Tanrıkulu:Program Hedefleri Bir Miktar Aşılacak

Sanayi Ve Ticaret Bakani Tanrikulu: -Ekonomik İstikrar Programinin İlk Yili Başarili Bir Şekilde Geride Kalmiştir -Programin Ayni Kararlilikla Sürdürülmesi Ve Yapisal Reformlarin İvedilikle Ele Alinmasi, Bugünkü Olumlu Sonuçlarin Daha Da Geliştirilmesi Ve Global Hedeflere Daha Hizli Erişilmesine Zemin Hazirlayacak -1999-2000 Ürün Alimi Döneminde, 16 Birlik, 392 Trilyon 7 Milyar Değerinde Ürün Almiş, Ürün Bedellerinin Tamami, Önceki Dönemlere Göre Daha Erken Ödenmiştir



ANKARA (A.A) - 23.11.2000 - Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu, 2000 yılında dünya ekonomisinde olumlu sonuçlar alındığını belirterek, Türkiye`de de ekonomik istikrar programının ilk yılının başarılı geçtiğini söyledi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bütçesinin görüşmelerine başladı. Bakan Tanrıkulu, yaptığı konuşmada, dünyada ekonomik yapının hızla değiştiğini,
yeni ekonominin herkesi etkilediğini kaydederek, yeni yüzyıla, bilim ve teknolojinin damgasını vuracağını ifade etti. Bilim, teknoloji ve diğer alanlarda gelişmiş ülkelerle mücadele edebilmenin, sınırlı kaynaklarla onların seviyiseni yakalamının güç olduğuna dikkati çeken Tanrıkulu, ancak önceliklerini doğru belirlemiş, toplumsal uzlaşmayı sağlamış, dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden, insana yatırım yapan, araştırmacılığı destekleyen bir Türkiye`nin bunun üstesinden gelebileceğini vurguladı. Yeni dünya düzeninini uluslararası ticarete farklı kurallar getirdiğini hatırlatan Tanrıkulu, dünya normlarına uygun, yeknesak ve eksiksiz bir mevzuat altyapısı ile bilgi teknolojilerinden azami oranlarda yararlanmanın şart olduğunu savundu. Tanrıkulu, 2000 yılında genel olarak dünya ekonomisinde olumlu sonuçlar alındığını kaydederek, şöyle konuştu:


Yakın geçmişte yaşanan Uzakdoğu, Rusya ve Brezilya krizlerinden sonra, geçen yıl toparlanma eğilimine giren dünya ekonomisi, olumlu gelişmesini 2000 yılında da sürdürmüştür. 1999 yılında yüzde 3.4 oranında büyüyen dünya ekonomisinin, 2000 yılını yüzde 4.7`lik bir büyüme hızıyla kapatması beklenmektedir.Dünya ticaret hacminde öngörülen gelişmenin daha da yüksek olması ve yüzde 10`luk bir büyümeye ulaşması tahmin edilmektedir. Dünya ekonomisinde olumlu gelişmeler yaşanırken, Türkiye`de de ekonomik istikrar programının ilk yılı başarılı bir şekilde geride bırakılmıştır. Ekonomik istikrar programının aynı kararlılıkla sürdürülmesi ve yapısal reformların ivedilikle ele alınması, bugün ulaşılan olumlu sonuçların daha da geliştirilmesi ve global hedeflere daha hızlı erişilmesine zemin hazırlayacaktır.


PROGRAM HEDEFLERİ, BİR MİKTAR AŞILACAK

Tanrıkulu, 3 aylık imalat sanayi eğilimi anketi sonuçlarına göre, kapasite kullanım oranının 2000 yılının ikinci çeyreği itibarıyla, son 1 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını, kriz öncesi ulaştığı seviyeyi de geride bıraktığını belirterek, 2000 yılının birinci ve ikinci çeyreği arasında 3.5 puanlık artış gösterdiğini söyledi. Tanrıkulu, 2000 yılı Ağustos ayında yüzde 17.1 ve Eylül ayında yüzde 6.3 oranında artan aylık sanayi üretim endeksinin, ekonomideki büyümenin devam ettiğine işaret ettiğini dile getirdi. Büyüme hızıyla ilgili projeksiyonların, programın yıl sonu itibarıyla tespit edilen rakamları bir miktar aşarak yüzde 6 civarında büyüme hızına ulaşacağını gösterdiğine işaret edenTanrıkulu, 1999 yılının ilk 6 ayında yüzde 4 oranında gerileyen toplam yurtiçi talebin, yeni ekonomik politikalar çerçevesinde, 2000 yılının ilk yarısında yüzde 8.1`lik genişleme sağladığını vurguladı.


