IMF, Yeni El Koyma İstedi Mi?

Ankara kulisleri dün IMF`nin bankacılık reformu çerçevesinde 3-4 bankaya daha el konulması istediği haberleriyle çalkalandı. IMF Heyeti`nin BDDK`da yoğunlaşması söylentileri artırdı.


IMF`nin Türkiye`ye kullandıracağı Ek Rezerv Kolaylığı (SRF) kredisinin ana çerçevesi üzerinde dün IMF heyeti ile ekonomi yönetimi arasında uzlaşma sağlanırken, Fon ağırlıklı olarak bankacılık ve finans sektöründeki genel rehabilitasyonun hızlandırılmasını istedi. Finansal Forum`a bilgi veren Hazine bürokratları, bir-iki detay dışında SRF`nin prensipleri ve genel çerçevesi üzerinde mutabakatın tesis edildiğini belirterek, SRF`ye ilişkin dökümanın da mevcut Ekonomik Program ve taslağı hazırlanmış olan Ek Niyet Mektubu`nda yer alan hususların dışında çok fazla yeni düzenleme içermeyeceğini belirttiler. SRF kredisinin doğrudan bankacılık sisteminin rehabilitasyonuna yönelik bir kredi olmayıp, rezerv desteği amacıyla açıldığını anımsatan bürokratlar, ancak her zaman bir risk unsuru olan bankacılık sistemindeki rahatsızlıkların enflasyonla mücadele programının yarattığı konjonktürde şiddetlenmesi ve genel ekonomiye tehdit oluşturması üzerine kredinin ana konusuymuş izlenimi doğduğunu anlattılar.


SRF`NİN RÜZGARI HİSSEDİLİYOR;

Bürokratlar, IMF heyetiyle görüşmelerde, maliye kanadındaki tedbirlerin ve 2001 bütçesinin mali hedeflere ulaşmada yeterli bulunduğunu da belirttiler. Bürokratlara göre, IMF`nin SRF kredisinin açılacağı yolundaki açıklamalar şimdiden piyasada olumlu etki yaratmaya başladı. Bu arada, IMF heyeti ile ekonomi yönetimi arasında yapılan görüşmelerde, SRF kredisinin miktarına bağlı olarak değişik opsiyonların gündeme geldiği öğrenildi. Bürokratlara göre, bankacılık sektöründe köklü bir yapısal rehabilitasyon uygulanması halinde 10 milyar dolara kadar bir kaynağa gereksinim duyulacak. Ancak, sadece mevcut sermaye hareketinin tersine çevrilmesi ve başlangıçtaki duruma dönülmesi için 4 - 5 milyar dolar dolayında bir kaynağın yeterli olabileceği düşünülüyor. Uluslararası uygulamalar çerçevesinde Türkiye`ye kotasının yüzde 300 - 500`ü oranında kredi verilmesi halinde ise bu rakam 3.5 - 6 milyar dolar arasında olacak.


YENİ BANKALAR YOLDA MI?

Ankara kulisleri dün IMF`nin bankacılık reformu çerçevesinde 3 - 4 bankaya daha el konulmasını istediği haberleriyle çalkalandı. Heyet Başkanı Deppler tarafından bizzat dile getirildiği ileri sürülen bu iddia, IMF Heyeti`nde Bankacılık Bölüm Başkanı Stefan Ingves`in bulunması ve bir grup uzmanın mesaisini BDDK`da yoğunlaştırması ile spekülasyonlar arttı. BDDK Başkanı Zekeriya Temizel`in de dün çok erken saatlerden itibaren makamına gelerek çalışmalara katıldığı öğrenildi. IMF`nin bankacılık reformunun hızlandırılmasının yanı sıra, çerçevesinin de netleştirilmesini istediği ifade ediliyor. Sızan bilgilere göre IMF, bankacılık sektöründe uzun zamandır sözü edilen konsolidasyonun hızlandırılmasını talep ediyor. Aksi taktirde sektörün mevcut halinin, programı zaman zaman zora düşürebileceği konusunda IMF ve Türk tarafı da görüşbirliği içinde bulunuyor. Ancak Bankacılık Yasası`nda, bankalara el konulması için objektif kriterler bulunmasının yeni bir el koyma operasyonunu engelleyebileceği ifade ediliyor.


39 YILA BEDEL KREDİ;

IMF`nin Türkiye`ye kullandıracağı SRF (Ek Rezerv Kolaylığı) kredisi, ilk kredinin açıldığı 1961 yılından bu yana Fon`dan sağlanan toplam kredi miktarını aşabilecek. Türkiye, yürürlükteki stand - by düzenlemesi hariç, şimdiye kadar IMF`den 16 ayrı anlaşma kapsamında toplam 4 milyar 71 milyon dolar kredi kullandı. SRF Anlaşması`yla ise, 4.5 - 5 milyar dolar dolayında bir kaynak sağlanması bekleniyor. Ayrıca, 17`nci anlaşma niteliğindeki mevcut stand - by düzenlemesiyle de şimdiye kadar 900 milyon dolar civarında kredi sağlandı. Bu rakam, aralık sonlarında açılacak 2 dilimle birlikte 1.5 milyar dolara yaklaşacak.


KÖPRÜ KREDŞNİN MALİYETİ YÜKSEK;

Finansal Forum`un edindiği bilgilere göre, IMF`nin yaklaşık 570 milyon dolarlık 2 dilim kredisi ile SRF kredisi öncesinde; Fon mevzuatının yavaş işlemesi ve Türk mali piyasalarındaki hassasiyet gözönüne alınarak, `köprü kredisi` gündeme getirildi. Bürokratlar, IMF`nin kefaletiyle gerçekleşecek ve 3 milyar dolar dolayında olacağı düşünülen bu uygulamanın piyasalara ivedi kaynak sağlamada zaman kazandırmakla birlikte, bu kredinin maliyetinin yüksek, vadesinin ise kısa olduğuna dikkat çektiler. Köprü kredisi imkanı IMF ile mevcut stand-by düzenlemesi öncesinde uygulanan Yakın İzleme Anlaşması sırasında da gündeme gelmişti. O dönem, kredi ihtiyacı 10 milyar dolar olarak öngörülürken, 10 milyar dolar da köprü kredisi imkanı üzerinde duruldu. Ancak, hem kredinin yüksek maliyetli ve kısa vadeli oluşu, hem piyasanın elverişli olmaması, hem de Türkiye`nin dışarıdaki kredibilitesinin yeterli düzeye ulaşamamış olması nedeniyle bundan vazgeçildi. (FİNANSAL FORUM)