirterek, ``Bu da insan gücünün yüzde 3.5`ini kulanarak elde edilmiştir. Elde edilen tarımsal ürünlerimizin yüzde 25`in ihraç etmekteyiz. İşte varılan bu eşsiz gelişmenin en önemli ve tek sebebi teknolojidir. Fakat, teknolojiyi kulanarak daha ileriye gitmek gerekir. Başarımızda Hükümetin destek proğramları, endüstri, Çiftçi ve Araştırma Geliştirme Merkezinin katkıları çok fazladır. 50 yıl önce sadece 15 tür sebzenin yetiştiği ülkemizde şu anda 60 çeşit sebze üretilmektedir. Buda İsrail halkının damak zevkinin gelişmesinden değil, teknolojinin kulanılarak ihracatı geliştirmesindendir`` GAP-GİDEM yetkilileri de amaçlarının bölge üreticisine tarım konusundaki yenilikleri göstermek olduğunu, bunun yanısıra İsrailli üreticilerle işbirliği yapmalarını sağlamak olduğunu söylediler.