YENİ BİR SANAYİLEŞME ANLAYAŞI...

Ahmet Kenan Tanrıkulu, yeni bir sanayileşme anlayışının benimsenmesi yönünde çalışmalarının hızla sürdüğüne işaret ederek, bu doğrultuda sanayileşmede yeniden yapılanmanın temini, verimliliğin arttırılması, kalite standartlarının yükseltilmesi, bürokrasinin azaltılması, yeni teknolojilere uyum sağlanması ve girişimcilik ruhunun desteklenmesinin hedeflendiğini bildirdi. Yeni sanayi politikası kapsamında, yan sanayi düzenlemeleri, sanayi bölgeleri ve siteleri, Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ), tüketicinin korunması, sinayi mülkiyet hakları, tarım ürünleri politikaları, yeniden yapılanma, mevzuat çalışmaları ve AB`a uyumla ilgili önemli gelişmeler kaydedildiğini anlatan Tanrıkulu, yan sanayinin güçlenderilmesine yönelik olarak Yan Sanayi Kanun Tasarısı hazırlandığını bildirdi.


Sanayi araştırma-geliştirme faaliyetleri kapsamında Sanayi Potansiyeli ve Yatırım Alanları Araştırması çalışmalarının ülke geneline yaygınlaştırılarakrapor haline getirildiğini, ayrıca sektör analizleri ile özel üretim konularında sanayi profili raporları oluşturularak sanayicinin hizmetine sunulduğunu kaydeden Tanrıkulu, yerli sanayinin geliştirilmesi için sanayi mamullerinde yüzde 40 olan yerli katkı payı oranının, 2000 bütçesinden başlayarak yüzde 50`ye çıkarıldığını ifade etti. Tanrıkulu, Tüketici, TOBB, Esnaf ve Sanatkarlar, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Yeni Sanayi ve Şeker yasa tasarılarının yeni dönemde TBMM`ye sevkedileceğini bildirdi.


BAKANLIĞIN ÖDEMELERİ;

Tanrıkulu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı`nın, organize sanayi bölgeleri ve sitelerine önem verdiğini, KOBİ`lerin desteklenmesi için kapsamlı destek programı başlatıldığını söyledi. Tanrıkulu, Organize sanayi bölgeleri (OSB) ve küçük sanayi sitelerini (KSS) desteklemek amacıyla, süresinde ödenmeyen kredi borçları ile ilgili olarak 30 Haziran 2000 tarihine kadar durdurulan temerrüt faizi uygulamasının yeni alınan kararla 31 Aralık 2000 tarahine kadar uzatıldığını ifade etti. OSB ile KSS`lere 31 trilyon 529 milyar lira hakedişler karşılığında ödemede bulunulduğunu kaydeden Tanrıkulu, ayrıca finansman sıkıntılarının çözülmesi için 7 trilyon 22 milyar lira ek ödenek tahsisi yapıldığını, bundan 17 organize sanayi bölgesi ve 365 küçük sanayi sitesinin yararlandığını bildirdi. Tanrıkulu, 1999-2000 ürün alım döneminde 16 birliğin 392 trilyon 7 milyar lira değerinde ürün alımında bulunduğunu ve ürün bedellerinin tamamının önceki dönemlere göre daha erken ödendiğini söyledi.


Bu alımlarda, DFİF kaynaklarından yüzde 50 basit faizle birliklere 279 trilyon 3 milyar liralık kredi sağlandığını anlatan Tanrıkulu, 14 Kasım 2000 tarihi itibarıyla toplam 350 trilyon 4 milyar lira değerinde ürün alındığını, ürün bedellerinin 210 trilyon lirasının DFİF`den karşılanmak üzere büyük bölümünün ödendiğini, böylece kullandırılan kredi tutarında geçen yıla göre yüzde 110`luk artışa ulaşıldığına işaret etti. Tanrıkulu, birliklere yeni dönemde yüzde 25 basit faizle 250 trilyon lira DFİF kredisi kullandırılacağını, kredilerin geri dönüşlerinin bir havuzda toplanarak bundan sonraki ürün alımlarında yine birliklere kredi olanağı sağlanacağını söyledi. Şeker pancarı üreticisine verilen destek artarak devam ediyor diyen Tanrıkulu, 1999-200 kampanya döneminde üreticiden alınan 13 milyon ton pancar karşılığında 140 trilyon lira ödendiğini, esnaf ve sanatkar kredi ve kefalet kooperatiflerine ortak başına yapılan kooperatif kredi kesintisinin yüzde 50 oranında azaltılarak, üyelerin mali durumlarının iyileştirilmesine imkan sağlandığını sözlerine ekledi.